maçı 2 hafta önce antalya maçında olduğu gibi yine orcanlarda izledim.
karşılaşmadan önce orduspor’un 9 haftadır kazanamıyor olmasını ve bizim de agresif oynayan takımlara karşı bir türlü direnç kuramadığımızı düşünerek “zor maç” olacağını tahmin ediyordum.
ama maç başlar başlamaz orduspor’un hiç de iyi oynamadığını, sadece kanatlardan atak geliştirdiklerini ve felaket kötü ortalar yaptığını görünce rahatladım. oyunu dengede tutup aradan golü atacak ve maçı alacaktık! ama hiç de öyle olmadı, çünkü orta sahanın ortasında oyun kurucu olarak oynayan petrovic ve azo yine felaket kötü oynuyorlardı. sadece hurşut ve jimmy-tosic ile ileriye top taşıyorduk ama yine akhisar maçında olduğu gibi vleminckx’i bir türlü besleyemiyorduk. böyle olunca maç pozisyonsuz bir şekilde devam etti. 38. dakikada orta sahadan kullandığımız taç atışında jimmy topa hamle yaparken ordusporlu oyuncu ayağını soktu ve jimmy’nin ayağına da vurarak ve akabinde top koluna çarparak diğer ordusporlu oyuncuya topu aktardı. ardından javier umbides topu aldı ve yaklaşık 40 metreden topu kaleye nişanladı. ben ileride birine top çıkarttığını sandım ama umbides topu kaleye göndermişti. top çok iyi bir kavis aldı ve ileri-çaprazda bulunan ramazan’ı gafil avladı. 1-0 yenik duruma düştük ve devre böyle kapandı.
arada tribünde bulunan abreg’i aradım ve “topçuları uyardın mı? ikinci yarı iyi oynayacaklar ve maçı alacağız di mi?” diye sordum. “haber ilettim” dedi.
ikinci yarı başladığında morallerim bozuldu. çünkü rakibi baskı altına alacağımız yerde pas bile yapamıyorduk. sadece 47’de kornerden gelen topa vleminckx’in nefis kafası direklerden dönünce “ah” dedik! fakat sonrasında yine bir şey yapamaz olduk. derken 58’de ante’nin ikinci sarıdan oyundan atılması iyice morallerimizi bozdu. ama bunla da bitmedi!
ante çıktıktan sonra fuat hoca orta sahada oynayan doğa’yı çıkartıp yerine forvet ekigho’yu alarak bizi şaşırttı. orta sahadaki petrovic defansa geçti. 64’de petrovic’in bulunduğu sol kanattan müslüm atak yaptı. ceza alanı içine girerken petrovic’in yanlış feyki ile önü açıldı ve bir anda ramazanla karşı karşıya kaldı. beşiklerinin arasından topu kaleye yuvarladı ve skor 2-0 oldu.
artık tüm umutlarımız bitmişti. 70. dakikaya kadar yine amaçsız bir şekilde zaman geçiriyor ve bu arada ordu’ya bol bol açık alan bırakıyorduk. 70’de vleminckx çıktı yerine forvet lekic girdi. bu da pek tatmin olacağım bir değişim değildi ama fuat hoca son kozlarını kullanıyordu. 71. dakikada lekic hurşut’un sağdan yaptığı ortaya nefis bir kafa attı ve farkı bire düşüren golü attı. biraz toparlandık. lekic’in oyuna girdikten sonra ilk topa dokunuşunda golü atması ilginç bir ayrıntıydı.
derken orduspor sahada rakibinden bir fazla oyuncuya sahip olmasına rağmen (normalde bizim yaptığımız gibi) panik yaparak geriye iyice yaslandı ve sadece kontralarla sahamıza gelmeye başladı. aslında bol da pozisyon buldular ama çok cömertçe harcadılar.
84’de ise fuat hoca bir enteresan hamle daha yaptı ve yine defanstan curri’yi oyundan alıp yerine forvet artun’u soktu. böylece sahada “gerçek” defans olarak sadece tosic kalmıştı ama hoca onu da ileriye sürmüştü. kısacası geride bulunan 3 oyuncu “gerçekte” orta saha oyuncusu idi. ileride ise 3 tane forvet ile oynuyorduk.
ama birkaç pozisyon bulsak da bir türlü gol atamadık ve maç da 90+5’de 2-1 orduspor’un üstünlüğü ile tamamlandı.
ikinci devrenin ilk 2 maçında "çok da iyi" oynamamıza rağmen 6 puan toplayan ekibimiz bu sefer karşısında kötü bir takım buldu ama buna rağmen önce pozisyon yokken golü yedi ardından 10 kişi kaldık, çok kötü bir gol daha yedik ve bir gol atmamıza rağmen sahadan yenilgi ve moralsizlikle ayrıldık.
şimdi önümüzde ankara'da peş peşe iki maçımız var. biri iyi bir takım olan eses ardından da düşme potasındaki mersin idman yurdu. bu iki maçta alacağımız sonuçlar sonraki haftalar için yönümüzü göstereceğinden "artık" çok büyük önem taşıyor...