dün geceki maçın en büyük özelliği bence, beşiktaş'ın maçı kaybetmeme hırsı, galatasaray'ın ise bir golden sonra bunu yeterli görmesiydi…
galatasaray ilk golünü barbu'nun yaptığı çalım neticesinde kazandı. geride serbest adam barbu'nun bu hatâsını, suphi affetmeyince, golü atması da zor olmadı. bunun dışında galatasaray'a gelirsek, yanlış bir tertiple sahada dizildiler. bundan evvelki maçlarda orta sahanın en başarılı ve takımın beyni uğur, solaçığa alınmakla çizgi üzerinde, işlemez bir duruma getirildi. orta sahada kendilerine görev verilen ahmet ile ergün'ün de çok bozuk bir günlerinde olması ve karşılarında bulunan oyunculardan sanlı, güray ve davut'un markajından kurtulamadıklarından, oyunu kuramadılar. böylece golden sonra orta saha tamamen beşiktaş’lıların eline geçti. güray ve davut’un çalışkan ve bilgili oyunları, galatasaray kalesinde tehlikeler yaratmağa başladı. ve galatasaray kalesi bundan sonra iki tane büyük tehlike atlattı. bunlardan ilki güray'ın pasını nihat'ın fazla top sürmesi sonucu kaleciye teslim edişi, ikincisi de faruk'un nefis hareketlerle topu soldan getirip, altıpas içinde nihat’a getirip vermesi ve bu futbolcunun topu kontroluna aldıktan sonra ağır kalarak kullanamayışı.
bu ana kadar ilk devre sonunda beşiktaş’da en çok başarılı olan oyuncular zekeriya, yaptığı gollük hataya rağmen barbu, güray, faruk ve davut’tu.
ilk yarıda galatasaray'ın iyileri ise suphi, tuncay, muzaffer’di.