galatasaray a.ş.: hayrettin demirbaş, ismail demiriz, bülent korkmaz, hamza hamzaoğlu, tugay kerimoğlu, rotariu josif, uğur tütüneker, muhammet rıza altıntaş (dk. 80 tayfun hut), arif erdem (dk. 65 mustafa yücedağ), roman kosecki, ali erdal keser
yedekler: metin yıldız, taner alpak, nezih ali boloğlu
teknik direktör: ?
mke ankaragücü: arif peçenek, hayati soydaş, erhan çağlayan, bahaddin güneş, serhat güller, abdullah duran, fikret demirer (dk. 83 tarık üstün), hayrettin kılıç, ergün yücel (dk. 65 önder engin), sinan engin, cengiz alp
yedekler: mehmet kalemci, isa turan, zalad rade
teknik direktör: ?
goller: (1-0) dk. 28 roman kosecki (ayakla)
sarı kartlar: dk. 38 ergün yücel, dk. 47 hayati soydaş, dk. 51 abdullah duran, dk. 86 erhan çağlayan (mke ankaragücü)
11 eylül 1991 tarihli dünyada ve türkiye'de spor dergisinden;
g. saray 1 ank. gücü 0
galatasaray'ın sırrı
turan yücel
transfer sezonunda tanju'nun fenerbahçe'ye geçtiği ilk günlerdi.. başkan alp yalman'ın bürosunda sohbet ediyor ve galatasaray'ın yeni sezona nasıl gireceği konusunda fikir alış-verişinde bulunuyorduk. alp bey, gerekirse verdiği söz uğruna takımın diğer aslarını dahi satmayı göze alacak kadar kararlı konuşuyordu. (başkan yalman,galatasaray'ın mali kongresinde, muhalif gurupların yönetimi borçlar yüzünden ağır dille eleştirmeleri üzerine kürsüye çıkarak "kişisel olarak taahhüt ediyorum, başkanlık dönemim biterken galatasaray'ı borçsuz bırakacağım" demişti.) bugünün galatasaray'ı alp yalman'ın düşüncelerinin somut örneklerini teşkil ediyor. aynı psv eindhoven'ın yaptığı gibi..
***
geçen yılın galatasaray'ı 29 yaş ortalaması ile ligin en yaşlı takımı idi.. bugün sahada izlediğimiz galatasaray 24 yaşında.. yani 29-24 = 5 işte bu 5 yaş sayesinde galatasaray ligin başa oynayan takımlarından birisi olarak geleceğe umutla bakıyor.
***
galatasaraylılar derneği'nin bahçesinde ankaragücü maçı sonrası sohbet ediyoruz. mustafa denizli basın toplantısında söylediklerini yineliyor: "galatasaray'ın maçlarını hem televizyon, hem star birlikte verseler bile tribünler tıklım tıklım olacak. ankaragücü maçında seyircimizin verdiği destekle maçı istediğimiz gibi bitirdik. sarıyer maçından sonra çağrımıza uyarak maça gelen taraftarlarımıza teşekkür ediyorum. saha içinde de, tribünde de büyük bir galatasaray yaratmanın başlangıcındayız.
galatasaray'ı sertlikle durdurmaya çalışan takımlar, ankaragücü maçından sonra zannederim bu düşüncelerinden vazgeçerler. galatasaray klasik bir takım olmayacak. her maçta, futbolcularımızın oynadığı pozisyonlar değişecek." diyor.
***
polat holding'in sahiplerinden, ege seramik'in başarılı patronu adnan polat, galatasaray kulübü baş-kanı alp yalman'a : "benim gönlüm galatasaray formasının reklamsız kalmasına razı olmuyor. en azından avrupa kupalarında forma reklamını almak istiyorum" diyor. alp bey bir firmanın teklifi olduğunu, sonuca göre kendisine cevap verebileceğini söylüyor. biran düşünüyorum. neden? galatasaray formasında reklam yok diye..
her takımın formasında en azından devlet bankalarının reklamı varken, galatasaray'da niçin yok? üzülüyorum. sonrasında hüznüm sevince dönüşüyor. alp yalman istese firmasının reklamını (tatko) formaya koyardı. kimsede nedenini soramazdı. ama yapmadı. galatasaray'ın adını kullanmadı. tanju'yu kulübün menfaatı için satarken taşıdığı zihniyetin yapmacık olmadığını, samimi olduğunu herkese gösterdi. en azından bunun için sevinmek gerekiyordu.
