daha farklı bir galibiyet kaçıran sarı – lâcivertliler, altınordu’ya 4 gol attı
maç dört golle bitti, halbuki sekiz gol işten bile değildi… hele her insaf sahibinin tereddütdüz kabul edeceği, fakat nedense hakemin cezalandırmadığı en az üç penaltılık hareket de hatırlanırsa… neticede fenerbahçe forveti gol pozisyonuna bu kadar çok ve rahat girdiği bir günde kendisini mükemmel bir gol rekorundan mahrum etti.
bu rahatlık, bu her an gol atabilecek halde oluş nedendi? bir defa iki açık, kendilerinin cenah oyuncusu olduklarını iyice şuurlandırmışlardı. topu kapınca ortalara kayıp oyunu sıkıştırmaya yeltenmediler. üstelik ikisi de civa gibi stillerinin tam randımanını alacak havada idler. bundan başka iki yan haf alabildiğine rahat ve faydalı çalıştılar. şeref sahayı dolduruyordu… kadri ise kendi futbol anlayışına en uygun gelen oyun tarzını bulmuştu; rakip, orta sahada bocalıyor ve o «meydan» kari’ye kalıyordu. «büyük usta» lefter ve bu boşlukta şeref ve kadri ile beraber ve sanki onlarla yaşıtmış gibi çalışmağa başlayınca… ne kalırdı geriye? ingilizlerin deyişi ile «punch» yani darbe, yani vurucu tokmak mı? bu iş için naci ve yükselden daha iyisi can sağlığı idi.
altınordu’ya gelince iki uçtan saldıran iki şeytan adamı durduramayıp, orta sahayı da üç becerikli adama bırakınca yapacak tek şey kalırdı: kale önünde son müdafaa hattını iyice sıkıştırıp maçı az farkla atlatmak… bunu da -galiba- başardılar ve bu başarıda en büyük hisse «iyi kaleci» ömerindi. evet dünkü maç için dört fark, az bir fark sayılmalıydı.
oyunun ilk on dakikasını âdeta altınordulular oynadı. fenerbahçe ondan sonra canlandı. fakat ilk gol ancak 43 üncü dakikada oldu: kadri’nin getirdiği topla yaptığı ileri pası yakalayan yüksel kale ağzında ömerin plonjonuna rağmen ilk golü yaptı. devrenin son dakikası oynanırken ceza sahasının hemen dışından naci bir frikik attı. ömer’in sol üst köşesinde direğe çarpan topu mikro iyi takip etti ömer kendini toplamadan, kafa ile kaleyi buluverdi..
ikinci devrenin ilk dakikasında mikro’nun kornerinde kadri topu ortaya indirmiş ve nevzata çarpan top yükselin önünde yere inmişti ve yüksel affetmedi.
fenerbahçe dördüncü golü ancak 15 dakika sonra atacaktı. yüksel kadri’den pas aldı ve solaçık yerinde çizgiye kadar indi, ortasını yaptı. geriye ceza çizgisi yakınına düşen topa lefter olduğu yerde yaylanarak şahane bir vole yapıştırdı. top ağlara doğru giderken garip bir ses çıkardı: tokkkk!
ondan sonra veni baştan fenerbahce bastıracak, saracak, sıkacak.. sonra bırakacaktı. dört gol dünkü maç için azdı.