spor toto süper lig ekiplerinden gençlerbirliği'nde 2 resmi müsabakadan men edilen randall azofeifa'nın 1 maçlık cezası 1 yıl ertelendi.
türkiye futbol federasyonu (tff) tahkim kurulu, gençlerbirliği oyuncusu azofeifa'nın henüz infaz edilmemiş olan 1 resmi maçtan men cezasını 1 yıl süreyle erteledi.
kuruldan yapılan açıklamada, randall azofeifa corrales'a 9 şubat 2013 tarihinde yapılan gençlerbirliği-eskişehirspor maçında rakip takım sporcusuna yönelik şiddetli hareketi nedeniyle tff profesyonel futbol disiplin kurulu (pfdk) tarafından verilen 2 resmi müsabakadan men ve 6 bin 500 lira para cezasına itirazın görüşüldüğü belirtilerek, özetle, ''cezanın ertelenmesi talebinin kısmen kabulüne, 2 resmi müsabakadan men cezası ve 6 bin 500 lira para cezasının 1 maçının infaz edildiği görülmüş olup, henüz infaz edilmemiş olan 1 resmi müsabakadan men cezasının 1 yıl süreyle ertelenmesine oy birliği ile karar verilmiştir'' denildi.
spor toto süper lig'in 23. haftasında son haftaların formda takımı kayserispor, gençlerbirliği ile karşılaştı. ev sahibi ekip karşılaşmayı 1-0 kazandı ve son 5 haftadaki 4. galibiyetine imza attı.
ev sahibine galibiyeti getiren gol 53. dakikada salih'ten geldi.
hurşut gole çok yaklaştı ilk yarı her iki ekip de birbrilerine üstünlük kurmakta zorlandı. maçın ilk yarısının en tehlikeli pozisyonunu hurşut ile gençlerbirliği yakaladı. 39. dakikada sol kanattan açılan ortada kayserispor kalecsi ertuğrul topu istediği gibi yumruklayamadı. ceza sahasının sağına yakın bir noktada top önünde kalan hurşut vuruşunu gerçekleştirdi ancak top direğin az farkla yanından auta gitti.
mücadelenin ilk yarısı golsüz berabere sonuçlandı.
sahneye genç salih çıktı kayserispor, 53. dakikada rakip sahanın sağ taç çizgisine yakın bir noktadan serbest vuruş kazandı. topun başına arjantinli yıldız pablo mouche geçti. mouche'nin ceza sahası içerisine gönderdiği ortada düzgün bir kafa vuruşu gerçekleştiren salih, topu ağlara gönderdi ve sarı-krımızılı ekibi 1-0 öne geçirdi.
zec direğe takıldı karşılaşmanın 83. dakikasında gençlerbirliği aut atışı ile oyuna başladı. kalecinin uzun vuruşunda kafalardan seken top savunmanın arkasına koşu yapan zec'e geldi. ermin zec topla buluşur buluşmaz sert bir şut çıkardı ancak kırmızı-siyahlı oyuncunun şutu direkten auta gitti.
ertuğrul kalede devleşti son dakikalara doğru baskısını arttıran konuk ekip 85. dakikada vleminckx ile gole çok yaklaştı. oyuna ikinci yarı dahil olan randall azofeifa'nın sol kanattan açtığı ortada havada asılı kalarak çok güzel bir kafa vuruşu çıkaran vleminckx'in bu topunda ertuğrul son anda gole engel oldu ve topu kornere çeldi. kalan sürede konuk ekibin baskısı gol üretmeye yetmedi ve kayserispor, gençlerbirliği'ni 1-0 mağlup etti.
bu sonucun ardından ev sahibi ekip puanını 32'ye çıkarırken, konuk ekip 30 puanda kaldı. kayserispor bu galibiyetle iç sahada oynadığı son 7 maçtaki yenilmezlik serisini sürdürürken, evlerinde oynadıkları son 4 maçta da gol yememeyi başardılar.
kayserispor teknik direktörü robert prosinecki, 1-0 kazandıkları gençlerbirliği maçına ilişkin, çok önemli bir galibiyet aldıklarını söyledi.
prosinacki maçın ardından yaptığı açıklamada, gençlerbirliği karşılaşmasını kazanarak, son 5 haftada 4. galibiyetlerine ulaştıklarını belirtti. taraftarlara üç puan hediye ettikleri için çok mutlu olduklarını dile getiren pnosinecki, şöyle devam etti:
''oyuncularımın maçın genelinde ortaya koydukları mücadeleden oldukça memnunum. maçın çok zor geçeceğini biliyorduk ve o şekilde de düşündüğümüz gibi zor geçti. futbolcularımı mücadeleyi hiç bırakmadıkları için kutluyorum. golü bulduktan sonra gençlerbirliği'nin beraberlik çabaları vardı ama biz serinkanlılığımızı korumayı bildik. sonuç olarak bizim için çok önemli bir galibiyet aldık. önümüzdeki maçlarda aynı başarıları göstermek için yoğun bir şekilde çalışmalarımızı sürdüreceğiz.''
kaleci ertuğrul ise zor bir karşılaşmadan galip ayrıldıkları için mutlu olduklarını ifade etti. futbolcu okay da gençlerbirliği galibiyetinin takımın üst sıralara yaklaşması adına çok önemli olduğunu kaydetti.
