2-0 başkent temsilcisinin üstünlüğüyle sonuçlanan gençlerbirliği - fenerbahçe maçında sakatlanan nemanja tomic'in elmacık kemiğinin kırıldığı açıklandı.
spor toto süper lig'in 30. haftasında oynanan ve 2-0 başkent temsilcisinin üstünlüğüyle sonuçlanan gençlerbirliği - fenerbahçe maçında sakatlanan nemanja tomic'te kötü haber geldi.
mücadelenin 2. yarısında sakatlanıp yerini jimmy durmaz'a bırakan sırp futbolcunun elmacık kemiğinde kırık olduğu açıklandı. haberi resmi twitter adresi aracılığıyla duyuran ankara temsilcisi, "devre arası transferimiz tomic'in dünkü mücadelede elmacık kemiğinin kırıldığını üzülerek duyuruyoruz. kendisine acil şifalar dileriz" şeklinde duyurdu.
oyunucunun sahalardan ne kadar uzak kalacağıyla ilgili bir detay ise henüz bildirilmedi.
vip özel - 500.00 tl vip - 100.00 tl kapalı orta - 25.00 tl kapalı kenar - 20.00 tl türk telekom maraton - 10.00 tl misafir takım - 10.00 tl kale arkası yol - 5.00 tl kale arkası deniz - 5.00 tl
spor toto süper lig'de karşıya karşıya gelecek olan trabzonspor ile gençlerbirliği arasında oynanan maçlarda, geride kalan 57 mücadelede bordo-mavililerin galibiyetlerde 33-10 üstünlüğü bulunuyor
trabzonspor ile gençlerbirliği, cumartesi günü hüseyin avni aker stadı'nda yapacakları maçla lig tarihinde 58. kez karşı karşıya gelecek.
bugüne dek iki takım arasında yapılan 57 maçta bordo-mavililerin galibiyetlerde 33-10 üstünlüğü bulunuyor. 14 maçta ise taraflar sahadan beraberlikle ayrıldı. trabzonspor, söz konusu maçlarda 112 gol atarken, kalesinde ise 54 gol gördü.
trabzon'da yapılan 28 karşılaşmadan trabzonspor 19, gençlerbirliği de 4 kez galip ayrıldı. 5 maçta ise takımlar birbirini yenemedi. bordo-mavililer, sahasında 67 gol atarken, filelerinde 25 gol gördü.
trabzonspor ile gençlerbirliği arasındaki maçlarda en farklı galibiyetleri bordo-mavili takım aldı. karadeniz ekibi, hüseyin avni aker stadı'nda yapılan maçlarda 1993-1994 sezonunda 6-0, 1989-1990 sezonunda ise 6-1 gibi farklı sonuçlarla sahadan ayrılmayı başardı.
ligin ilk yarısında ankara'da oynanan karşılaşmayı trabzonspor 4-0 kazanmıştı.
gençlerbirliği 27 nisan'da oynadığı resmi maçların tamamına yakınını deplasmanda oynadı. daha önce 27 nisanda oynadıkları 9 maçın 8'ini deplasmanda oynayan alkaralar bugün de trabzonspor ile deplasmanda karşılaşacaklar.
kırmızı-siyahların bu maça kadar 27 nisan'daki karşılaşmaları;
gençlerbirliği, spor toto süper ligin 31. haftasında yarın deplasmanda trabzonspor ile oynayacağı maçın hazırlıklarını tamamladı.
kulüpten yapılan açıklamaya göre, beştepe ilhan cavcav tesisleri'nde basına kapalı gerçekleştirilen antrenmana ısınma koşusuyla başlayan futbolcular, 5'e 2'i top kapma oyununun ardından şut çalıştı.
başkent temsilcisi saat 14.15'te hava yoluyla trabzon'a gidecek.
hedef avrupa
fenerbahçe'yi sahasında 2-0 yenen kırmızı-siyahlılar, ligde oynadığı son iki maçı kazanarak tehlikeli bölgeden uzaklaşan trabzonspor'u yenerek uefa avrupa ligi iddiasını sürdürmek istiyor. haftaya 43 puanla 6. sırada giren başkent ekibi, avrupa yolundaki rakipleri beşiktaş, bursaspor ve kasımpaşa'yı yakalamayı hedefliyor.
ligde son 7 maçta yenilgi yüzü görmeyen gençlerbirliği, sezonun ilk yarısında oynanan karşılaşmada trabzonspor'a 19 mayıs stadı'nda 4-0 mağlup oldu. hüseyin avni aker stadı'nda yarın saat 20.00'de başlayacak maçı, tolga özkalfa yönetecek.
