raphael honigstein'ın "dördüncü yıldız: alman futbolunun kendini yeniden keşfi ve dünyayı fethi" adlı kitabından
arne friedrich
turnuvaya bir kez daha yarı finalde veda etmek, kimsenin bir parçası olmak istemediği üçüncülük maçını oynamamız gerektiği anlamına geliyordu. ancak low ve ekibi bize bunun önemli bir maç olduğunu hissettirmeyi başardılar. eğer uruguay karşısında mağlup olsaydık turnuva boyunca çizdiğimiz imaj zedelenecekti. kupa boyunca almanya’yı en iyi şekilde temsil etmiştik ve turnuvaya kötü bir performansla veda edip her şeyi berbat etmek istemiyorduk. bu yüzden gayet ciddi bir şekilde çıktığımız maçı 3-2 kazanmayı başardık.
port elizabeth’te oynanan maçın bitiş düdüğünün ardından löw’ün yanına gittim. kamuoyunda onun milli takımı bırakacağına dair dedikodular dolaşıyordu. ona görevine devam etmesini ümit ettiğimi, ona ihtiyacımız olduğunu ve milli takımın ondan daha iyi bir teknik direktör bulamayacağını söyledim.
löw dünya kupası’m kaldıramamıştı ama bu turnuvanın gerçek kazananı oydu. o, milli takımın michael ballack’sız da başarılı olabileceğini ispatlamıştı. belki zafere ulaşamamıştık zira 2014’teki milli takım kadar iyi değildik ancak futbolumuzun taktiksel anlamda ne kadar geliştiğini herkese göstermiştik. 2008 ile karşılaştırdığımızda, yakaladığımız başarı büyük bir ilerleme gösterdiğimizin kanıtıydı.
eve dönüş yolunda hayal kırıklığımız devam ediyordu. ben kendimi hem zihinsel hem de fiziksel anlamda çok yorgun
low dünya kupası’nı kaldıramamıştı ama bu turnuvanın gerçek kazananı oydu. o, milli takımın michael ballack’sız da başarılı olabileceğini ispatlamıştı. belki zafere ulaşamamıştık zira 2014’teki milli takım kadar iyi değildik ancak futbolumuzun taktiksel anlamda ne kadar geliştiğini herkese göstermiştik. 2008 ile karşılaştırdığımızda, yakaladığımız başarı büyük bir ilerleme gösterdiğimizin kanıtıydı.
eve dönüş yolunda hayal kırıklığımız devam ediyordu. ben kendimi hem zihinsel hem de fiziksel anlamda çok yorgun hissediyordum. iki haftalık tatilimden döndükten sonra bile kendimi çok daha iyi mücadele etmiş olmamız gerektiğini düşünmekten alamıyordum. kısa süre sonra liglerin başladığına çok mutlu olmuştum zira artık yirmi dört saat boyunca dünya kupası’nı düşünmeyecektim.
brezilya’da mücadele eden milli takımın bu tip bir hayal kırıklığı yaşamak istemediğini rahatça görebiliyorduk. biz duran toplara hiç odaklanmamıştık zira daha önce yapmamız gereken başka şeyler vardı. 2014’te, oyuncuların da katılımıyla planlanan ölü top çalışmalarının ne kadar önemli oldukları gördük. bence bu da löw’ün dâhiyane planlamasının bir sonucuydu: oyunculara bu çalışmaların planlanmasında roller vermiş ve bu sayede onların bu tip antrenmanlardan sıkılıp, kaytarmamalarını sağlamıştı.
bu değişimin önemini hepimiz gözlemledik. bizim takım 2010’da ölü toplarda çok zayıftı. ben almanya u18 milli takımının yardımcı antrenörü olarak duran topların ülke çapında artık ne kadar ciddiye alındığını görüyorum.
şu anda milli takımların her seviyesinde üzerinde çalıştığımız bir konu da taktiksel evrimler. birçok antrenör üçlü savunmaya dönüş üzerine çalışmalar yapıyorlar. alman futbolunun oyunun detaylarına odaklanıp bunlardan avantaj sağlama konusunda dünyanın bir numarası olduğunu düşünüyorum. tabii ki her zaman şansa ihtiyacımız olacak ama önce sahaya çıkabileceğimiz en iyi durumda çıkabilmek için elimizden geleni yapmamız gerekiyor. '