beşiktaşlı futbolcular, sanki bugün fenerbahçe ile oynamayacakmış gibi sakindiler ..
ve hepsi pazar gübü beykoz'a verdikleri 1 puanı düşünüyorlardı. hele kaptan necmi «nasıl olur, yordan bunu nasıl yapardı?» diyor ve yediği tekme ile şişen sağ dizini gösteriyordu.
sessizliği şenol bozdu. «böyle bir fikstür olursa biz de, galatasaray da, fenerbahçe de ve diğer takımlar da çok puan kaybeder. biz galatasaray'ın 2 puan arkasında idik. 2 puan öne geçtik, fark şimdi bire indi» dedi.
şenol'a hak vermemek kabil değildi, bütün futbolcular şenol'un bu sözünü tasdik ederken, sabahattin «bütün masörlerin, muayenehaneleri futbolcu ile dolu. kimi sakat, kimi yorgun, eskiden haftada 1 defa masaja gidenler şimdi bunu ikiye hattâ üçe çıkardılar» diyordu.
bütün bunlar siyah - beyazlı futbolcuların fikstürden şikayetçi olduklarını ve dolayısiyle üst üste maçlar yapmaktan yorgun bulunduklarını gösteriyordu.
sözü biraz da fenerbahçe maçına getirmek istedik ve «şimdi her şeyi bir yana bırakın da biraz fenerbahçe maçından konuşalım» şeklindeki suali ortaya atınca kampta bulunan 14 futbolcu da çeşitli cevaplar vermeğe başladı.
fakat hepsinin birleştiği nokta şu idi: «milli ligde şampiyon olabilmek için bu maçın kazanılması lâzım. ancak, beşiktaş'taki son haftalardaki durgunluğa mukabil, fenerbahçe'de bir canlanma var. buna rağmen fenerbahçe korkulacak bir takım değil. kozlar bu gece paylaşılacak.»