4 eksik
gençlerbirliği, trabzonspor karşısına 4 futbolcusundan yoksun çıkacak. başkent ekibinde, sezonu kapatan serkan ve tomic ile tedavisine devam edilen kulusic'in yanı sıra sarı kart cezalısı petrovic de karadeniz deplasmanında forma giyemeyecek. sakatlığı geçen ve hafta içi takımla çalışan curri ise teknik direktör fuat çapa'nın görev vermesi durumunda sahadaki yerini alabilecek.
gençlerbirliği'nde, trabzonspor karşılaşması öncesi 4 futbolcu sarı kart sınırında bulunuyor. hurşut, özgür, zec ve kaleci ramazan, hüseyin avni aker'de sarı kart görmesi durumunda ligin 32. haftasında ankara'da oynanacak kasımpaşa maçında cezalı duruma düşecek.
7 maçtır kaybetmiyor
başkent ekibi, ligde oynadığı son 7 maçı da kaybetmedi. istanbul büyükşehir belediyespor ile 24. hafta mücadelesinde sahasında golsüz berabere kalan kırmızı-siyahlılar, galatasaray'ı deplasmanda vleminckx'in golüyle 1-0, kardemir karabükspor'u da 19 mayıs stadı'nda 2-1 yendi. başkent temsilcisi, sanica boru elazığspor (1-1), gaziantepspor (2-2) ve sivasspor (1-1) karşılaşmalarından beraberlikle ayrıldı.gençlerbirliği, 30. haftada ise fenerbahçe'yi 2-0'la geçti.
süper lig'de gençlerbirliği'ni sahasında 2-0 yenen trabzonspor, bu sezon ilk kez 3 maç üst üste kazanma başarısı gösterdi. ligin 29'uncu haftasında sahasında orduspor'u, ligin 30'uncu haftasında da deplasmanda eskişehirspor'u 1-0'lık sonuçlarla mağlup eden bordo-mavililer, gençlerbirliği'ni de 2-0 yenip son 3 haftada 9 puan kazanarak bu sezon en başarılı dönemini yaşadı. karadeniz ekibi, en son geçen sezonun 22'inci haftasında sahasında eskişehirspor'u 4-1, ligin 23'üncü haftasında deplasmanda ankaragücü'nü 4-0 ve ligin 24'üncü haftasında kendi evinde bursaspor'u 2-1'lik skorla mağlup ederek ligde 3 maç art arda kazanma başarısı göstermişti.
olağanüstü genel kurul kararı alınan trabzonspor'da, kulüp başkanı sadri şener karşılaşmayı izlemeye gelmedi. dış saha maçlarında takımın karşılaşmalarına giden şener, hüseyin avni aker'deki karşılaşmaya gelmedi. gençlerbirliği kulübü başkanı ilhan cavcav ise trabzon deplasmanına gelerek, karşılaşmayı izledi.
süper lig'in 31. haftasında trabzonspor'a konuk olan ekibimiz sahada 2-0'lık skorla yenik ayrılarak haftayı puansız kapattı.
::maçtan dakikalar::
4. dakikada olcan'ın sağdan ortasında, ceza alanı içinde ahmet'in uzaklaştıramadığı topu kontrol eden adrian'ın sert şutunda, meşin yuvarlak üsten auta gitti.
8. dakikada zec'in pasında ceza yayı içerisindeki azofeifa'nın şutunda top üsten auta gitti.
12. dakikada olcan'ın ceza yayı üzerinden sert şutunda, kaleci ramazan iki hamlede topu kontrol etti.
20. dakikada cech'in soldan yerden ortasında, yasin topu arka tarafta bulunan olcan'a aktardı. yakın mesafede uygun durumda buluşan bu futbolcu, kötü bir vuruşla meşin yuvarlağı auta gönderince takımını mutlak bir golden etti.
22. dakikada sağ kanatta savunmanın arkasında topla buluşan olcan'ın geriye doğru pasında, uygun durumdaki adrian'ın kafa vuruşunda kaleci ramazan tehlikeyi önledi.
31. dakikada yasin'in pasında halil'in ceza alanının hemen dışından sert şutunda top üsten auta çıktı.
33. dakikada cech'in soldan ortasında, yakın mesafedeki halil'in kafa vuruşunda top kaleci ramazan'ın solundan filelerle buluştu: 1-0
42. dakikada sağ çizgi kenarında aykut'tan aldığı top ile çaprazdan ceza alanına girerek kaleci ramazan'dan sıyrılan adrian'ın kaleye gönderdiği topu son anda özgür müdahale ederek kornere attı.
45. dakikada azofeifa'nın kafayla geriye doğru çıkardığı topu vleminckx sert bir şekilde kaleye gönderdi ancak kaleci onur, topu güçlükle de olsa kornere çelmeyi başardı.
bordo-mavililer, karşılaşmanın ilk yarısını 1-0 önde kapadı.