11 eylül 1991 tarihli dünyada ve türkiye'de spor dergisinden;
rüzgarın oğlu - kosecki'nin sürati türkiye ya da avrupa değil, dünya çapında... ankaragücü'nde de kimse sürat ya da çeviklikte kosecki'yle baş edemedi. ankaragücü maçında anne ve babasının önünde oynayan kosecki, güzel oyununu bir de golle süslerken, yediği tekmeler yalnız ane ve babasını ya da galatasaraylıları değil, tüm futbolseverleri üzdü.
kör talih - bir gol daha kaçmış. şutlar direkleri yalnızca bir kez ortalayabilmiş. galatasaraylılar bunun saskınlığını yaşadılar haftasonu... işte. erdal! direklerden yana bir hayli dertli anlaşılan.
11 eylül 1991 tarihli dünyada ve türkiye'de spor dergisinden;
maçın analizi
teknik direktör: galatasaray 'a her hafta yeni bir yorum getiriyor. gençleri takıma monte etmeyi çok iyi başardı. arif ve hamza galatasaray'da denizli sayesinde yüksek verimle oynayabiliyor. kurduğu sistem sayesinde takımda kimsenin eksikliği hissedilmiyor.
kaleci: hayrettin ligin gol yemeyen iki kalecisinden biri.. artık takımını yönlendirebilen, şahsiyetini oyunda hissettiren bir kaleci oldu. defansın açıklarını çok akıllıca kapattı. yeni kuralları hemen benimsediği belli oluyor. hava toplamda eskiden olduğu gibi boşa çıkmıyor.
savunmanın lideri: ismail galatasaray'ın en iyilerinden. soğukkanlı ve güven verici. form grafiği devamlı yükseliyor. genç galatasaray defansında tecrübesini hemen belli ediyor. ısrarlı takipleri ile rakip takım oyuncularını canından bezdiriyor.
oyun kurucu: rotariu.. belindeki rahatsızlığın psikolojik tesirinden olsa gerek eskisi kadar mücadele etmiyor. beklenen performansından çok uzak.
dinamo: muhammed.. galatasaray'ın ve milli takımın dinamosu ağır bir gribe yakalanmış. buna rağmen herkesten çok koşuyor. eski günlerinden uzak da olsa takımının açıkların kapatan o oluyor.
gol umudu: kosecici - uğur - erdal.. galatasaray artık bir kişiden gol beklemiyor. her oyuncu gol atmak için çaba sarfediyor. buna rağmen oynadıkları yer itibarı ile bu üçlü gole daha yakın. kosecki mükemmel bir gol atarak görevini yaptı. uğurun şanssızlığı malum.
kader oyuncusu: kosecki.. takımının gol beklediği bir anda zor bir golle takımın öne geçirdi. aldığı her topla ankaragücü defansına zor anlar yaşattı.
olumlu gelişmeler: genç arif in takıma bu kadar çabuk adapte olması çok olumlu bir gelişme. kosecki'de eski formunda. en olumlu gelişme ise galatasaray'ın hücumda yaptığı pres.. geçen haftaya nazaran geriden daha akıllı çıktılar. takımda kimse ben burada oynamam demiyor. her oyuncu nerede olursa olsun oynayabiliyor.
olumsuz gelişmeler: rotariu ve erdal görevlerini tam yapamadılar. takım ilerde top kaptırınca uğur ile birlikte toplarını takip etmedikleri anlar oluyor.
