sarı – lâcivertlileri 4-1 galip getiren golleri yaşar (2), bülent ve penaltıdan yılmaz kaydetti
«fenerbahçe'nin dört gol attığı bir maçta «iyi futbol oynamadığını» söylemek kimsenin haddine düşmemiş» diye bağırarak staddan çıkan o fenerbahçeli dost ve bütün benzerleri bilmelidirler ki. fenerbahçe. vefa’ya dört gol attığı maçta kötünün de kötüsü bir futbol oynadı.
dört gol bu... ama hepsi rakip defansın çok açık hatâları sonucu elde edilmiş... üstelik vefa defansı maç boyunca sadece bu dört hatâ ile de kalmış değil... nice pozisyonlarda bir amatör takım acemiliği içinde fenerbahçe forvetlerini kendi kalecileri ile burun buruna bırakmış vefa'lılar... üstelik sarı - lâcivertli defansın da nice bunalımlarında ve karışıklıklarında bastırıp yüklenmeyi, asılıp sıyrılmayı becerememiş vefa’lılar . ve fenerbahçe sahaya düşünülüp taşınılmış da hazırlanmış tek bir «seri halindeki futbol hareketi» koyamamış...
bu takıma iyi futbol oynadı denir mi?
karmakarışık, her kafanın başka şeyler düşündüğü ve kafaların düşündüğünü ayakların yapamadığı bir futbol oynadı fenerbahçe... gerçi zaman zaman selim. ziya, nedim üçlüsünün hazırladığı futbol gösterileri için teşebbüsler olmadı değil. ama bunlar bep teşebbüste kaldı.. çok hareketler doğmadan öldü sahada..
dört gol attı fenerbahçe. fakat dünkü vefa’ya dört gol atamamak için yol yoktu ki…
dünkü haliyle millî lig’in en ümitsiz takımı olduğunu bir kere daha ortaya koyan yeşil – beyazlılar —hattâ üç gol yedikten sonra bile— fenerbahçe ile zaman zaman başabaş didişecek gücü de buldular.
koşullar böyle olunca koskoca bir fenerbahçe - vefa maçı da sıkıcı, uyutucu bir didişme halinde kaldı tabii…
oyuna başlar başlamaz ataklar deneyen vefa, hemen üçüncü dakikada erdinç'in ayağından, kendisine büyük ümitlerin kapısını açan bir gol kazanıverdi. sol taraftan klâsik bir sıyrılış yapan erdinç, ümran'ı atlayıp kaleye sokulurken çaprazdan şutunu patlattı ve sonradan takımının en ciddî, çalışan vr hatâ yapmayan adamı halinde dikkati çekecek olan datcu’nun kalesine yollavıverdi topu.
bu sürprizdi. vefa'lılar için bile... ve durumu onlar da yadırgadılar. üstelik daha önce oynanan maçta, galatasaray'ı zafere götüren golün son dakikada atılışı ile galeyan haline gelmiş bulunan galatasaraylı seyirci de fenerbahçelileri yedikleri bu gol üzerine öyle tahrik edip kızdırdılar ki .. maçın havası bir anda fenerbahçe için hayati bir havaya bürtündü. işte o hızla —yani bir futbol şuuru ile değil — bir izzetinefis yarası ile şahlandı fenerbahçe… asıldılar oyuna... bastırdılar… bunalttılar. ve sağdan atılan bir kornerde defansın kestiği top penaltı noktasına yakın bir yerde yaşar'ın önünde kalınca, yaşar olduğu yerde dönüp patlattığı şutla fenerbahçe'nin ilk golünü yaptı. şut mermi gibiydi. ama yaşar'a orada bu şutu çektiren bir defans, golü kendi kendine atmış sayılmalıydı.
onbeşinci dakikada bülent'in attığı gol de hemen hemen aynı şekilde oldu: ogün sağdan çizgiye kadar sokulup ortasını yapmış ve hemen hemen yaşar'ın ilk golü attığı yerde bülent'i bulmuştu. bülent serbest değildi. fikri vanı basındaydı. ama nedense fikri durdu. bülent vurdu... kaleci de ikinci golü galiba birinci ile aynı yerden — yani soldan ve basının biraz üstünden — yedi...
ohhh! … fenerbahçe yediği golün acısını çıkartmıştı işte… sarı – lâcivertlileri çılgına çeviren galatasaraylı seyirci de susmuştu artık... ve maç yukarıda anlattığımız havasına büründü... futbol adına pek az şey kalmıştı.
neden sonra 38'inci dakikada, oynadığı sürece çok güzel paslar vermiş olan selim, ileriye geniş saha boşluğuna bir top açtı... fırladı yaşar... selâhattin kovaladı. yaşar daha hızlı ve daha soğukkanlı idi. yetişti sıyrıldı selâhattin'den ve yerden vefa kalesine yuvarladı topu...
ikinci devrede oyun daha da soluk ve silikti. ama bu silik hava içinde maç başından beri çok sinirli davranışlar içinde olan erdal'ın yere düşmüş olan levent'in göğsüne basarak geçişi ve hakem tarafından sahadan atılışı... erdinç. raşit ve nedim'in kaleye kadar sokulup kaçırdığı birkaç fırsat... ziya'nın bomba gibi bir şutu…
ve… ceza sahasına girdikten sonra ziya'nın ertuğrul tarafından biçilip sakatlanarak oyunu terkedişi.. hakemin verdiği penaltıyı yılmaz'ın dördüncü gol olarak ağlara takışı... dikkati çeken notlar oldu.
dört gol attı fenerbahçe: ama iyi futbol oynamadı. dört gol vedi vefa: yediği gol sayı ile değil. fakat gösterdiği oyunla sonunculuktan kurtulma ümidini dağların ardına bıraktı...