beşiktaş - bursaspor maçında çıkan saha olayları nedeniyle tff tarafından 2 resmi müsabakayı tarafsız sahada seyircisiz oynama cezası aldığı için beşiktaş futbol takımı bu maçı seyircisiz oynayacaktır.
manisaspor ile gaziantepspor arasında oynanan karşılaşmada rakip takım oyuncusuna yönelik kural dışı hareketi nedeniyle pfdk'nın gaziantepsporlu sosa'yı 3 maç men ile cezalandırdığı için bu maçta oynayamayacaktır.
bursaspor maçının ardından 2 maç tarafsız ve seyircisiz oynama cezası alan beşiktaş, gaziantepspor ile antalya mardan stadı'nda seyircisinden yoksun bir şekilde karşılaştı.
iki takım arasında 1979-1980 sezonunda başlayan rekabette, bugüne dek yapılan 48 lig maçının 24'ünü beşiktaş kazanırken, 10'unu gaziantepspor kazandı. iki takım arasındaki 14 karşılaşma ise berabere sonuçlandı.beşiktaş'ın bu maçlardaki toplam 76 golüne, gaziantepspor 41 golle karşılık verdi.
maçtan önce stada giren beşiktaşlı taraftarların kale arkası tribüne ''sensiz geçen günlerin'' yazılı pankart astığı gözlendi.
karşılaşmanın başlama saatinden yaklaşık 45 dakika önce sahaya çıkan iki takım oyuncuları ve hakemler ısınma hareketleri yaptı.
türkiye spor yazarları derneği'ne karşılaşmayı izlemek için yayıncı kuruluş personeli ile birlikte 178 gazetecinin akredite yaptırdığı belirtildi.
karşılaşma öncesinde maç kadrosunda yer alan matteo ferrari'nin ısınırken sakatlandığı ve bu nedenle maç kadrosundan çıkartıldığı öğrenildi. ferrari'nin yerine ersan gülüm ilk 11'de sahaya çıktı.
karşılaşmada 40 jandarma, 20 özel güvenlik görevlisi, 25 çevik kuvvet polisi görev aldı. maçta görev yapan gazetecilerin sayısı, güvenliği sağlamakla görevli personel sayısının iki katını aştı.
karşılaşma süresince aralıklarla hafif şekilde yağmur yağdı.
bir kafkas takımı ilk yarının ardından 7) gaziantepspor
stoperlerini değiştirmiş bir takımın lige biraz daha güvensiz ve kontrollü başlamasını, ilk 5 maçının sadece birinde gol atmasını anlamıştık aslında. yalçın ve emre (sonra da dany) oturdukça antep’in daha fazla ileriye gideceğini düşünmüştük. ama olmadı. kayseri’de geçirdiği 3 sezonda saygıdeğer işler yapan, türk futboluna yeni genç yıldızlar hediye eden kafkas’ın oradan ayrılmasının belki de en büyük sebebi, rakip kaleye çok az gidilmesiydi. antep’te de ilk yarıda daha ziyade takım savunmasına konsantre olundu. ama eğer antep de rakip kaleye gitmek için 3 sene bekleyecekse, bu bizim için hayal kırıklığı olacaktır. 17 maçta 24 (yani yere göğe koyamadığımız karabük kadar) puan toplamış bir takımla ilgili daha güzel şeyler söylemek gerektiğinin farkındayım. ama antep’in kazandığı maçların hemen hepsinin hücum etmek isteyip açık veren takımlara karşı olduğunu biliyorum. 17 takımın 6’sı mağlup edildi, bunların beşi (fenerbahçe, kayseri, antalya, eskişehir ve ankaragücü) hücum eden ve açık veren takımlar… sivas, konya, gençlerbirliği, ibb ve manisa gibi antep’in dişine göre sayılabilecek takımlarsa mağlup edilemedi; çünkü onlar da topa sahip olmak istemiyorlar, antep de… ikinci devrede 10 numara rolündeki brezilyalı wagner’in katılımıyla antep’in kesici orta saha sayısını ikiye düşüreceğini ve daha fazla hücum edeceğini umut ediyoruz…
satır başlarıyla gaziantep ilk yarının yıldızı zydrunas karcemarskas couceiro’nun, süper lig’e en büyük mirası o. litvanya milli takımı’nın 27 yaşındaki kalecisi, sakin mizacı, çizgi hakimiyeti ve top kullanımıyla büyük liglere/takımlara göz kırpıyor. antep’te ilk yarının en iyi ikinci oyuncusu da brezilyalı solak ıvan de souza’ydı.
