bir ilk yarı seyrettim... berbat mı berbat, futbol hareketlerinden yoksun…
fenerbahçe, takımın beyni ziya'yı geri dörtlünün önüne almış, adetâ bu futbolcusunu kendi sahasına hapsetmişti…
ve ziya da kestiği topları yalnız yan pas olarak oyuna sokuyordu... eee tabii bu durumda f. bahçe forveti de istediği gibi oynamıyordu...
ancak ikinci yarıda değiştirilen taktik ve ziya'nın. numan. levent ercan, şükrü’nün önünden çıkarak oyunu kurma mes’uliyetini üzerine almasından sonra fenerbahçe daha şuurlu oynamağa başladı…
ve gol de ziya’nın fevkalâde volesi sonucu doğdu…
gole kadar, oyun ortada şuursuz bir şekilde oynandı… şükrü, bilge ile; numan, ali ile; levent cemil ile didişirken, ercan da geride serbest balıyor, ziya üstüne gelen ahmet’i, nedim ise kasaboğlu’nu kontrol ediyorlardı…
sarı – siyahlılar ise bülent’i zeki’nin, yalçın’ı, yaşar’ın, alpaslan’ı da, bülent’in üzerine vermişlerdi… tabii bu durumda da ortaya futbol diye bir şey çıkmıyordu…
ancak golden sonra biraz futbol seyrettik... çünkü, bozulan istanbulspor markajı bırakmıştı... markajdan kurtulan sarı — lâcivertliler de bol gol pozisyonlarına girdiler….
eğer. zeki biraz becerikli olabilse fenerbahçe muhakkak ki gol adedini daha da artırabilirdi...
istanbulspor'a gelince: sarı — siyah'lı teknik adamlar en büyük hatâlarını cemil'i santfor oynatmakla yaptılar... cemil’i ileri soliçe alsalardı, fenerbahçe defansının en kuvvetli adamı levent de kendi sahasından dışarı çıkacak ve aradaki koridordan sarı — siyahlılar sızma imkânını bulacaklardı... fakat cemil ısrarla aynı şekilde oynatılınca devamlı olarak çalım yaptı, top ezdi, dolayısı ile de takımına faydadan çok zararlı oldu...
bu maçta fenerbahçe'den en kritik anlardaki kurtarışları ile datcu, kesiciliği ile levent, ikinci yarıda kurduğu oyun ve attığı golle ziya, sür'ati ile yaşar, istanbulspor'dan ise kaleci mete, alpaslan, yalçın, k. ahmet ve ali göze çarptılar.
herşeye rağmen fenerbahçe aman aman bir futbol oynamadı. fakat jena mağlûbiyetinden ve kopan bunca fırtınalardan sonra istanbulspor önünde aldığı ligin ilk galibiyeti bence bir başarıdır.