daha sezonun başında teknik direktörümüzü gönderdik, kötü sonuçlar aldık ve şimiden birçok konuda havlu attık. kısacası eğer toparlanmazsak bir süre sonrada "düşer miyiz" soruları sorulmaya başlanacak... kısacası rezalet bir sezon daha geçiriyoruz...
bu maçtan önce trabzonspor'un son 15 yılın en golcü sezonunu geçirdiğinin farkındayız. bizim de defans evlere şenlik. son 3 deplasmanda 3 gol yiyip dönmüşüz eve... eee böyle olunca bu maçtan farklı mağlubiyet dışında birşey beklemiyorduk tabi..
maçın ilk 15 dakikası felan trabzon baskısı ile geçti ama sonradan takım baya baya iyi oynamaya başladı. hem paslar, hem pres derken uzaktan şutlarımız başladı. sonra da ilk duran topan golü bulunca "yoksa!" demeye başladık. 5 mbitlik "rezalet" internet hattımız nedeniyle ilk yarının son 10 dakikasını izleyemedik. oysa sırf digitürkwebtv'ti iyi izleyelim diye 5 mbite geçmiştik...
ikinci yarıda takım acaip geri yaslandı. trabzonlular ceza alanı çizgisine yaklaşınca duran top almak için çırpındılar. bunların bir çoğunda hakem düdüğünü çaldı ve sağlı sollu duran toplar yemeye başladık. son 4 sezondur duran toplarda iyi olmayan takımımız zaten bu özelliğini bir kere daha gösterdi ve 4 dakikada 2 gol yiyip maçı bitirdik...
bitirdik diyorum çünkü skor 2-1 olduğunda daha maçın bitmesine daha 18 dakika vardı ama maçın başında bize süpriz yapan ekibimizin yenik durumdan maçı çevirmesi ise herhalde mucize olurdu zira son yıllarda yenik duruma düşüp çevirdiğimiz maç sayısı herhalde 1-2 dir...
velhasıl kelam, deplasmana giden abreg çelem ve arkadaşlarının tribünde açtıkları "alkaralar" posterini görmek güzeldi.
maçtan önce beklentimiz yoktu, ilk devre ümitlendik ama 90 dakika sonunda bitti gittiii...
son bir dip not olarak 1 ve 3. gollerde asist yapan eski futbolcumuz -ve aynı zamanda tüm gençlerbirliği taraftarlarının çok sevdiği- serkan balcı'nın sağ kanatta bizi perian etmesini ise hayretle izledik doğrusu. ben daha hantal bir serkan bekliyordum. helal olsun valla. bu yenilgide tek sevinceğim nokta serkan'ın performansıdır.