«favori sizsiniz, bizsiniz» edebiyatı ile tam bir hafta gazeteler oyalandı durdu. iki tarafın teknik elemanları da sözde taktik icâbı karşı tarafı favori ilân ettiler. esasında bu favorilik ikramı ne bir nezâketin, ne de bir taktirin ifâdesi değil, meğer hakikatin tâ kendisi imiş. bunca yıldır maç seyrederiz mithatpaşa'da böylesine ismi büyüğe çıkan takımların sahada yok olduklarına şâhit olmadık desek yeridir. mevsim icâbı olacak hem galatasaray, hem de beşiktaş yaprak gibi döküldüler. bu hüzün verici manzara karşısında türk futboluna ve onda heyecan arayan vefakâr taraftarlara acıdık doğrusu.
yusuf'lara, sanlılara bel bağlamış, bir zavallı beşiktaş. eski şöhretlere bel bağlamış bir zavallı galatasaray sizlere sorabilir iniyiz dünkü oyunla ortaya futbol diye bir şey koyabildiniz mi? bu kadar dökülmek, bu derece acz içinde kalmak için kampa, hocaya, antrenmana lüzum var mı?
biliyoruz yüksek sesle olmasa bile içinizden «var» diyecekler çıkacaktır. bizim de onlara söyliyeceğimiz söz şudur: «siz de varolun.»