51. dakikada azofeifa'nın ceza alanı dışından sert şutunda top direğin az farkla yanından auta gitti.
53. dakikada yasin'in pasında ceza alanı çizgisi önünde topu kontrol eden adrian'ın şutunda meşin yuvarlak direğin yanından auta çıktı.
55. dakikada aykut'un soldan pasında halil'in bıraktığı top ile buluşan adrian'ın kaleci ramazan ile karşı karşıya kaldığı pozisyondaki şutunda ramazan yatarak tehlikeyi önledi.
58. dakikada hurşut'un ceza alanı dışından set şutunda kaleci onur, sol köşesine doğru gelen topu kornere gönderdi. korner atışına iyi yükselen vleminckx'in kafa vuruşunda, çizgi önünde cech topu uzaklaştırdı.
66. dakikada halil'in pasında kalesini terk eden ramazan, olcan'dan önce davranarak tehlikeyi önledi.
71. dakikada sapara'nın ara pasında sağdan ceza alanına giren yasin'in rakibine rağmen vuruşunda, top kaleci ramazan'da kaldı.
90. dakikada alanzinho'dan orta alandan aldığı topu ceza alanı içine kadar taşıyan olcan'ın plase vuruşunda, meşin yuvarlak kaleci ramazan'ın sağından filelerle buluştu: 2-0
90+1. dakikada lekic'in şutunda kaleci onur'un çeldiği topa bu futbolcudan önce mustafa yetişerek müdahale etti.
karşılaşma trabzonspor'un 2-0'lık üstünlüğüyle sona erdi.
çapa: ''detaylarda etkili olan bir hakem vardı'' 27/04/2013 ajansspor.com
gençlerbirliği teknik direktörü fuat çapa, maçın tahmin ettikleri gibi geçtiğini ifade ederken, trabzonspor maçının hakemini eleştirdi..
gençlerbirliği teknik direktörü fuat çapa, maçın tahmin ettikleri gibi geçtiğini ifade ederek, "çünkü bugün özellikle orta sahada petroviç'in cezalı olmasından dolayı fazla alternatifimiz yoktu. bundan dolayı arayış içine girdik. o pozisyonda direk oynayabilecek başka oyuncumuz yoktu" diye konuştu.
trabzonspor'un son iki haftadır kontrollü oynadığını dile getiren çapa, şöyle devam etti: "trabzonspor orta sahayı kalabalık tutuyordu. cem can'ı orta sahaya alarak buna cevap vermeye çalıştık. maçın ilk yarısının son dakikalarında çok güzel bir pozisyonu değerlendiremedik. onur'un güzel bir kurtarışı vardı. ikinci yarıda daha dengeli oynadık. saha içindeki paylaşımımız daha güzeldi. 1-1'i yakalayabilirdik. son 10 dakikada risk aldık. risk aldığınızda her zaman istediğiniz gibi olmuyor. futbolda detaylar çok önemli. bugün de bu detaylarda etkili olan bir hakem vardı."
gençlerbirliği oyuncusu özgür ileri ise, trabzon'a puan ya da puanlar almak için geldiklerini belirterek, şunları söyledi: "geçen hafta güzel bir galibiyet almıştık. maça iyi başladık, iyi mücadele ettik ancak trabzonspor da bizim gibi iyi futbol oynadı. ortada bir maçtı ama pozisyonları biz değerlendiremedik. artık bu maçı unutmamız gerekiyor. son üç haftayı iyi şekilde değerlendirmeliyiz."
lekic de zor bir maç olacağını bildiklerini dile getirerek, "özellikle ilk yarıda kötü bir futbol ortaya koyduk. biraz da şanslıydık çünkü kötü futbola rağmen sadece 1-0 mağlup girdik soyunma odasına ama ikinci yarıda baskı yaptık, iyi oynadık fakat gol atma başarısı gösteremedik" diye konuştu.
