1961 senesi haziranından itibaren fifa’ya bağlı 90 memlekette hiçbir sporcu, müsabaka esnasında başarı gösteren arkadaşını öperek tebrik edemeyecek veya galibiyet golünü atan oyuncu hırsla topu ikinci defa ağlara vuramayacaktır.
bu husustaki karar ınternational board tarafından alınmış olup muhtemelen önümüzdeki günlerde federasyonlara bildirilecektir. futbol dünyasında bilhassa sıcak kanlı lâtin memleketlerinde bir bomba gibi patlayacak olan bu karar, ingiltere, isveç, rusya, uruguay, brezilya’da ilgili şahısların yaptıkları tetkikat sonunda alınmıştır. karara aykırı hareket eden futbolcular «futbolun nezahetini bozmak» tan faulle tecziye edileceklerdir.
international bord temsilcileri sevinç tezahürünün bazan oyuncuların sıhhatini tehlikeye soktuğu kanaatine de varmışlardır. meselâ 1958 de isveçte yapılan dünya şampiyonasında brezilya santraforu mazzala ruslara golü attığı zaman arkadaşları tarafından sevinçle sıkıştırıldığından 10 dakika kendine gelememiş ve saha dışında tedavi görmüştür.
kaybolan zaman telâfi edilecek
international board’un önümüzdeki sene tatbik etmek istediği ikinci büyük kaide değişikliği «kaybolan zamanı» önlamakla ilgilidir. yine ilgili şahısların muhtelif mamlakatlerde yaptıkları tetkikler sonunda «bir devrenin 45 dakika» olması sadece teoriktir. zira dışarıya bilhassa atılan veya oyun harici olan topların getirilmesi yüzünden asgari 10 dakika kaybolmaktadır. buna mâni olmak için top dışarıya çıktığı zaman kronometrenin durdurulması veya hakemlere kasden dışarı atılmış toplar için maç saatine ek yapabilme selâhiyeti verilmesi düşünülmektedir.
oyuncu değiştirme meselesi hallediliyor
hâlen üzerinde tam bir karara varılamayan husus «oyuncu değiştirme» keyfiyetidir. kuvvetli bir ihtimalle 90 dakikalık zaman 15’er dakikalık 6 müsavi parçaya bölünecektir. sakatlanan kaleci ise derhal değisecek, diğer oyuncular iki devre (her devre 15 dakika olarak alınmalı) bekleyeceklerdir. yaralanma son 15 dakikalık zamanda olmuşsa yedek oyuncu derhal oyuna girecektir. ancak maç hakemi, saha doktoru futbolcunun rol yaptığını isbat ederlerse bu oyuncu otomatikman 3 ay boykota çarptırılacaktır.
bu mevzudaki karar henüz alınmamış olup muhtemelen tadilâta uğrayacaktır.
mithatpaşa'da büyük maçtan evvel vefa - feriköy, izmir'de izmirspor - göztepe, ankara'da ankaragücü - ptt karşılaşıyorlar
millî ligin ilk hafta maçlarına bugün üç şehirde yapılacak dört karşılaşma ile devam edilecektir.
saat 17 de yapılacak günün ikinci maçında beşiktaş ile beykoz oynayacaklardır. geçen senenin milli lig üçüncüsü beşiktaş ile dördüncüsü beykozun yapacağı maçın hayli çetin geçmesi beklenmektedir.
öyle pek de parlak görünmeyen bir oyun, rakibin zorlu bastırışlarında derhal inisyatifi bırakan bir davranış, yüzde yüz gollük pozisyonlardan üstün klâslı kalecinin mükemmel hareketleri ile kurtuluş, yakalanan iki üç fırsattan birini tesadüfi intibai veren bir rahatlık içinde ağlara takış: netice 1-0.
işte dünkü beşiktaş bu idi. fakat bu biraz da evvelki yılın şampiyonu beşiktaşı târif etmiyor mu? yoksa beşiktaş o mevsimdeki 1-0 lar serisie mi başlıyordu?
işe ne taraftan bakılırsa bakılsın siyah - beyazlılar dün oldukça zor bir galibiyet aldılar. üstelik sarı -siyahlılar da geçen yılın «iyi futbol oynayan takımı» hüviyetlerini gösterememişlerdi. bilhassa beykoz hücum hattı için verilecek not hiç de iyi değildi. buna rağmen bu hattın en ağır, hattâ yorgun ve isteksiz gibi davranan adamı nedim iki muhteşem şüt attı ki, bu topları necminin çıkarışı belki de galibiyeti hazırlıyordu. buna karşılık, beşiktaş üç ortası da henüz kıvamını bulmuş değildi. hele güven...
