defans hattından forvete alınan şükrü ve ziya'nınfırsatçı oynu ve birbirinden güzel golleriyle
f. bahçe, iz. spor'a da şans tanımadı
heyecanlı geçen maçın ikinci devresinde sarı-lâcivertliler üstün bir futbol gösterdiler. ergun sahanın yıldızı idi
kahraman bapçum
bir ergun’u vardı fenerbahçenin.. bir ergun’u vardı ki sahadaki oyuna damgasını vuruyor, takıma şahsiyet veriyor, oynamak ve arkadaşlarına oynatmak istediği futbolu rakibe kabul ettiriyordu.
gerçekten gün, ergun'un güb ü idi. topu, oyunu, arkadaşlarını, hattâ rakibi bir sihirbaz gibi yumuşatıyordu. orta sahada işleyip hazırladığı oyunla fenerbahçe forvetini «büyük işler başaracak» kıvama getiriyordu. eğer bunca yılın sağaçığı ogünü solaçıkta, eski takımının soliçi ve fenerbahçenin solbeki şükrü'yü sağ açıkta oynatmak gibi bir garabet yapılmasa forvet dayanılmaz hale gelirdi.
neydi izmirsporun maç başındaki büyük sürati? neydi yetişilmez topları bile inatla kovalamak gibi kendi kendilerini harcamak gayreti? ve neydi, yarım saat sonraki fizik çöküşleri?
sezarın hakkını sezara vermek için açıklamak gerekir: sarı - lâciverliler, mavi - beyazlıların bu «çocuksu» şiddetini, akıllıca karşıladılar ve ergun'un yaratıcı olduğu bir «top dolaştırıcı» stille yordular, eğdiler, büktüler izmirsporu...
sağlam, çabuk ve güven verici ismail ile her yetiştiği topla kaleyi yoklamasını bilen ziya günün başka önemli adamları idi.
bir ergun'u vardı fenerbahçenin, bir de 3-0 lık skoru...
