milli lige bu gece mithatpaşa stadında yapılacak istanbulspor - feriköy ve galatasaray - vefa karşılaşmaları ile ile devam edilecektir.
lider galatasaray ise lig sonuncusu vefa arasındaki mücadele ise saat 20 de başlayacaktır. salı gecesi palermo karşısında seyrettiğimiz büyük takımın. yeşil - beyazlı ekip karsısında rahat ve net bir galibiyet alacağı beklenir.
hakemler: cihat ergün (**), t. alsaç (**), m. güzkaya (*)
g. saray: turgay (**) - candemir (**), k. ahmet (**) - suat (*), ergun (*), b. ahmet (**) - selçuk (*), recep (*), bahri (*), talât (**), uğur (*)
vefa: altay (**) - b. yavuz (**), nedim (**) - burhan (*), nejat (***), mürvet (**) - k. ibrahim (*), enver (*), çetin (*), yavuz (**), b. ibrahim (**)
yeşil - beyazlıların başarılı oynadığı maçta, goller ilk devrede atıldı
doğan şener
galatasaray - vefa maçından üç saat evvel, sarı - kırmızılı takımın meneceri gündüz kılıç, dört futbolcusunun sakat olduğunu açıklıyor ve neticeden endişe duyduğunu ifade ediyordu.
siz buna ister ön sezi, ister kehanet deyiniz. neticede, gündüz kılıç haklı çıkacak ve lider galatasaray, kendisini 25 puan geriden takip eden lig sonuncusu vefa'ya takılıverecektir.
çalışan kazandı
bir futbol maçında gaye, rakip takımdan daha fazla gol atmak olduğuna göre, galatasarayı hiç de vefadan fazla gol atıp maç kazanacak kıvamda göremedik.
sezar'ın hakkını sezar'a vermek lâzım. dün gece, galibiyeti kaçırdığına üzülecek takım vefa olmalıydı. puan yarışında tembellik edip en geride kalan yeşil - beyazlı takım canını dişine takarak öyle bir maç çıkardı ki. g. sarayın tekniği ve ustalığı bu oyunun yanında solda sıfır kalırdı.
g. saray, palermo zaferinin bir peri masalını andıran havasından sıyrılamamış olduğu içindir ki, yorgun ve sakat ele manları ile fazla bir şey yapamadı, neticeye üzüle üzüle boyun eğdi.
sürpriz gol
ufak, tefek sakatlıkları bulunan suat, ergun, talât ve bahriye takımda yer veren sarı - kırmızılılar daha maçın başlarında üzerlerine dökülen soğuk su ile irkildiler. 5. dakikaya henüz girmiştik. suatın santra yuvarlağından kaptırdığı top sola uzandı. yavuz'un pası, galatasaray'ın seyrek defansı arasından bir gölge gibi sıyrılan ibrahim'i buldu. vefa solaçığa hızla kaçtı. topu yerden ve turgayın beklemediği köşeye sertçe gönderiverdi. kaptan yere kapandığı anda bu topa yetişebileceğini pekalâ anlamıştı: 0-1.
galatasarya, bu beklenmiyen duşun tesiri ile ayılmış olmalıydı. inatla yüklendi, vefa kalesini zorlamaya başladı.
kimse çok beklemedi. 10. dakikaydı ve sağdan ilerleyen selçuklun kaleye yolladığı sert ortayı altay tutamayınca uğur golü zımbaladı: l-l.
devre, 17. dakikada suat'ın vole yerine, kafa stopunu tercih ettiği için kaçan bir gol fırsatından başka bir hadise olmadan kapandı.
gene futbol yok
maçın ikinci devresinde vefa'nın daha iyi, daha kalıplanmış, üstelik serileşmiş futbolu, galatasarayın donuk oyununa kaleb çaldı.
ne, 8. dakikada bahrinin 20 pastan çektiği ok gibi sutu altay'ın uçarak kurtarması, ne de 11. dakikada yavuzun sol üst zaviyeye gönderdiği topu turgay'ın çelerek kornere çıkarması neticeyi değiştirdi.
30. dakikada talât iki adımdan topu boş kaleye atamadıktan 10 dakika sonra candemir'i geçen b. ibrahim'in soldan ve yakından çektiği şutu kurtaran turgay, galatasaray'ın tek puanını titizlikle koruyacaktı...