11 eylül 1991 tarihli dünyada ve türkiye'de spor dergisinden;
şeref kürsüsü
1. gerson (f.bahçe)
mutlaka kazanılması gereken bursa maçının kahramanı oldu. takımının en çok koşan, pres yapan futbolcusuydu. kritik dakikalarda attığı golle üç puanın garantiye alınmasını sağladı.
2. kosecki (g.saray)
sert futbol oynayan ankaragücü karşısında yediği tekmelerden yılmadı . oyundan düşmeyerek galibiyeti sağlayan golü attı. gol atması için denizli'nin ona verdiği görevi yerine getirdi.
3. mehmet (beşiktaş)
gerçekten "şifo" lakabına yakışır top oynuyor. pozitif futbol anlayışının takımdaki en iyi uygulayıcısı. orta ,ahanın ortasında oynadığı zaman neler yapabileceğini bir kez daha kanıtladı.
4. erdal (galatasaray)
futbolunu inanılmayacak kadar geliştirdi. kaptanlık ona yakışıyor. milli takımda yaptığı presin mükafatını gördü. yoktan goller yaratıyor, kaybedilmiş topları kazanıyor. erdal, artık tüm rakiplerin korkulu rüyası oldu. ilerde kaptığı toplarla takımına ikinci bir gol pozisyonu yaratabiliyor.
5. semih (fenerbahçe)
bursa deplasmanında takımının en iyilerindendi. sol kulvarı devamlı kullandı. eski semih geri geliyor mesajı verdi. geçen sezon fenerbahçe'ye veremediğini bu sezon vermek için çalışıyor. bursaspor'un sağ kanadını tek başına çökertti. ilerde kaptığı toplarla yarattığı tehlikelerden birisinde fenerbahçe golü buldu.
6. arif (bolu)
boluspor'da bir süper.. genç, golcü ve hırslı.. faruk'la iyi bir uyum içerisinde sergiledikleri futbolla boluspor'u ligin ilk iki haftasında en çok gol atan takım yaptılar. iki haftada attığı dört gol, geçen sezon hatırlanırsa sürpriz değil.. biraz kuvvetlenir, istikrarlı bir grafik çizerse rahatlıkla boluspor'dan istanbul kulüplerin geçer..
7. hayrettin (galatasaray)
artık güven veren bir kaleci oldu. bire bir pozisyonlarda rakip ondan çekiniyor. ankaragücü karşısında maçın henüz başında sinan karşısında mutlak bir gol pozisyonu önledi. ceza alanının dışına yaptığı yerinde çıkışlarla beğeni topladı. ayrıca hafta içinde abd milli takımı'yla oynanan hazırlık maçında da hatasız bir oyun ortaya koydu. gerek galatasaray'da, gerekse milli takımda kaleyi sonsuz güvenle teslim alacak düzeyde...
8. ali (gençıerbirliği)
takımı yenik durumdayken maçı bırakmayarak arkadaşlarına örnek oldu. önce penaltı, sonra da gol pasları ile takımını galibiyete taşıyan futbolcu oldu. hırsı ve çabası ile başarısını perçinledi. bir stoperin de gol yollarında ne kadar etkili olabileceğinin en iyi örneğini sundu.
9. soczynski (fenerbahçe)
bursaspor maçının iyilerindendi. defansın en paniklediği anlarda dahi soğukkanlılığını hiç kaybetmedi. hava toplarım hemen hepsini topladı. geride geçilmez bir duvar gibi durdu. semih'in iyi oynamasındaki en büyük pay ona ait. semih ona güvenerek ileri çıkabildi. müjdat'la birlikte iyi bir stoper-libero ikilisi oluşturuyorlar.
10. savaş (gaziantep)
gaziantepspor, trabzonspor'u yenerken bunda en büyük pay sahibi şüphesiz savaş'tı. antep savunmasının bunaldığı anlarda oyunu yavaşlattı; oyunun gidişatını istediği gibi yönlendirebildiği bir maç oynadı. galatasaray'da oynayamadığı için küsmeyerek antep forması ile harikalar yaratıyor.