maça daha istekli başlayan taraf trabzonspordu.gençlerbirliği fenerbahçe maçının rehavetini atamamış gibi oynuyordu.halbuki uefa iddaası devam eden ve puana ihtiyacı daha çok olan taraf gençlerdi.ama trabzonspor orta sahayı kalabalık tutarak ve açıkcası fazla baskı yapmadan sıradan bir futbolla golü buldu.kaçırdıkları ise bütün sezon yaşanan ana sıkıntı olan golcü eksikliğinin ve attığı golün sayısının ne kadar az olduğunun özeti gibiydi.koskoca sezon geçen sene burak yılmaz'ın attığı gol kadar gol atan bir takımın sıralamada burada olmasının tek sebebi kalecilerin başarısıydı.bunu da onur'un savunmanın hatasında vlemicx'in müthiş volesini çıkartmasıyla gördük.vlemicx dışında ilk yarıda pozisyon bulamayan gençler ilk yarıyı 1-0 geride kapattı.ikinci yarıda gençler hurşut'un sert şutunda (trabzonspor'un klasik olarak şuta izin veren kötü savunması karşısında) onur'un müthiş refleksiyle mutlak bir golden oldu.gençler azofeifa'nın isabetli olması halinde gol olabilecek bir şutunda da çerçeveyi bulamadı.jimmy durmaz hamlesiyle tehlikeler yaratan gençler trabzonspor'un beceriksiz kontra girişimleri yüzünden skora hep ortak olacak şekilde oynadı.ermin zec'in mustafa'ya faul yapmadığı halde hakemin faul verdiği pozisyon yumlu için bir amatör futbolcunun yapabileceği cinsten bir hataydı.hakemin kararı yanlış olduğu kadar öte tarafdan seyircinin mustafa'ya tepki göstermesineitrabzonspor gibi bir takımınsa böyle saçmasapan bir gol yemesine engel oldu.trabzonspor'un mustafa gibi amatör bir stoper,emerson gibi amatör bekler yüzünden kaybettiği puanların yanısıra kalecilerini alkışlamak gerekir.ligin en az gol yiyen 4 takımından biri olan trabzonspor sadece kalecileri sayesinde lige tutundu...savunma anlamındaysa yıllardır yıldız futbolculardan gol yiyen bir takım olarak hatırlandı...sivas maçında atıf'ın tek başına yıkacağı bir takım olmamalıydı trabzonspor.gençlerbirliği son dakikalarda kontra ataklarda beceriksiz olan trabzonspor'un bencil orta sahası olcan'ın mükemmel plasesine engel olamayınca mağlubiyet kaçınılmaz oldu.maç aslında kalite olarak vasatın üstünde olmayan bir maçtı... hatalar sonucu belirledi...
maçtan önemli kareler:
ilhan cavcav yıllara inat tribünde 90 dakika boyunca takımını yalnız bırakmadı.diğer ilginç kareyse evsahibi trabzonspor'un başkanı ve tanınan yöneticileri tribünde değildi.
maçın ardından:
fuat çapa'nın hakemle ilgili yaptığı açıklamalara katılmadığım nokta sadece genel açıdan kamuoyunun anlamayacağı şekilde yaptığı değerlendirme oldu.trabzonspor'un da halil'in pozisyonunda bariz penaltısı verilmedi...evet fuat hoca zec'in pozisyonunu kast ederek gol olmalıydı deseydi açıkca onu anlardım ama "detaylarda etkili olan hakem" açıklaması genel ve anlamsız bir açıklamadan öteye geçmedi...hakemle ilgili benim objektif görüşüm ise kartlar konusunda saçma kararlar verdi.maçı yönetemedi.iki tarafı da memnun etmeyi bırakın vasat bir hakemden öteye geçemedi.hakemlik böyle olmaz.
maçın en çirkin anı:
cech'in çok iyi mücadele etmesine rağmen seyircinin kafasına yabancı cisim atması çok çirkin ve ancak akılsız futbol canavarlarının yapacağı bir hareketti..bu çirkin olan türk futbol holiganizmin ve eğitimsizliğinin özetidir!
maçın kritik anı:
trabzonlu gençler oyuncusu aykut fener karşsında attığı golden sonra fener tribünlerini tahrik edecek duygusal bir hareket yapmıştı.belli ki trabzonlu olması onu trabzonspor'a karşı konsantre olamamaya itmişti.adrian'ın pozisyonunda çok basit bir hata ile topu taca atacağına adrian'a kaptırdı.adrian o golü kaçırarak belki de şaibeli söylentilerin önüne geçti...
19. deplasmanım ve gördüğüm 21. stad: hüseyin avni aker
hüseyin avni aker stadyumu'nun ankara 19 mayıs stadyumu'na uzaklığı: 736 km.
