tribünlerde oldukça kalabalık bir taraftar kitlesi yer almıştı. antrenman bitmiş antrenör sandro, necmi’yi kaleye koymuş ve güven’i çalış maya başlamıştı. sandro, topu ortalıyor, güven ise her iki ayağıyla şüt atıyordu. bütün şütlerinde isabet vardı güven’in… siyah – beyazlı for hattına pek yakın bir tarihte dinamizm ve golcülük kazandıracağı muhakkaktı. hakkı kaptan «onda herşey var. hele 1 ocak tarihi gelse» derken menecer görke de aynı fikre iştirak ediyor ve güven’e, güvendiğini ifade ediyord. siyah – beyazlı takımın dünkü antrenmanını gördükten sonra fenerbahçe karşısına nasıl bir tertiple çıkacağını kestirmek elbette mümkü olmayacaktı. idarecilerin sükût sandro’nun alışılmış ketumiyeti zihinlere takılan «acaba?» sualini cevapsız bırakıyordu. ancak, tribünlerde toplanan taraftarlar idare heyetine yakın kaynaklardan şöyle bi tertip üzerinde durulduğunu istihba etmişlerdi: «necmi – münir, ayhan doğan, sebahattin, kaya – arif, erdoğan, şenol, birol, ahmet…