maçtan sonra taraftarlar f. bahçe'lileri tartakladı
hâdise; a. ihsan, ercan ve ziya'nın küçük bir çocuğu tokatlamaları yüzünden çıktı
togay bayatlı
bir çocuk ağlıyordu. sedyenin üzerinde baygın yatan genç adamın üzerine dökülüyordu göz yaşları. ağlayan çocuğun adı cem, sedyede yatan ise vefanın sağbeki candemir'di.
baba, nihayet kendine geldi. ayağından akan kanlara aldırmaksızın doğrulmaya çalışarak önce oğlunu, sonra diğer arkadaşlarnı öpmeye başladı.
bu sahnenin dışında vefa soyunma odasının en enteresan simasını antrenör molnar teşkil ediyordu. molnar, koca molnar, bir sağa bir sola koşuyor candemir'e yardım etmeye çalışıyordu. bu arada kendisine maç hakkında sual soran gazetecilere ise «fenerbahçe'den üstün olduğumuzu ispat ettik» diyerek şunları söylüyordu: «teknik, kondisyon ve sürat bakımından fenerbahçeyi sürklase ettik. sahaya kazanmak için çıktık ve buna da basardık.»
f. bahçeliler taraftarlarının hücumuna uğradı...
fenerbahçe futbolcuları stadyomun kapısında bekliyen taraftarların hücumuna uğrayarak tartaklandılar.
ali ihsan, ercan ve ziya'nın kendilerine lâf atan bir çocuğu tokatlamaları üzerine galeyana gelen taraftarlar sarı - lacivertli futbolcuları hırpaladılar. futbolcular ancak polisin müdahalesi ile taraftarların hücumundan kurtulabildiler.
öte yandan yine ayni futbolcular soyunma odalarının bulunduğu kısımdaki koridorda candemir'in karısı ile tartıştılar. candemir'in eşi ali ihsan ve ercan'a sahadaki hareketlerini tenkid edici sözler söyleyince futbolcular ile aralarında bir sözlü tartışına vukubuldu. stad ilgililerinin müdahalesi ile futbolcular yatıştırıldı ve arada ercan'ın «candemir çok sevdiğimiz bir futbolcu. şayet başkasının hanımı bu sözleri söyleseydi dâvâcı olurduk», şeklinde konuştuğu duyuldu.
fenerbahçe soyunma odasına ise yine basın mensupları alınmadılar. antrenör hold maç hakkında söyleyecek tek sözüm yok derken ismet uluğ ise şeref tribününde su beyanatı veriyordu: «vefa çok güzel oynadı. galibiyet hakları idi. takımımız moralman çöktü. ideal tertibimizle oynamamıza rağmen aldığımız neticeyi görüyorsunuz.»