çok uzun zamandır, (nedenini bilmesem de) denizli, gaziantep ve trabzon'a deplasman yapmayı çok istiyorum. son 3-4 yıldır abreg'in de kışkırtmalarıyla birlikte her sezon öncesi trabzon deplasmanını "bu sezon gidilecek deplasmanlar" listesine alıyor ama çeşitli sebeplerle hep bir sonraki yıla erteliyordum. ama bu sezon oldukça kararlıydım. hele bir de maç günü cumartesi açıklanınca hemen cengiz abiyi arayıp, "gidiyor muyuz abi?" diye sordum. o da "hay hay" deyince en uzak deplasman rekorumu kırmak için gün saymaya başladım.
maçtan birkaç gün önce gencler.org'a oğuzhan sarıkaya adında 21 yaşında, trabzon'da okuyan bir öğrenci üye oldu. "yeni" gençlerbirliği taraftarı olmuştu ve kırmızı-siyahlıların ürünleri aradığını yazmıştı. hemen irtibata geçip trabzon'a geleceğimizi, hem tanışmak hem de yanımda getireceğim atkıyı hediye etmekten mutluluk duyacağımı söylediğimde o da çok sevineceğini söyledi.
ilk planımız cengiz abi ve selma abla ile birlikte deplasman yapmaktı. ama perşembe günü abreg arayıp, alkaralar.org'a selma ablanın gelemeyeceğini yazdığını söyleyip kısa süreli bir kaos ortamı yarattı. eğer 2 kişiye düştüysek plan iptal olabilirdi ve ben hızlıca bilet bakmalıydım. cengiz abiyi aradım. "bir sorun yok. onur vurur, sen ve ben gidiyoruz" dedi. derin bir oh çektim.
cengiz abi ve onur, cuma günü iş çıkışı incek'ten beni aldılar ve ilk durak samsun'a doğru yola çıktık. oldukça rahat ve bol muhabbetli bir yolculuğun ardında 23.30 civarlarında, abreg bizi samsun girişinde karşıladı. son iki yılda, ikisi deplasman (samsunspor ve orduspor) ve ikisi de gezmek için (doğu karadeniz ve sinop) olmak üzere 5. kez samsun'a gelmiştim. abreg'de kalacağım için cengiz abilerden ayrılıp, önce sahile gidip kokoreç yedik, laklak ettik. ardından da eve gidip dinlenmeye başladım.
cumartesi abreg ile güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra samsun'da ilk kez toplu taşıma araçlarını kullanarak cengiz abilerle buluşmak için gar'a gittim. beni aldılar ve biraz da trabzon'da dolaşmak için saat 11.30 civarında yola koyulduk.
çarşamba, terme derken git gide yeşillenen ve sıklaşan ormanları gördükçe aklıma doğu karadeniz gezisi ve orduspor deplasmanı geliyordu.
yemek molası için akçaabat’ta köfte düşünüyorduk ama onur, yemek düşkünü eniştesi ile yaptığı bir telefon görüşmesi sonrası espiye'de pide yemeye karar verdik. park pide'ye gidip karışık pidelerimizi söyledikten sonra deniz kenarında biraz dolaştık. durduğumuz kıyıdaki sandal barınakları çok enteresan ve güzeldi.
doğu karadeniz turu sırasında durduğumuz birçok yerde pide yemiştim ama espiye pidesi hem ince hem de uzun formu ile daha önce yediklerimden daha farklıydı. kıyma, kuşbaşı, pastırmalı ve bol bol tereyağlı pide oldukça lezzetli idi. normalde yemek performansı düşük olan onur, pideyi bitirdikten sonra bize dönüp "bitirdiğime göre siz doymamış olmalısınız!" diyordu ama biz doymuştuk ve bu yüksek performansını, onur'un pideyi beğenmesine ya da çok acıkmasına bağladık.
vakfıkebir’de cengiz abinin adaşı ve üniversiteden arkadaşı cengiz abinin bahçesine uğradık. kısa süreli ziyaretimiz sırasında bize “rus limonu” ve greyfurt verdi.
trabzon'a 30 kilometre kala oğuzhan'ı arayıp "nerede bulaşalım" diye sordum. "atatürk meydan'ında" dedi. "tamam" dedik. ama her deplasmanda olduğu gibi aklımızda bir an önce biletlerimizi almak vardı. önce stada uğramaya karar verdik. ama yanlış bir yola sapıp atatürk köşkü tabelasını görüp önceliğimizi değiştirdik. bu arada abreg arayıp trabzon'a 20-25 dakika sonra geleceğini söyledi. daha bilet almadığımızı söyledik, "ben gidip alırım" dedi. biz de köşke doğru tırmanmaya başladık.
trabzon’da daha önce sadece ayasofya ve atatürk meydanı’na gitmiştim. köşke doğru giderken ise daha önce gördüğüm karadeniz şehirlerine göre en çok ve sık betonlaşmanın trabzon’da olduğuna karar verdim.
eskiden osmanlı vatandaşı olan bir rum’a ait yazlıktan müzeye dönüştürülen köşkün çok güzel bir yapısı vardı. tüm odaları aynısı gibi saklanan köşkteki eşyalara bakarken insanı doğrudan 1930’lara gidiyordu. köşkün oldukça yüksekte bulunmasına rağmen sadece 2 yerden ki, o da hafifçe denizi görebilmemiz ilginç bir ayrıntıydı.
