dünkü maçın (34) üncü dakikasından itibaren maçın üç hakemi de oyunu terkettiler. orta hakemi düdüğünü, yan hakemleri ise bayraklarını tribündekilerine teslim ettiler. maçın kontrolü tamamiyle seyircilere geçmişti artık.. biz (34) üncü dakikada iptal ettikleri gol için belki de kendilerini suçlu görmeyecek «kanaatleri bu, görüşleri bu» veya «biz yanlış görmüş olabiliriz» deyip geçecektik. ama tribünlere verdikleri o inanılmaz tavizle çoktan kendiliklerinden suçluluğu yüklenmiştiler çoktan. böylelikle de dün her iki takımın da arzu, hırs taran o canım mücadelelerindeki enstantaneleri de istememize rağmen objektifimize alamadık. resimlerini basamadık. zira duyan yüreklerin, çalışkan ayakların yanında kalkan yumrukların, patlayan tabanların, sıkılan gırtlakların görülmesinden pek tabidir ki, hoşlanamazdık. ancak tek tek üç resmi ve ismi bu köşeye alırken bir futbol adamı. bir futbolsever olarak doğrusu zevk duyduk. bence fenerbahçenin o arzulu havası içinde bir ziya da bulunsaydı, sanırım o da yer alırdı bu resimlerin ve isimlerin yanında…