fenerbahce ilk yarinin 9.dakikasinda aykut, 19.dakikasinda tanju'nun attigi gollerle ilk yariyi 2-0 önde kapadi. ikinci yarinin 47.dakikasinda yine aykut attigi golle durumu 3-0 yapti. üc golden sonra biraz gevseyen fenerbahce 52. ve 58.dakikalarda galatasarayli erdal'in attigi iki golle bir anda maci tehlikeye soktu. ancak macin sonlarina dogru, 80.dakikada tanju durumu 4-2 yapti. hemen bu golun ardindan fenerbahce tanju'nun ayaginda bir penalti kacirdi ve topu direge carptirdi. penalti pozisyonunu ridvan yaratmisti. fakat 86.dakikada yine tanju kendisinin 3., fenerbahcenin 5. golünü atarak sonucu belirledi: 5-2.
uzun süre sahalardan uzak kalan ridvan bu macta süper bir oyun cikardi. galatasaray'dan yusuf ilk yarida, kosecki'de oyunun son dakikalarinda kirmizi kart görüp oyundan atildilar.
macin sonunda hava iyice sertlesti. penalti pozisyonundan sonra hayrettin herkese saldirdi. tanju ile neredeyse güreseceklerdi. buna ragmen hakem kirmizi kart göstermedi. yusuf iki kez sari kart görüp oyun disi kaldi. ikisinde de semih'e arkadan celme takti. kosecki ise macin son dakikalarinda ismail'le gereksiz dalasinca 2. sari karti görüp oyun disi kaldi. bunun üzerine iyice sinirlenip hakemi dövmeye kalkti ama mani oldular.
maç 15 mart 1992'de oynanacaktı. fakat galatasaray o sezon kupa galipleri kupası çeyrek finali ilk maçında almanya'da verder bremen'e 2-1 mağlup olmuş ve bu maçın rövanşında 18 mart 1992'de verder bremen'i ağırlayacaktı. bu yüzden lig maçı ertelendi.
kadıköy’de, 15.714 biletli seyircinin izlediği tarihi bir sonuç vardır; fenerbahçe:5 – galatasaray:2.
fenerbahçe’nin golleri, maç ertelenmese sakatlıkları sebebiyle oynayamayacak olan tanju (3) ve aykut(2)’dan geldi.
fenerbahçe ilk yarısı aykut ve tanju’nun golleriyle 2-0 önde kapatırken galatasaray’da yusuf kırmızı kartla oyun dışı kaldı. ikinci yarıya aykut’un golüyle başlayan fenerbahçe, 7 dakika içinde erdal’dan 2 gol yiyince galatasaray bir anda maç ortak oldu. bu esnada sahneye çıkan mustafa denizli, skoru beraberliğe getirecek olan golü kaçıran erdal’ı oyundan aldıktan sonra fenerbahçe şova başlar. tanju 2 gol daha atarken bir de penaltıdan yararlanamadı. penaltı pozisyonu sonrasında kadıköy’de hayrettin terör estirdi. oğuz ve rıdvan’ı yumrukladı, yakınında gördüğü herkese saldırdı.
88. dakikada kırmızı kart gören kosecki, hakem hasan ceylan’a saldırdı. hakeme tükürüp ve küfür eden kosecki’ye, bu sebeplerle 3 aydan 1 yıla kadar ceza alması gündeme gelir.
galatasaray a.ş.: hayrettin demirbaş, ismail demiriz, bülent korkmaz (dk. 82 hamza hamzaoğlu), yusuf altıntaş, erhan önal, rotariu josif, uğur tütüneker, muhammet rıza altıntaş, tayfun hut, roman kosecki, ali erdal keser (dk. 75 dominic iorfa)
yedekler: arif erdem, mustafa yücedağ, nezih ali boloğlu
1991-92 sezonunda yine avrupa'da başarı hedefiyle yola çıkan galatasaray'ın umutları werder bremen maçında kara saplanmıştı. kupa galipleri kupası'nda yarı finalin kapısından dönen galatasaray ligde aynı başarıyı yakalayamadı. fenerbahçe ve beşiktaş'la yaptığı dört karşılaşmayı da kaybedince derbilerde "sıfır" çekti.
ilk hüsran fenerbahçe maçında oldu. eski futbolcusu tanju çolak'ın ali sami yen'de attığı iki golle fenerbahçe maçı 2-0 kazandı. ardından turan uzun'un tek golüyle biten beşiktaş yenilgisi geldi. sonrasında "galatasaray kalecisi hayrettin demirbaş'ın delirdiği erteleme maçı" olarak da hatırlanacak karşılaşmada fenerbahçe'ye kadıköy'de 5-2 kaybedildi. sezonun son derbisi ise daha çok tenis maçı gibiydi ama kazanan taraf 4-3'lük skorla beşiktaş oldu. aynı sezon derbilerde üç galibiyet bir de beraberlik alan siyah-beyazlı ekip ise üç sezonluk şampiyonluk zincirinin son halkasını oluşturdu.