gezinin ardından abreg’le konuşup stada gitmeye karar verdik. biletleri almış deplasman girişinde bizi bekliyordu. stada yaklaşırken bir polis arabasının yanında durup, “arabayı nereye..” diye başladığımız cümle bitmeden polis, “beni takip edin” dedi ve sürmeye başladı. stadın yanına geldiğimizde ise, “okulun bahçesine park edin” dedi. cengiz abi, “plakadan dolayı falan sorun olmaz değil mi?” diye sorunca, polis, “tüm emniyet güçleri oraya park ediyor. başka bir şey söylemek istemiyorum!” dedi. arabayı gülerek toma’nın yanına park ettikten sonra cengiz abiye lens solüsyonu bulmak için eczane aramaya başladık. abreg’in yönlendirmesi ile deplasman tribününe yakın bir yerde bulduğumuz bir gözlükçüden solüsyonu alırken alkaralar pankartını arabada unuttuğumuz fark edip geri döndük.
maraton tribününün yanındaki sentetik çim sahanın tellerinde birçok anadolu takımının yanında gençlerbirliği’nin de atkısını görünce çok şaşırdık. yanılmıyorsam bundan önceki hiçbir deplasmanda böyle bir şey görmemiştim. çünkü çoğu şehirde sadece kendi takımlarının atkısı satılıyordu. sadece ankara 19 mayıs’ın rüzgarlı girişindeki atkıcı amcada bu kadar çok çeşit farklı takım atkısı görmüştüm.
deplasman tribününe kestirmeden geçmek için maraton girişindeki polislerle konuştuk. önce şaşırdılar ama sonra “bu seferlik olsun bakalım” dediler ve arama sonrası girmemize izin verdiler. maratonun etrafından dolaşırken, duvarlardaki trabzonspor’un şampiyon olmuş takımlarının fotoğraflarını görünce aklıma eskişehir atatürk’ün kapalı dış duvarlarındaki eskişehirspor’un simge isimlerinin fotoğraflarını getirdi.
abregle buluşup 2 tane aramadan sonra, en uzak deplasman rekorumu 733 kilometreye çıkartarak hüseyin avni aker’in deplasman tribününe girdim. maraton tribününün sağında bulunan yerimizden saha (birçok deplasman tribününe göre) oldukça güzel bir açıdan görünüyordu. 5. kez trabzon deplasmanı yapan abreg’in söylediğine göre, daha önceki deplasman tribününde hem görüşü engelleyen file vardı, hem de kapasite 24 bin kişiye çıkartılmadan önceki koşu parkuru nedeniyle daha uzaktan maç izleniyordu. kısacası şanslıydık…
oğuzhan ve 2 arkadaşının da gelmesi ile birlikte tribünde 25 kişi olmuştuk. orada tanıştığımız en enteresan taraftarlardan biri, doğma büyüme trabzonlu olan ve ankara ile neredeyse hiçbir alakası olmadığı halde, “gençlerbirliği’ni, ankara’yı sevdiğimden ve renklerinden dolayı tutuyorum” diyen arkadaştı…
tribünün önündeki cam korkuluklarda, tıpkı bir önceki deplasmanım olan türk telekom arena’da gördüğüm gibi cska moskova, ınter milan gibi yabancı taraftar gruplarının stikerları vardı. bir süre onları inceledikten sonra yerime geçtim.
ante, curri ve serkan’ın sakatlık veya cezalı oldukları için özellikle defans kurmakta zorluk çeken fuat çapa, sağ bekte ilk kez kerim zengin ve tandemde aykut ile birlikte bir önceki hafta fenerbahçe maçında güzel bir oyun ortaya koyan 19 yaşındaki ahmet’e şans vermişti. geçen hafta egemen tarafından elmacık kemiği kırılan tomic’in yerine ise sağ kanatta hurşut vardı.
maça trabzonspor oldukça istekli ve arzulu başladı. özellikle kerim-hurşut’un bulunduğu sağ kanatımızdan geliyorlardı. ve genelde hızlı kontratak yapıyorlardı. bordo-mavililer hem tosic’in çıkışlarını engellemek için önlem almışlar hem de vleminckx’i adam markajı ile tutuyorlardı. bu yüzden genelde hurşut ile sağ kanattan atak yapmaya çalışıyorduk. ama hurşut’un ters ayak ile yaptığı yumuşak ortalar uzun trabzon defansı tarafından çok kolay savuşturuluyordu. 34’de yine sağ kanatımızdan gelişen bir kontra atakta yapılan düşük ortaya halil’in eğilerek attığı kafa vuruşu ile 1-0 yenik duruma düşüyorduk. sonrasında sadece sağ kanattan geliştirdiğimiz bir atakta, vleminckx’e havadan gelen topa yaptığı şık volenin kaleci onur tarafından kurtarılışını izleyip heyecanlanıyorduk. ilk yarı 1-0 trabzonspor üstünlüğü ile sona erdi.