hülasa dün beşiktaş, kalecisi ile «büyük», orta hafı ile «ümit verici», bütünü ile «orta» bir takımdı. ama şu var ki, maç kazanma hırsı vardı bu «orta» takımın. ve bir çok zorlu maçları bu takımın tek golle alıp gidivermesi işten degildi. ve... göz doldurmuyor... göz doldurmuyor... derken puanları heybeye doldurmağa, hazırlanan bir takım hali vardı.
gol olan ve gol kokan pozisyonlar
ilk yürek hoplatan an 17 nci dakikada geçti: duran topa en iyi vuran türk futbolcularından biri» ünvanını artık rahatça hak etmiş olan erol bir frikik attı. barajı geçip necminin tam başının üstüne gelen topu necmi yaylanmağa bile lüzum görmeden elleri arasına alıverdi. bu top biraz yana gitse, iş necmi için de güç olurdu herhalde.
23 üncü dakikada gene necminin kalesinde bir şimşek çaktı: sağa deplâse olan cevdet gerilerden aldığı bir topla oldukça sert bir şut attı. necminin seyrettiği top üst direğin üzerinde biraz kaydı ve öbür taraftan tekrar sahaya düştü. necmi maalesef butopu kontrol edebilmiş değildi.
devrenin hitınesine iki dakika kala maçın en büyük tehlikesini gene necmi - evet gene beşiktaş - atlattı. nedim sağ taraftan hiç beklenmeyen bir anda en sert ve en güzel şutu patlattı. necmi kalesinin soluna doğru kaymış ve ceza sahası içini kontrol attına almıştı. top tam aksi köşeye geliyor ve... giriyordu. koşarak, atlayarak, uçarak yaptığı hamle ile necmi topa tek elle yetişiyor ve yumruklayarak kornere atıyordu.
hemen iki dakika sonra devrenin 45 inci dakikası oynanırken beşiktaş soldan korner attı. karambolden seken lop sağda arifin önüne düştü. arif düzeltmeden vurdu. ahmedin kargaşalık arasında eğilerek yaptığı falsolu bir kafa vuruşu ile top bütün müdafaayı ve sıtkıyı kontrpiyede bırakıyor ve ağlara takılıyordu. top ortaya gelirken devre bitti.
oyunun ikinci devresinde nedimin gene oldukça uzaktan savurduğu bir şütü gene necmi çok ani ve zor bir plonjonla kesecek ve ikinci devrenin 27 inci dakikasında güven tam kale ağzında yakaladığı bir fırsatı beklemek yüzünden aydına kaptıracaktı.
hülâsa beşiktaş iki puan aldı ama asıl başarı galiba kaptan necmi'nindi.
1. a. gücü...1...1...0...0...2...0...2...0 2. beşiktaş...1...1...0...1...0...2...0 3. iz. spor...1...1...0...0...1...0...2...0 4. vefa...1...1...0...0...2...1...2...0 5. f. bahçe...1...1...0...0...4......2...0 6. k. güm...1...0...1...0......0...1...1 7. ist. spor...1...0...1...0...0...0...1...1 8. altay...1...0...1...0...1...1...1...1 9. a. ordu...1...0...1...0...1...1...1...1 10. k. paşa...1...0...0...1...3...4...0...2 11. feriköy...1...0...0...1...1...2...0...2 12. beykoz...1...0...0...1......1...0...2 13. göztepe...1...0...0...1...0...1...0...2 14. ptt...1...0...0...1...0...2...0...2 15. g. saray...0...0...0...0...0...0...0...0 16. g. birliği...0...0...0...0...0...0...0...0 17. d. spor...0...0...0...0...0...0...0...0 18. k. yaka...0...0...0...0...0...0...0...0 19. ş. hilâ...0...0...0...0...0...0...0...0 20. y. direk...0...0...0...0...0...0...0...0
geçen seneyi dördüncü olarak bitiren sarı - siyahlılar, yeni yıla da aynı dereceyi alabilecek bir kadro ile girmektedirler.
geçen sezonun genç kadrosu bu trasferde başta izmirsporlu nedim olmak üzere tecrübeli elemanlar ile takviye edilmiş ve böylece takımın aksayan tarafları giderilmiştir. beykozluların bir diğer kazancı da eşfak aykaç'ın antrenörlüğe getirilmesidir.