maçtan bir gün sonra çıkan gazetelerde şu başlıklar ve detayları vardır;
galatasaray kalecisi hayrettin’in öfkesi dinmedi; “penaltıdan sonra gözüm döndü, hırsım geçmemişti. beşinci gol öncesinde baktım rıdvan bana doğru geliyordu. o anda her şeyi unutup rıdvan’ın üzerine gittim. allah ne verdiyse ayaklarına dalacaktım, bitirecektim onu. ama baktım tanju’ya pas verdi, yoksa beni kimse tutamazdı. normalde kırmızı kart görmem gerekiyordu, hakem herhalde korktu. pozisyon televizyonda penaltı gibi görünüyor ama inanın değildi. hakemin işaretini görünce tepem attı. hemen gidip rıdvan’ı ittim. sonra oğuz küfür ederek üstüme geldi, kendimi iyice kaybettim. tanju engellemeseydi orada çok şey olurdu.
rıdvan transferde aldığı 2 milyarı bana borçlu. izmir’deki ingiltere maçında güzel oynamıştı ama ben o kurtarışları yapmasam farklı yenilirdik. o zaman da rıdvan’ın iyi oyununu kimse görmezdi. fındık kadar adam maç bitinceye kadar bana “ dışarıda görüşürüz” diye bağırıp durdu. ona iki parmağım yeter. o benim için artık bitti, yüzüne bakmam. tekrar söylüyorum, yaptıklarımdan pişmanlık duymuyorum.”
kosecki; “bu ülkede her şeyden memnunum. ancak hakemler ve federasyon yüzünden türkiye’yi terk edeceğim. türkiye’de federasyon yok, olsa böyle hakemlere görev vermezler. eğer federasyon bu hakemi uyarmazsa ve dört maçtan fazla ceza vermezse bavulumu toplayıp polonya’ya döneceğim. harika ortamı hakem berbat etti.”
adnan polat; “bu maçın yorumunu ben yapamam, seyirciler yapsınlar. biz fenerbahçe’ye değil hakeme yenildik. en sakin futbolcu rotariu bile çılgına döndü. fenerbahçeli futbolcular sanki melek onlara kart göstermek yok.”
galatasaray yönetimi mustafa denizli’nin yerine yeni hoca arayışlarına başlar.
ertuğrul dilek, hayrettin’e kırmızı kart göstermeyen hasan ceylan’ı eleştiri bombardımanına tutmaktadır ; “hayrettin’in hareketleri kesinlikle kırmızı kart gerektirirdi. o hareket kırmızı kart değilse hiçbir hareket değildir. rıdvan’a saldırmasının bir anlamı yok, penaltıyı veren hakemdir.”
derbiden geriye özellikle dört isim kaldı. fenerbahçe'nin gollerini üçe iki bölüşen tanju ve aykut, attırdığı goller ve yarattığı penaltıyla şeytan rıdvan, sahada rakiplerini ve eski takım arkadaşını kovalayan, yerlere yatıran kaleci hayrettin. oysa ikinci devrenin başında skoru üç farktan, erdal'ın çabasıyla 3-2'ye getiren sarı kırmızılılar maça ortak olabileceklerini düşünmüşlerdi. olmadı, stumpf ve kosecki'nin gördüğü iki kırmızı kart ve beş golle evlerine uğurlandılar. bir de hayrettin'in kaçan penaltı sonrasında rıdvan'ın boğazına sarılmasının, tanju'ya kafakol çekmesinin utancını yanlarında götürmek zorunda kaldılar.
galatasaray kalecisi hayrettin demirbaş'ın bu maçla ilgili anısı
sen vurduysan vardır bir sebebi'
fenerbahçe ile oynadığımız bir maç vardı. 4-1 yeniyorlardı bizi. rıdvan girdi içeri, penaltı yaptırdı. ben de gittim yanına, "rıdvan zaten galipsiniz, yedinci dakikadan beri dokuz kişi oynuyoruz. attın kendini, yedirdin hakeme. ne oldu, madalya mı verdiler?" dedim. o da küfürlü bir şeyler söyledi. zaten beynim dönmüş, vurdum kafasına. hakem (hasan ceylan) geldi. "hocam hak ettim ben, gerekirse iki kırmızı kartı ver" dedim. "sen durduk yere yapmazsın." dedi. sarı kart çıkardı, atmadı oyundan. fener seyircisi sahaya indi. en komik anım bu.