fenerbahçe dün galatasaray'a yenilmesinden, milli ligde arzuladiğimiz dereceden daha aşağılara düşmesinden, elbette ki çok üzgünüm. hem de herhangi bir taraftar, herhangi bir sempatizan değil, mesuliyet taşıyan bir insan olarak iki katlı üzgünüm. fakat beni bundan daha da çok fazla üzen cihet. fenerbahçenin dün «futbol» olarak hiçbir şey oynayamamış, stada toplanan binlerce sporsevere «futbol» un zerresini gösterememiş olmasıdır.
evet, iki takımdan birinin kazanması, futbol maçlarının normal neticesidir. ama bir takım oynar, o takımın elemanları gayretle, bütün güçleriyle çalışır ve sonra talihsiz bir golle yenilebilir. ya da rakibi ondan çok üstün oynayarak kazanır. galatasarayın galibiyetini asla küçümsemek istemem. ama bizzat galatasaraylı yetkililerin de samimiyetle kabul edeceğini umarım ki, dün sarı - kırmızılı takım da rakibinden çok üstün bir maç çıkarmış değildir. o halde fenerbahçe niçin yenildi.
bir noktaya derhal işaret etmeliyim: emektar şükrü, az kimsenin yapabileceği bir fedakarlıpı göstermiş ve 40a yakın ateşle yatağından kalkıp sahaya çıkmıştır. bu feragatinden dolayı şükrü'yü eski bir futbolcu olarak ne kadar takdir ediyorsam, neticeyi tâyin eden goldeki hatâsından dolayı da kendisini ayni derecede affetmiyorum. bu hatâda osman da büyük mesuliyet taşıyordu ve belki osman'ın hatâ payı, şükrü'nünkünden az değildi. ne kadar hasta olursa olsun, tecrübeli bir kalecinin, hem de kısa zaman öncr lmanya ve italya'da başarılı oyunlar çıkarmış bir kalecinin, o sıkışık durumda topu tehlikeye atması, izah edilir hareket değildi.
ancak, fenerbahçenin dünkü kaybını, sadece bu bir gole ve iki oyuncunun hatâsına bağlamak da, ayrı bir hatâ olur. sarı - lacivertli takımın dünkü başarıszlığında onbir oyuncudan hiç değilse yedisi mesuldüler. düşünüyorum da, bu mağlûbiyette idareci olarak bizlerin mesuliyet payımız neydi? hatta hilmi'yi oynatmak imkânını bulamamış. şükrü'yü hasta hasta çıkarmaktan başka çare görememiş ve nihayet kendimizce en tesirli olacağını sandığımız bir tertip kurmuştuk. oyuncularımıza iyi hayat şartları sağlamak için idari mekanizmaya düşen vazifeyi yapmıştık. o halde? o halde nasıl olurdu da, türkiyenin en şöhretli futbolcularından kurulu bu takım -yenilmek demiyorum- ama bu kadar kötü futbol oynayabilirdi? işte bunu aklım almıyor ve buna üzülüyorum en çok...
galatasaray her şeye rağmen canlı çalıştı, kurduğu taktikte muvaffak oldu ve nihayet galibiyeti hak etti. hani galatasaray dün galibiyeti hak etmediyse bile, fenerbahçe bu oyunu ile mağlûbiyete müstahak olmuştu.
bu maç, fenerbahçeyi şampiyonluk iddiasından uzaklaştırdı. fakat belki de zaruri bir reforma yaklaştırdı. herhalde bundan sonra mesul idarecilere düşen, fenerbahçeyi ligi kazanmasa da, iyi futbol oynıyan bir ekip haline getirmek olacaktır.