ş. hilâl’in hiçbir varlık gösteremediği maç batak bir sahada ve yağmur altında oynandı. golleri şeref ve kadri attı
geçen hafta 19 mayıs stadında fenerbahçe forvetinin gol yağmuru seyredilmişti. dün ise aynı stadda gene fenerbahçe forveti oynarken, gol yok, sâdece yağmur vardı. ve sarı – lâcivertli forvet tek gol atamadığı halde, fenerbahçe takımı sahadan 2-0 galip ayrılıyordu.
sarı – lâcivertlilere bu galibiyetin kapısını açan, golü birinci devre sonunda sağhaf şeref kaydetmiş, iki puanı perçinleyen golü de ikinci devre başında, sol haf kadri atmıştı. bunlar dışında, fenerbahçenin gösterdiği yavan oyun, geçen haftaki futbol ziyafetini görmüş olanları asla doyuracak gibi değildi.
aslında böylesine bir çamur gölünde futbol oynamanın maharetten de öte bir fedakârlık olduğunu kabul etmek lâzımdı. 19 nayıs stadı, istanbulun mithatpaşasoyla yarışa çıkmışcasına bozuk bir sahaya sahipti. yağmur da hiç ara vermeyince, saha, bilhassa ortası, futbol zevk ve kalitesini bozan bir bataklık olmuştu. işte bu batak içinde 22 futbolcu meşin yuvarlağı çamurdan sökmek için tam 90 dakika çırpındılar. ama türk futbolunun parlak yıldızları arasında bulunan usta oyuncular da bu zor şartları görünce, ona göre oynamak mevkiindeydiler. bir çamur deryasında çalımla top sürmeğe kalkışmak, ou ağır sahanın affetmiyeceği ince hünerlere sapmak, herhalde neticeye giden yol değildi. fenerbahçe forvetinin dünkü tertibi, isteksiz şekerhilâl karşısında daha farklı bir galibiyet alabilmeyi, bizzat kendi hareketleriyle güçleştirdi, durdu.
şekerhilâl takımında gerçekten bir isteksizlik göze çarpıyordu. bir hafta önce beşer, dokuzar gol atan bir takımla oynamanın hâleti ruhiyesi için deydiler ve maçın başlamasiyle beraber yiyecekleri golleri bekler bir hava arzediyorlardı. ancak golleri hiç de beklemedikleri anlarda ve beklemedikleri şekillerde yediler. sağlı, sollu devamlı korner kazanan fenerbahçe, 40. dakikada da soldan korner atıyordu. şekerhilâl defansı bu kornerin de neticesiz kalacağını sanırken lefterin atışıyla gelen topu şeref yere doğru vurduğu isabetli bir kafa ile. hem de kapalı köşeden filelere yolladı. devre bu golle bitmişti. sarı lâcivertli takımın ikinci golünü atmak da, diğer yan hafına nasip olacaktı. 56. dakikada, gününde olan hilminin mükemmel ortasını şekerhilâl defansı uzaklaştıramayınca, topu yakalayan kadri sert bir vuruşla golleri ikiledi.
bu iki sayı dışındaki tehlikelerin çoğu, sarı – lâcivertli forvetin tecrübeli futbolculardan beklenmeyecek kadar çok ofsayde düşmesi veya topla fazlaca oyalanması yüzünden netice vermedi. şekerhilâlin münferit akınlarını ise, sahanın en iyisi atillâ ile osman, özcan ve şeref rahatça kestiler.
futbol zevkinden uzak maç 2-0 biterken seyirciler kadar galip fenerbahçeli, mağlûp şekerhilâlli futbolcuların da derin bir (oooh) çektikleri şüphesizdir.
) 