en çok düşen ahmet arı nurullah sağlam ve couceiro’nun çok umut bağladığı ümit milli sağ açık ahmet, kafkas döneminin hayal kırıklığı oldu. son iki yılda sporseverler tarafından hatırlanan tek işinin ali sami yen’deki kırmızı kartı olması acı verici.
en iyi transfer dany kamerunlu stoper, savunmadaki yalçın-emre dengesizliğine adeta ilaç oldu. hem o meşhur “tek hamleli stoper” kalıbına uymuyor, son derece çabuk, hem de daha sadece 24 yaşında.
en çok yükseliş gösteren olcan adın herkes antep’in kontr ataklarının ağırlıklı olarak popov’un çizgisinden geleceğini düşünürken, takımı ileriye taşıyan unsur olcan oldu. kafkas’ın kapanan ve hızlı hücuma çıkan anlayışı olcan’ın yeteneklerine bire bir uydu. olcan bu formuyla, a milli takıma sıçrayan orhan gülle’yi de burun farkıyla geçti.
en kötü transfer mehmet yılmaz diğer forvetler sosa, cesar ve beto da ilk yarıda iyi değillerdi, ama galiba en kötüsü ağırlaşmış mehmet yılmaz’dı. günün futbolu artık ağır oyunculara pek iyi davranmıyor galiba.
anahtar sayı 15 gol buca ve kasımpaşa gibi bir buçuğuncu lig takımlarından sonra ülkenin en az gol atan ekibi olmak, bu kadroya yakışmıyor. tolunay hoca, kayseri günlerinden daha fazla rakip kaleye giden bir takım yapmalı artık.
2060 model beşiktaş ilk yarının ardından 5) beşiktaş
beşiktaş’ta schuster ilk yarıda idmana çıkaracak oyuncu bulamazken, doktorlar sakatlara yatak yetiştiremedi! kayseri 18, trabzon 21, f.bahçe 23, bursa 26 resmi maç yaparken, siyah-beyazlılar 5 aya tam 32 müsabaka sığdırdı. lig de “1960 model” sert oynanınca, beşiktaş’ın tek çaresi kaldı: avrupa’nın bütün iyi oyuncularını toplayıp, 2060 model bir takım kurmak! ilk maçlarında amokachi’nin hızlısı, ferdinand’ın golcüsü filan diye yere göğe koyamadığımız niang’ın konya kâbusundan sonra nasıl gerilediği ortada. süper lig hakemlerinin her kemik sesinde kart kullanmak yerine “biiir-ikiii-üüüç-döört” diye sayması, türk futbolunu amerikan futboluna çevirdi. guti’nin 22, quaresma’nın 24 dakikada bir faule maruz kaldığı bir lig için schuster’in 1960 model benzetmesi yapması haksız değil. üstelik beşiktaşlı oyuncular anlamsız bir şekilde dünyadaki diğer herkesten çok daha fazla kırılgan… barcelona, tottenham, cluj ya da lech poznan filan da bu sene çok maç oynadılar, ama hiçbirinin beşiktaş’ın yarısı kadar sakatı yoktur (çünkü büyük bir ihtimalle her birinin kendi çaplarında “angel mur”ları, yani 15-20 yıllık istikrarlı sağlık ekipleri vardır)… oyuncularınız kırılgan, rakiplerinizden çok daha fazla maç oynuyorsunuz… üstüne üstlük bir de bazı takımlar ölümüne kapanıp, bir de tatlı sert (yok yok bayağı tatsız sert) oynayınca ligi “1960 model” diye eleştirdi schuster… haklılık payı var. beşiktaş gerçekten de ligin en olumlu, en hücumcu, en keyifli futbollarından birini oynamaya çalışıyor. ama schuster’in eksik kaldığı noktalar da yok değil. mesela sezona ciddi bir rotasyon uygulamasıyla başlayan alman hoca, kalecilerini de döndürünce birçok puan tamamen file bekçilerinin bireysel hatalarından kaybedildi. oysa villarreal hazırlık maçında önümüzdeki on yıl 1 numara giyeceğini hissettiren cenk kaleyi daha hızlı alsa, belki beşiktaş’ın şu anda 4-5 puan fazlası olacaktı. yine schuster, müsabakalardan sonra 1960’ları referans göstererek eleştirdiği rakipler hakkında maçtan önce ona model bilgisi verebilecek yardımcıları etrafında bulundursaydı, belki kendisi de önlemlerini ona göre alabilirdi. ikinci devrede schuster’in elinde belki de türk futbol tarihinin en pahalı kadrosu var. eğer alman hoca bu 4 ayda kalecisini bulur, yardımcılarından daha fazla faydalanır, ikinci devreyi de avrupa kupaları biletiyle bitirirse; büyük bir ihtimalle “beşiktaş 2011-12” çokça kupa vaat eden bir takım olacak.
