beykoz'u yenerek haftayı 4 puanla kapatan beşiktaş liderlik yolunda
çetin rakipleri karşısında ilk devrede durgun gözüken siyah-beyazlılar güven ve coşkunun golleriyle neticeyi aldılar
necmi tanyolaç
golü attığı ana kadar maça dargındı güven... toplara girmiyor, çok sevdiği sıkışık pozisyonları umursamıyor, sıçramıyor, vurmuyor, koşmuyor ve çok kere karşı ceza sahasının önünde geliniyordu...
beşiktaş'ın golcülerinden en iltimad edileni böyle olunca, suatın da kötü bir oyun çıkardığını fark eden beşiktaş seyircili galibiyetten ümidini kesmekte haklıydı. baktığımız zaman, büyük maçlara nazaran tenha beşiktaş tribününde de, sahada oynayan takımın havasını görüyordunuz. isteksiz, teksir, durgun ve nefesiz..
işte beşiktaş'ı o maça dargın adam güldürecekti. tam 60. dakikada hüseyin'in geriden uzattığı topu, sahanın o ana kadar en iyilerinden biri olan yordan'ın önünden aşırıverdi. hareket harikulade idi ve guven'in başardığını, değil ayak, öyle bir pozisyonda iki el yapamazdı. ve üç metre kadar topla kaçtı. güven, ceza sahasına yaklaşırken durdu ve patlattı. top fileleri tırmalarken, beşiktaş tribünü ayağa kalkıyor, taraftır, seyirci ise, hazırlanışı ve atılışı şık golü alkışlıyordu. sonra ne yaptı güven? gerçi başlangıçtaki maça dargın adam değildi. ama, bir ândaki parlayışıyla takımına galibiyeti getirmişti. hem de, oyuna asılan beykoz'a karşı.
güvenin golü
beşiktaş'a maçı kazandıran futbolcu, bu tek harikulade hareketin yaratıcısı güvendi kısacası, ahmet'in hazırlayıp, coşkun'un değerlendirdiği ikinci gol 60. dakikaya kadar sahada ecel terleri döken beşiktaş için çok çok işin merasimiydi.
beşiktaş ise, seyircinin artık berabere bitiyor, hükmünü verdiği maçı 3-0 kazanmayı bitmişti. siyah - beyazlılar için dün de çeşitli şeyler söylendi. oturmamış takım dendi. vurucu adamı yok, dendi.. oyun yapıcı adamı yok dendi. fakat, netice sahada fazla göz doldurmayan ve yokları bol olan beşiktaş'a dönü...
maamafih, beşiktaş ilk golden sonraki çullanışı ve hızı ile, dünkü neticeyi haketmişti.
beykoz ise golden evvel erol'un ofsayttan attığı golün hakem tarafından iptal edilişi yüzünden, normal temposunu kaybetmişti. maçın sonlarındaki dağınıklık ve aydın'ın son dakikada oyundan çıkarılışı biraz da sinirliliğin sonucuydu...