f. bahçe galip geldi… demirspor mağlûp oldu.. eğer biraz hak biraz adalet varsa, demirspor’un galip olarak sahadan ayrılması gerekirdi…
yazık, bu kadar iyi futbol oynayan, başabaş, dişe diş mücadele gösteren demirspor’a şayet bu kaybettiği iki puanla kümeden düşerse günah…
3-2 durumda iken; ercan'ın, topu eli ile taşıyışını görmemezliğe gelmesini beklemezdik ertuğrul dilek’ten... keza fenerbahçe'nin attığı birinci gol de bal gibi fauldü… bir hafta evvel fehmi pazarcı fenerbahçe'yi yaktı, bir hafta sonra dilek fenerbahçeyi ihya etti..
sapır sapır dökülen bir fenerbahçe seyrettik.. lodos balığı gibiydi hepsi… bir sasu hariç, biraz da fuat… ayağına kurşun bağlanmış pranga mahkûmları gibi dolaşıp durdular sahada sarı — lâcivertli futbolcular…
ve sasu… büyük futbolcu… cüceler ülkesinde dev gibiydi dün.. hilâfsız 10 tane korner attı.. topu kaleye kesme öyle gönderiyordu ki, kaleci altay, ateşten bir gülleyi tutar gibi üç dört taksitte bloke edebiliyordu. üç golde de onun hissesi büyüktü.. eğer. bodur manisa lâlesi gibi 1.60'lık değil biraz cüsseli ve kafa vurmasını bilen oyuncuların bulunduğu bir forvete atsaydı bu frikikleri ve kornerleri sasu en azından 15 gol olurdu..
1966’da, meşhur portekiz milli takımında eusebio korneri havan mermisi gibi dikiyor 1.95'lik torres de kafa ile kalecileri allak bullak ediyordu. o zaman dünya basını bu hareketi öve öve bitiremedi.
samimi söyleyelim eusebio’nun attığı frikik ve kornerden çok daha iyisini atıyor sasu.. o sahada parlarken bir başka romen de kalede dökülüyordu dün.. datcu’yu böylesine perisan görmedik doğrusu ya önündeki ümran levent ercan serkan dörtlüsü? orta sahada selim’le yılmaz? ilerde ogün zeki yaşar nedim? yakışmıyorlardı fenerbahce'ye. biraz elle tututabilen fuat vardı onu da ne hikmetse antrenör oyundan çıkardı. demirspor taş gibi bir ekip bir timucin bir kadir bir avdoğan ayarında futbolcu göremedik fenerbahçe'de.
evet yazık oldu demirspor'a.. hakettiğini alamadı.