şu beşiktaş'a bakın, ne oynuyor... futbol deböyle oynanır işte... ender hârika... coşkun fırtına...yusuf mucize... haydi bakayım yusuf, onu da geç, patlat şutunu... goooool... aslanım benim, oynatsalardı şu yusuf'u portekiz’de beş tane yemezdik...
- yok kardeşim, bu galatasaray'da iş yok... baksana dökülüyor hepsi... ihtiyarlaru oynatırlar... metin dolaşır... allah'tan iki kalede zehir gibi çocuk var.. kara panter... geçen gün bir gazetede kalecilik dersi veriyordu. bu çocuk biliyor bu işi canım... ama... dur.. o da ne erden? eyvah kaçırdı... bir daha yedik yahu... karnının altından kaçırdı.
- beş tane yeriz bugün. biz beşiktaş'tan.. kurtulmaz bu maç.. kim, metin mi kurtaracak? fakat... hakem.. penaltı be.. verdi... metin.. goool... aslanım. bu metin tek başına takım.
- üzülme necmi, penaltıdan herkes yer.. haydi bakayım, alla şu topu al tarık'tan.. bak şöyle.. iiii... öyle değil.. eyvah gol 2-2 olduk.. ama, durun atarız üçüncüyü.. eyvah, eyvah, eyvah.. onlar attı. iş yok bu beşiktaş'ta kardeşim.. bu yusuf, ender, coşkun.. kim oynatır bunları.. haaa sahi kongre ne oldu.
- kardeşim gördün mü yeni idare heyetini? suphi batur bir takım çıkardı, aldı maçı..
- yok yok ondan değil.. yeni idare heyeti devre arasında oyuncuların bonolarını paraya çevirince onlar da çıkıp oynadılar ve kazandılar.