dezavantajı beşiktaş’ın kaliteli yabancı listesi, büyük bir ihtimalle ileri altılıda yerlilere forma bırakmayacak. bu durumda schuster’in geri dörtlüyü türk pasaportlulardan kurması gerekecek (ki orada sorun olabilir gibi)… beşiktaş’ın ikinci devredeki en büyük sorunu, 5 yerli sınırı …
avantajı ilk yarıda beşiktaş’ın maç kazanması için hep iyi oynaması gerekiyordu. ikinci yarıda iyi oynanmayan maçları kazandırabilecek bireysel çarelere çok daha fazla sahipler.
transfer projeksiyonu yeeeteeer… yıldırım demirören, yeeteeer!
satır başlarıyla beşiktaş ilk yarının yıldızı ersan gülüm sivok, ferrari, zapotocny ve toraman’ın arasından çıkıp beşiktaş’ın birinci stoperi olmak kolay iş değil. cesaretle tutkunun yanına sorumlulukla akıl eklerse a milli takımın da birinci stoperi olabilecek çapta.
en çok yükseliş gösteren roberto hilbert sağ açıktan sağ beke geçişle müthiş aşama kat etti. sıradan ve tartışılan bir sağ açık olacakken, schuster ona saygı değer bir sağ bek olma şansı tanıdı. ikinci yarıda yabancı sınırına takılma ihtimali kuvvetli. beşiktaş sağ bekte onu arayabilir.
en çok düşen matteo ferrari ilk yılındaki saygıdeğer performansının yanına sorumlu bir hayat eklemeyince uçan kuşun rüzgârından sakatlanır oldu. bu zihniyetle kariyerinin sonunu kendisi getirdi gibi.
en iyi transfer ricardo quaresma hayatında yeni bir sayfa açmış gibi. 3 büyük futbol ülkesindeki bencil, sorumsuz ve ukala tavırlarından eser yok. iyi oynamayı ve başarılı olmayı çok istiyor, eğer sakatlığı engel olmazsa o hedefine de ulaşacak durumda.
en kötü transfer fatih tekke kendine ya da takıma bir katkısı olmadığı gibi, gazetelerdeki beşiktaş sayfalarını da istemeden işgal etti. eğer fatih beşiktaş için büyük bir fırsat olsaydı, şu anda (beşiktaş düzeyindeki) talipleri de sırada bekliyor olmalılardı.
anahtar sayı 4 oyuncu bu kadar hücum eden, trabzon kadar pas yapan, bursa’dan fazla pozisyona giren bir takımda 1’den fazla gol atan yalnızca 4 oyuncu var (bobo, nobre, guti, holosko)… ikinci yarıda işlerin düzelmesi için daha fazla adamın gol düşünmesi gerek.
beşiktaş'ın bursaspor'la oynadığı lig maçındaki olaylar nedeniyle aldığı "2 maç tarafsız sahada ve seyircisiz oynama" cezasının ilki bu maçta, ikincisi konya torku şekerspor'la oynadığı kupa maçında uygulandı.
temsilci: hasan özbulut, temel tüysüz, barış şensoy
beşiktaş a.ş.: cenk gönen, ismail köybaşı, michael fink, ricardo andrade quresma bernardo, roberto jan hilbert, mert nobre, rodrigo barbosa tabata, ibrahim toraman, ersan adem gülüm, ali kucik (dk. 86 erhan güven), mehmet aurelio
yedekler: umut kaya, ibrahim üzülmez, matteo ferrari, rıdvan şimşek, furkan şeker
teknik direktör: bernd schuster
gaziantepspor: zydrunas karcemarskas, yalçın ayhan, abdullah elyasa süme, fehmi emre güngör, murat ceylan, ivan saraiva de souza, serdar kurtuluş, olcan adın (dk. 89 ibrahim ferdi coşkun), orhan gülle (dk. 56 cristian rodrigo zurita), ivelin ivanov popov, julio cesar da silva de souza (dk. 82 andre roberto soares da silva)
yedekler: mahmut bezgin, alper akçam, gökhan öztürk, cenk güvenç