ikinci yarının başında yine trabzonspor baskılı ve istekli başladı. ama kısa bir süre sonra bu baskı kırıldı ve bu sefer biz topu tutmaya ve gol aramaya başladık. ama hurşut ve azo’nun uzaktan şutları ile derine atılan bir pasta kendisini tutan oyuncu ile boğuşan zec’in ondan sıyrılarak kaleci ile karşı karşıya kaldığında, hakemin ucuz bir kararla faul vererek durdurduğu pozisyon dışında tehlike yaratamıyorduk.
bu arada maçın ikinci yarısından itibaren trabzonspor seyircisinin ardı arkası gelmez bir şekilde, temmuz 2011’deki şike süreci ile ilgili olarak fenerbahçe, federasyon ve aziz yıldırım’a yönelik bol küfürlü tezahüratları bizim de maçtan kısa süreli kopuşlarımıza sebebiyet veriyordu. çünkü kimse maçla ilgilenmiyordu ve bizim de dikkatimiz dağılıyordu. tam olarak değil belki ama aklıma ali sami yen’de oynanan son lig maçında galatasaray’ı 2-0 yenerken tüm galatasaraylı taraftarların maçı bırakıp büyük bir gürültü ile koltukları söktüğü karşılaşma geldi. çünkü biz de o gün maçı bırakıp ara ara onları izliyorduk…
maçın son anlarında gelişen bir kontratakta olcay adın güzel bir kavis alan şutla skoru 2-0’a getiriyor ve maç da bu sonuçla tamamlanıyordu. maçtan sonra daha önce risp’ten alıştığımız gibi önce vleminckx, ardından da azo tribüne doğru yürüyerek bizleri alkışlıyorlardı. biz de alkışlarla onlara karşılık verdik.
maçtan sonra farozların bulunduğu tribünden bizim tribüne doğru ses verildi ve karşılıklı olarak önce kırmızı-siyah, ardından bordo-mavi çekildi. birçok trabzonlu taraftar uzunca süre atkı değiştirmek istedi. tellerin üstünden atkılarını atıyorlar ardından da atkı bekliyorlardı. birçok kişi atkılarını değiştirdiler ama istek bitmiyordu. tribünden çıkarken, atkı, forma hatta kapşon “değiştirelim mi?” soruları ile muhatap oluyorduk. garipti…
bu enteresan ama güzel anlardan sonra aklıma sadece, “acaba maçı kazansaydık aynı sahneleri yaşar mıydık?” geldi. “bir gün onu da tecrübe ederim inşallah” diye içimden geçirdim…
arabalara atlayıp akçaabat girişindeki köfteci nihat’a gittik. köftelerimizi yiyip muhabbet ederken içeriye yasin, aykut ve 2 takım elbiseli adam girdiler. aykut’a biraz bakış attık ama karşılık alamadık. masamızda, “transfer görüşmesi mi yoksa?” ile “aykut trabzonlu. tanıdıklarıdır” arasında gidip gidip geldik.
saat 23:30 civarlarında yola koyulup saat 3 sularında samsun’a vardık. yolculuk sırasında abreg arabayı sürerken ben uyanık kalmak için kendimi çok fazla kastım. ama bir türlü başaramadım. bir gün sonra abreg yolculuk sırasında konu açtığımı ama cümleleri tamamlayamadan tekrar uykuya daldığımı anlattı çok güldüm…
pazar günü cengiz abinin arkadaşlarının işlettiği “enis’in mutfağı”na bruncha gittik. sadece dönem sebzeleri ve organik ürünlerden yapılan reçel, pide, kuymak, gözleme ve kahvaltılıklardan yedik. bol bol muhabbet ettik ve saat 15 gibi ankara’ya doğru yola koyulduk.
dönüş yolunda, skora rağmen güzel bir deplasman olduğu konusunda hemfikirdik.
dip not: hüseyin avni aker’den önce gördüğüm 20 stadyum sırasıyla şunlar: ankara 19 mayıs, cebeci inönü, mudanya ilçe, beşiktaş inönü, sakarya atatürk, yenikent asaş, bursa atatürk, san siro / giuseppe meazza, santigao bernabeu “maç yoktu. stat turu ile gezdim”, konya atatürk, eskişehir atatürk, 5 ocak, ali sami yen, samsun 19 mayıs, fenerbahçe şükrü saraçoğlu, 19 eylül, istanbul atatürk olimpiyat, recep tayyip erdoğan, kadir has, türk telekom arena.
