üç ortanın bozuk bir gününde olmasına, defansın aksamasına rağmen
beşiktaş 1-0 galip
h. tepe karşısında neticeyi tâyin eden golü penaltıdan ahmet attı. her iki taraf da çim sahayı yadırgadı
namık sevik
yeni yıl.. yeni saha.. eski futbolcular.. yabancı hakem... tribünlere alışamayan seyirci. bir gariphane, bir yadırgama....
futbolcu sahayı yadırgadı, seyirci yanındaki arkadaşını bulamadı. hırslandı elini attı, şişe yok. hakeme savrulacak minder yok. küfür yok. sakatlanma yok. yok., yok.. yok... sanki avrupa'da maç seyrediyormuş gibi oluverdik hepimiz.. açık söylemek icabederse beşiktaşlı futbolcular hacettepe'den daha fazla çim sahada bocaladılar. hepsi arnavut kaldırımından asfalta çıkmış gibiydiler. yürürken düşüyor, acemice hareketler yapıyorlardı. eee.. kolay değil, bunca yıl bir tarla haline gelen milhatpaşa stadında yarı bela kadar balçıkla savas, sonra birden «haşim baba» nın lûtfu ile yeşil sahaya kavuşuver. elbette beşiktaş gibi, fenerbahçe de, galatasaray da izmir ve ankara takımları da bir müddet sahaya alışamayacaklar. ancak bu yeşil sahaya birden böylesine yüklenivermek doğru mu? bu gidişle onu da yakında mithatpaşaya çeviriverir, kellikler, gölcükler haline sokuveririz. gerçek olan şu ki, beşiktaş dün de sonhaftalardaki başarısızlık grafiğine uyan bir tarzda oynadı. sanlı ve yusuf’un ağırlaştırdığı forvete, suat ve kaya da ayak uydurunca o benzin gibi bir anda parlayıveren siyah - beyazlı takım sanki tekaüt futbolculardan kurulmuş ağır aksak hareket eden bir ekip hüviyetine bürünüvermişti. bu hal önümüzdeki haftalarda da devam ederse şampiyonluktaiddiası
olan beşiktaş'ın, yerini başkalarına terketmesi hiçbir zaman bir sürpriz olmaz. zira, siyah - beyazlı forvet bununla dün üçüncü haftadır gol atmasını unutmuş görünmektedir. gerçi, gol pozisyonuna sık sık girmektedirler. meselâ yusuf dün en azından dört fırsatı heba etmiştir. keza faruk istenilen tarzda oynatılamamaktadır. sanlı, ahmet'i kaçırtacak pasları verememekte ve topu çiğnemek illetine devam etmektedir. bu şartlar altında ya bir gol yese beşiktaş, bunu nasıl telâfi edebilir? nitekim dünkü beraberliğin da tesadüfi bir penaltı neticesinde olmuştur.
ikinci devre ve beşiktaşın golü
nitekim ikinci yarıda, ayni şaşkınlık içersinde oynadılar... 53. dakikada, yusuf'un direkten dönen şutu için biraz talihsizlik demek icap edecekti. bereket versin ki 67. dakikada imdada yetişecek, ahmet'in şutu osman'ın eline çarpacak ve bulgar hakem penaltı noktasını işaret edecekti. ahmet'in penaltıyı gole çevirmesinden sonra siyah - beyazlılar daha ziyade müdafaaya ehemmiyet veren bir tarzda oynadılar. hacettepe'nin bundan sonraki yüklenişi bir netice vermeyecek ve maç da böylece beşiktaş'ın galibiyeti ile bitecekti.