2. dakikada birol'un golüyle ileri fırlayan siyah-beyazlılar, ahmet ve şenol'un gayretiyle zor maçı kolay kazandılar. demirspor'un golünü cumhur attı
kahraman bapçum ankara'dan bildiriyor
eğer beşiktaş ilk yirmi dakikada oynadığı fulbolu devamlı oynıyabilse yalnız beşiktaş hesabına değil, hattâ topyekun türk futbolu adına memnun olmamız icabedecekti. yo.... öyle ahım şahım bir futbol değildi bu...
ama son zamanlarda gerek lig maçlarında, gerekse hususi maçlarda seyrettiğimiz o iptidaî çalışmadan çok farklı idi.
kısaca siyah - beyazlılar «birinci sınıf bir futbol» değil ama pasları, markajı, deplasmanı, şütü ve herşeyi ile «futbol, oynuyorlardı. iftihar edebilirdik beşiktaşla, bu tempoyu ilk yirmi dakikadan sonra da devam ettirebilseydiler tabii...
ne mi oldu o ilk 20 dakikadan sonra? ne olacak, döndük türk futbolunun son zamanlardaki normal haline. ha babam ha... koşan koşana... didinen didinen. sahada en fazla dikkati çeken şahıslar iki idi. hakkı ve hakem.
demirspor sağ hafı, haf oynadığı müddetçe elhak mükemmel çalıştı. vedat'la yer değiştirdikten sonra da beşiktaşın sol müdafaa kanadını oldukça iyi hırpaladı.
günün en güzel şütleri onun ayağından, günün en canlı deplasmanları onun paslarından doğdu. hakeme gelince: bir lig maçı idare edecek karar süratini, kaide bilgisini, oyunu takip kabiliyetini hiç ama hiç gösteremedi.
hadiseler
şimdi gelelim sahada en fazla dikkati çeken hadiselere.
dakika 2: yükselin sağdan sürükleyip götürdüğü akını demirspor defansı kesti. ondan buna, bundan ona tesadüfi vuruşlarla dolaşan top ceza sahasının dışında birol'un önünde kaldı. birolun temiz bir vuruşla kaleye gönderdiği topu fikret başının üzerinden kaçırınca beşiktaş ilk golünü kazandı.
dakika 6: sağdan yuvarlanan bir pasla penaltı noktasında bomboş kalan birol, biraz evvelki poizsyonu değerlendiren kendisi değilmiş gibi görülmemiş bir acemilikle topu kaptırdı. hayret...
dakika 10: yüksel uzaktan bir şüt denedi. fikret sanki ilk golü yememiş gibi nedense bu sefer başının üzerinden geçen topa bir yumruk çıkartıp kornere attı. bir hayret daha...
dakika 35: birol indirdi sağdan, sokuldu kaleye. fikret kesti. birol saha dışına doğru kayıp giderken, geriden şenol yetişti. yerden kalkamamış olan fikretin üzerinden aşırdı ve... kaleye attı. top boş kaleye girerken muzaffer iyi yetişti de... kurtardı.
dakika 42: ohhh... hele şükür. işte hakikî bir futbol gösterisi. fikri ortadan daldı ve topu sağa yuvarladı. hakkı yetişti. düzeltti içeri doğru kaydı. patlattı. üst direğe çarpan top geri geldi. becerikli müdafaa bu topu derhal öldürürdü. beşiktaşlılar başaramadılar bunu... buna karşılık becerikli bir forvet de bu toptan mutlak faydalanırdı. demirsporlular da bunu başaramadılar ve başıboş top uzaklaştı gitti.
dakika 51: cumhurun pasını alan hakkı bir kere daha yüklendi beşiktaş kalesine. ceza çizgisi üzerinden vurduğu top necminin sol üst köşesinden kurşun gibi giriyordu. necmi uçtu ve yunrukladı. bütün maç boyunca necminin yaptığı tek kurtarış da bu oldu.
dakika 71: demirsporluların bir hareketini hakem favulle cezalandırdı. faul var mıydı, yok muydu? bu bir meseledir. ama varsa mutlaka içerde idi. hem de en az bir metre içerde. fakat hakem topu alıp çizginin ürerine dikti. gükdük tabii... şenol çekti serbest vuruşu, baraja çarpan top ileri sıçradı. ahmet yetişti ve attı içeriye ama demirsporlıların rakipten suçrayan bir top için ofsayt diye direnmelerine ne denir? ona da güldük tabi... işte 2-0
dakika 82: bu defa beşiktaşlılar hakkkıyı düşürdüler vallahi dışarda idi. hakem de nasılsa aynen kabul etti. fikri çekti. kalesinin sol direğinin tam dibine düşen topa necmi atladı ve... sakın şaşırmatun maçı görmiyenler, necmi topu karnının altından kaçırdı. cumhur şimşek gibi girdi ve işi tamamladı. işte 2-1.
dakika 87: ahmet sağ taraflan şandelleme bir orta yaptı. şenol bütün müdafaanın ortasından rahatça bir kafa vurdu. fikret de necmiye nazire yapar gibi direğin dibine düşen topa istemiyerek atladı. tabii top da fikriyi bekleyecek değildi, aldığı istikamete gitmesi bir fizik kanunu idi. içeri girdi. işte bu da 3-1.