spor toto süper lig'in 31. haftasında trabzonspor, hüseyin avni aker stadı'nda oynanan maçta gençlerbirliği'ni konuk etti. ligde bu sene beklentilerin uzağında kalan evsahibi ekip, son haftalardaki çıkışını taraftarı önünde de sürdürdü ve 2-0'lık skorla karşılaşmadan galibiyetle ayrılan taraf oldu.
bordo mavililere galibiyeti getiren golü 34. dakikada halil altıntop ve 90. dakikada olcan adın kaydetti. bu sonucun ardından trabzonspor puanını 43'e yükseltti ve gençlerbirliği ile puanını eşitledi.
ligde önümüzdeki hafta trabzonspor, deplasmanda kayserispor karşısında sahne alırken, gençlerbirliği ise sahasında avrupa kupalarına katılma mücadelesi veren kasımpaşa'yı ağırlayacak.
trabzonspor'dan baskılı başlangıç
trabzonspor, karşılaşmanın ilk dakikalarından itibaren bu maçta 3 puanı ne kadar istediğini gösteren taraftı. maça hızlı başlayan trabzonspor, ilk ciddi atağını ilk 5 dakika içerisinde yakaladı. olcan'ın ortası sonrasında adrian'ın önünde kalan topta, polonyalı oyuncu pozisyonu değerlendiremedi.
olcan ataklara yön verdi
trabzonspor'un ilk yarıdaki ataklarında öne çıkan oyuncu olcan adın'dı. 12. dakikadaki şutunda gençlerbirliği kalecis ramazan topu kontrol etmekte zorlansa da tehlikeyi büyümeden önledi. 20. dakikada ise olcam bu kez gole çok yaklaşsa da müsait pozisyonda yaptığı isabetsiz vuruşla mutlak gol şansından yararlanamadı. 2 dakika sonra bu kez olcan savunmanın arkasına sarktıktan sonra pas vermeyi tercih etti. olcan'ın adrian'a çıkardığı ortada, polonyalı oyuncunun kafa vuruşunda ramazan yine gole izin vermedi.
halil altıntop sahneye çıktı
ilk yarım saat golsüz eşitlikle geçilirken, birkaç dakika sonrasında trabzonspor'un golü geldi. dakikalar 33'ü gösterirken trabzonspor'un slovak sol beki marek cech'in kendi kulvarından yaptığı ortada halil altıntop'un yaptığı kafa vuruşu evsahibi takımı 1-0 öne geçirdi. golden sonra ilk yarıdaki ofansif oyununu sürdüren bordo mavililer 42. dakikada adrian'ın bulduğu pozisyonda golle burun buruna gelse de araya giren özgür'ün yaptığı müdahaleyle top kornere çıktı. ilk yarının son atağında ise azofeifa'nın ortasına gençlerbirliği'nin golcüsü vleminckx'in yapmış olduğu sert vuruşta trabzonspor kalecisi onur başarılıydı.
ikinci yarıda tempo düştü
trabzonspor, ikinci yarıda skor üstünlüğünü elinde bulunduran taraf olmanın avantajıyla oyunu soğuttu. kontrollü bir oyun anlayışı benimseyen bordo mavililer topa hükmederek rakibine pozisyon imkanı tanımadı. maçın sonlarına kadar maç düşük tempoyla devam etti.
olcan adın kapanışı yaptı
maç tam 1-0 sona erecek derken, maçın son dakikasında sahneye çıkan olcan adın sağ kanattan gelişen atakta şık bir plase vuruşla topu ağlara gönderdi ve karşılaşmanın skorunu belirleyen golü attı.
bordo mavili takımın başarılı çalıştırıcısı alınan galibiyetle birlikte trabzonspor'u layık olduğu yere getireceklerini söyledi.
spor toto süper lig'de gençlerbirliği'ni 2-0 yenen trabzonspor'un çalıştırıcısı tolunay kafkas maç sonrası mücadeleyi değerlendirdi.
oyunun hakimi olduklarını söyleyen kafkas, "ilk yarıda çok baskılı oynadık. bilhassa kerim'in tarafını antrenmanlarda da çok çalıştık. rakibin sistemini bozmak için kanatlara yayılmak önemliydi. olcan'ın kanadından çok iyi ataklar yaptık." dedi.
ilk defa 3 maç üst üste kazandıklarını vurgulayan trabzonspor'un başarılı çalıştırıcısı, "takımımızı yavaş yavaş layık olduğu yere getirmeye çalışıyoruz. ligi iyi bir konumda kapatmak istiyoruz." derken esas hedefelerinin türkiye kupası olduğunu ve sivasspor'la oynayacakları maçın çok önemli olduğunu söylerek açıklamalarını noktaladı.