maç cuma günü olduğundan ve konya yolundaki çalışma nedeniyle yoğun trafik nedeniyle biraz koşuşturarak eve vardım. güvenlik üzerinde erdemle buluştuk ve tanıl abilerdeki deplasman tribününe ulaşmak için tırmanmaya başladık...
her deplasman tırmanışında olduğu gibi, bir kere daha “eskiden buralarda nasıl oturuyordum?”diye düşündüm.
eve girdiğimizde tanıl abi, daha kalabalık bir tribün çalışması yaptığını ama son dakikada satışlarla 3 kişi olacağımı söyledi.
salonda, hoş beş muhabbetten sonra tam maç başlamak üzereyken, aksu abla nefis yiyecekler getirmeye başladı. bir yandan atıştırırken maçı izlemeye başladık.
cezalı / sakat olan vleminckx, jimmy ante’nin yerine curri, artun ve tomic kadrodaydı. maçın başında beklediğimizden daha organize ve güzel pas yapan bir gençlerbirliği vardı sahada. fakat ilk tehlikeyi kalemizde gördük. piech’in vuruşunu ramazan kurtardı. ardından 16’da tosich’in soldan atağı, ceza alanına girişi, zec’e çıkarışı ve onun da topu tavana asışıyla birlikte çak-çaklara başlıyorduk…
yerimize oturduğumuzda ister istemez aklımıza son 2 hafta elazığ ve antep maçlarında öne geçip ardından “sınırsız geri çekilişlerimiz” geliyor ve “acaba?” diyorduk! ama ilk yarıda beklediğimizden farklı olarak takım 2. golü aramaya koyuldu. 26’da curri sakatlandı ve yerine doğa girdi. özgür geri doğa ortaya geçti. artun’un rakip sahada kaptığı topu sürüşü ve son anda zec’e aktaramayışıyla saç baş yoluyorduk. devre 1-0 bitti.
ikinci yarı yine baskılı oynayan taraftık. azo ile çok net bir pozisyon kaçtı ama sonrasında takım düşmeye ve geri çekilmeye başladı. bu arada sivas sadece kanatlardan yaklaşıp orta yapıyordu. başka hiçbir gol varyasyonları yoktu. bunları da genelde bir şekilde savuşturuyorduk. ama 77’de yapılan bir ortaya ramazan çıktı ve dışarı tokatlamak isterken içeri tokatladı. top önce direk dibine sonrada içeri doğru yönlendi! maçın başından beri nefis kurtarışlar yapan ve “vaaay be!” dediğimiz ramazan’ın hatasının şokunu yaşıyorduk. ama genç kaleci sonrasında da aynı disiplinle oyuna devam etti ve maç da 1-1 sona erdi.
80. dakikada ise oldukça garip bir pozisyon yaşandı. sarı kartı olan tosic, kalemizin solunda, taca yakın bir yerde faul yaptı. hakem önce sarı kartı düşündü sonra da kart vermek için pozisyon yerine geldi. erdem, “tosic gitti!” dedi. ama ekrana zec’in, ısrarla hakemlere “ben yaptım” diyişi geldi. erdem, “yok abi zec değil tosic yaptı!” diyordu. ben pozisyonu kaçırdığımdan anlayamamıştım. çok kötü bir açıdan tekrar pozisyonunu izledik ama kramponlardan tosic olduğunu anladık. hakem önce yan sonra 4. hakeme , “faul zec’in mi” diye sordu. onlarda onaylayınca kart zec’e gitti ve tosic oyunda kaldı. sivaslılar uzun süre itiraz ettiler ama hakem kararını değiştirmedi…
sonrasında skor değişmedi ve son 3 haftada maçın başında öne geçip maçı 1 puanla tamamladık. son 2 haftaya göre daha dengeli oynasak da, “öne geçince geri çekilirler” düşüncesi maalesef üzerimize yapıştı…