izmir'in lâcivert - beyazlıları 0-0 biten maçın ilk devresinde rakiplerini çok hırpaladılar. f. bahçede birol ile ziya göz doldurdu
necmi tanyolaç izmir'den bildiriyor
maçı iki üç kelime ile özetlemek gerekirse, diyeceğim şu: «verilmiş sadakası varmış fenerbahçe'nin...»
bu kadar ezildikten, bu kadar dağıldıktan sonra tek puana sahip olabilmenin başka türlü izahı olamazdı. bir şey, bir kuvvet fenerbahçeyı kurtarıyor diyorduk maçı takip ederken. milli takım meneceri sandro puppo da hayretle takip ediyordu maçı adam, milli takıma oyuncu seçmek için gelmişti izmir’e. şenol'u görecekti, birol’u görecekti, şükrü’yü görecekti, diğerlerini görecekti ama, hiçbirisi yoktu sahada onların yerine izmirsporlular vardı ve şu ergün puppo için mutlaka bir sürpriz olacaktı. sonraları bu perişan adamlar grubuna şükrünün de katıldığını görecekti milli takım meneceri. izmirspor karşısında görevini yapabilenlerin sadece şeref, ali, ismail ve özer olduğunu da...
gerçekten de izmirspor şiddetli yağmura rağmen düzenim kaybetmeyen kuru sahada hücumla işe girişmiş ve henüz, 5. dakikada kaleci ali, ergün'ün çok tehlikeli bir ortasını önlemişti. bunu ali’nin remzi'nin bir zorlu ortasını durduruşu takip edecekti. fenerbahçe iyigirmedigi oyuna alabildiğine dağınık bir görünü içinde devam ediyor, ileride tek adam, birol, şenol’u, hüseyin’i, ziya’yı ve aydın’ı uyandırmağa çalışıyordu 7. dakikada turgay, osman’ı ve özer’i geçip altı pasa kadar sokulduğu halde şutunu acele ile dışarı attı. tecrübesiz çocuk hareketini biraz biçimleyebilse fenerbahçe şu anda maçı kaybederdi.
ilk yarı sona erdiği zaman bilânço liderin hesabına hiç de gönül açıcı değildi. çünkü bir şut gelmişti izmirspor kalesine o da şereften.
toparlanış
ikinci yarının başında fenerbahçe biraz toparlanmıştı. hattâ ziya'nın attığı gol bir ümit ışığı olmuştu. ancak hakem gerçeker yan hakemin ikazı ile golün ofsayt olduğunu farketti.
oyun golsüz gidiyor, zaman zaman sertleşiyor, hüseyin, doğan’ı, sezen, hüseyin'i tekmeliyor ve bastıran izmirspor karşısında fenerbahçe namağlûp ünvanının müdafaasını yapıyordu. hakçası galibiyet izmirsporundu. fenerbahçe'ye gelince maçtan sonra bu takımın yedi, sekiz elemanına, şenol’a, aydına, hüseyin’e, ziya’ya, şu soruyu sormak ayıp olmazdı «siz dün sahada mıydınız?»