gençlerbirliği – gaziantepspor: bir taraftarın gözünden!
özet
yazılarımı takip edenler bilir: ben bir taraftar olarak izlediğim maçlardaki sportif ve taraftarsal güzellikleri paylaşmak niyetindeyim. bu açıdan bakıldığında aslında bu yazıyı yazmamam gerek. yazacak bir şey yok. tarihe hiçbir anı bırakmayacak bir maç izledik bu akşam.
hikaye
bu sezon kendi evimizdeki ilk maç. heyecanla erkenden geldik stada. park yeri bulmak için yarım saat uğraştık. aynı anda arjantin – türkiye basketbol maçı olunca ne tren istasyonunda ne de diğer yerlerde park etmek mümkün olmadı. bu stadlar yapılıyor ama alt yapıyı düşünen yok. üzülmeyelim, her zamanki hikaye.
maç çok hızlı başladı. bu maçta goller olur hislerim kabardı. beş dakika sürdü hislerim, sonra hissizleştim. bu beş dakikayı takiben maçta heyecan alt seviyelere indi ve bir daha da çıkmadı. sonucunda maç golsüz bitti. gençler için iki maç sıfır gol.
bugün temel olarak artılarımıza ve eksilerimize bakacak olursak: defansımızın durumu geçen yıla göre daha iyi diye düşünüyorum. curri çok sağlam. bu maç curri’nin yanında mahmut vardı. maça çok iyi konsantre olmuştu ve sahanın en iyilerindendi. önlerinde jedinac da olunca defansif anlamda iyi bir gençler izledik. sıkıntımız ise yine hücuma kalkmak konusunda. ilerde zec tek başına dolanıp durmak durumunda kaldı. yapayalnız! yine arkadan ileriye top gidemedi. bu maça harbuzi ile başladığımızdan bir hevesliydim ama o da daha ilk yarıda yerini oktay’a bıraktı. sonuçta yine iyi hücum yapamayan bir gençler izledik.
maç bu kadar. daha fazlasını beklemeyin.
isterseniz kısaca bir iki oyuncuya bakalım, en azından maça gelemeyen gençler taraftarı “yeni oyuncularımız nasıl” sorusuna benden bir yanıt bulsunlar.
mahmut bugün beni çok umutlandırdı. böyle devam ederse ve üzerine koyarsa harika bir stoperimiz olur.
oktay delibalta maça yedek başlasa da erkenden ilk 11’e katılma fırsatını yakaladı. çok istekli, yetenekli ve soğuk kanlı. yeni bir ergün penbe mi geliyor? ama çok çabuk yoruldu. ikinci yarıda yürüme şekli dahi değişti. ermin zec’i hala izleyemedik. yanlış anlaşılmasın, bugün ilk 11’deydi ancak çok yalnız kaldı. aldığı toplarda elinden geleni yapmaya çalışsa da bir sonuç çıkmadı. izlemeye devam etiyoruz.
cem atan maça sonradan girdi. vasatın üstüne çıkamadı. yorum yok.
bily mehmet de sonradan giren oyunculardan. oldukça istekli. çok da güzel bir şutu vardı ama gol olmadı. yorum yapmak için henüz erken.
kimseyi kötülemeyi ve ahkam kesmeyi sevmiyorum, bana göre değil. sadece serkan çalık’ın daha yapması gereken çok şey olduğunu düşünüyorum. enerjisi çok yüksek ancak bu enerji futbol için faydalı değil şu an.
maçın adamı
maçın adamı bence jedinac. kestiği toplar yine çok fazla. sağlam fiziği karşı takımı caydırıcı nitelikte. biraz daha ileriye doğru oynayabilse tadından yenmez. jedinac’ın yanına mahmutu da koyalım hakkını yemeyelim.
taraftarın güzelliği taraftarımız kaldığı yerden devam. ortalıkta tatlı bir sohbet var, yüzler gülüyor, pozitif enerji dalga dalga. ancak tribünlerin büyük kısmı boş. bu hafta tribün liderimiz nedim biraz tatsızdı. sanırım bunun etkisinden olacak çok fazla tezahürat olmadı.
antep taraftarı da bir avuç. ama ilginç tribün şovları yaptılar. hatta bir ara halay çekiyorlardı. heyecanları maç sonrası da devam etti.
heyecan verici dakikalar
ilk baş dakikadaki tempo beni heyecanlandırdı. sonrasında yediğimiz çekirdekler ikinci heyecan dalgasıydı.
haftanın önerisi
bu hafta ki önerim tribün liderimiz nedim’e! tribünlerdeki tezahürat sıkıntısını (kendimizi tekrar etme) çözmek için eminim bir şeyler düşünüyor ve yapıyordur. önerim şu: tribündeki gençlerden bir çalışma grubu kurup yeni tezahürat açılımları arayabiliriz: “gençlerbirliği tezahürat çalıştayı.” belki parlak fikirler çıkar ve tribünler biraz olsun ateşlenir. örneğin ben “gençler gol gol gol” bağırışmalarına katılmıyorum. bu çarşı’nın tezahüratı ve biz kendimizinkini yaratmalıyız düşüncesindeyim.