24 şubat 2013 pazar - 20:22 aa gençlerbirliği teknik direktörü fuat çapa, kayserispor'a deplasmanda mağlup oldukları maçın ardından kazanma hedefiyle çıktıkları karşılaşmadan puan almadan ayrıldıkları için üzgün olduklarını kaydetti.
takımının mücadelesinden memnun olduğunu vurgulayan çapa, şunları kaydetti:
''iki takım da ligin ikinci yarısına çok iyi başlangıç yapmıştı. bu bakımdan karşılaşma iki taraf için de çok önemliydi. maçın ilk devresinde pozisyon üretemesek de topa fazla sahip olan ekip bizdik. rakibimiz çok kontrollü oynadı. ikinci yarı ise iki takım da duran top organizasyonundan gol aramaya çalıştı. nitekim de öyle oldu ve golü kalemizde gördük. golden sonra fazlasıyla pozisyon bulduk ama değerlendiremedik. yani oyunun genelinde bakıldığı zaman iyi olan taraf bizdik. mağlubiyeti hak etmedik. ama futbolda böyle durumlar var. her zaman iyi oynayan kazanmıyor. bugün de öyle oldu.''
futbolcu serkan, iki takımın da iyi mücadele ettiğini ifade ederek, ''bugün kazanmak istiyorduk. çünkü hedefimiz üst sıralara daha da yaklaşmaktı. fakat yenildik, üzgünüz. bulduğumuz pozisyonları değerlendirsek, daha farklı sonuç ortaya çıkabilirdi. olmadı, sağlık olsun'' diye konuştu.
maçtan dakikalar (ilk yarı) 14. dakikada ani gelişen gençlerbirliği atağında jimmy, ceza sahasının önünde topla buluştu. bu oyuncunun vuruşunda meşin yuvarlak az farkla auta gitti. 20. dakikada kayserispor'da orta alanda kaptığı topla hızla ceza alanına giren engin'in vuruşunda top, kaleci ramazan'da kaldı. 32. dakikada sol kanattan seri hareketlerle ceza alanına giren jimmy'in şutunda meşin yuvarlak auta gitti. 34. dakikada konuk ekipten cem'in ceza sahası dışından vurduğu top, az farkla dışarı çıktı. 39. dakikada gençlerbirliği'nde hurşut, kaleci ertuğrul'un yumrukla uzaklaştırmaya çalıştırdığı topu ceza saha dışında kontrol etti. hurşut'un bekletmeden boş kaleye gönderdiği meşin yuvarlak çok az farkla auta gitti.
maçtan dakikalar (ikinci yarı) 53. dakikada ev sahibi kayserispor 1-0 öne geçti. orta alanda sefa'nın düşürülmesiyle kazanılan serbest vuruşta, mouche'in ceza sahasına gönderdiği topa iyi yükselen salih, takımını öne geçirdi: 1-0 69. dakikada gençlerbirliği'nde azofeifa'nın ceza sahasının solundan kullandığı serbest vuruşta meşin yuvarlak üstten auta gitti. 77. dakikada vleminckx'in ceza sahasının dışından vurduğu topu kaleci ertuğrul kontrol etti. 80. dakikada ceza sahası içinde topla buluşan zec'in şutunda meşin yuvarlağı kaleci ertuğrul son anda uzaklaştırdı. 84. dakikada kaleci ertuğrul ile karşı karşıya kalan zec'in vuruşunda, top üst direkten auta gitti. 85. dakikada zec'in sol kanattan ortasında vleminckx'un vurduğu meşin yuvarlağı kaleci ertuğrul son anda kornere çeldi.
kadir has stadyumu'nun ankara 19 mayıs stadyumu'na uzaklığı: 312 km.
kayseri’ye deplasman yapma planlarına yaklaşık 3 hafta önce başladık. en başta ömer abim, oğlu ve kayseri’de akrabaları olan yengemlerle hafta sonu kayseri’ye gidip hem gezip hem de maçı izleyip dönmeyi düşündük. ama bu plan çeşitli aksaklıklarla iptal oldu ve onun yerine abimle birlikte alkaralar’ın “gitme planı” dahil olduk. ama maçtan bir gün önce o plan da iptal oldu. bunun üzerine cumartesi öğlen birkaç hızlı telefon görüşmesi sonucunda mustafa ateş, ömer abim ve arkadaşı ile birlikte tek arabayla deplasman planına son noktayı koyduk.
ekip, saat 10:22’de benim evimin önündeydi. uzun uzun türk futbolundaki çarpıklıklardan, sistemsizliklerden, gençlerbirliği’nin durumundan, cavcav’dan konuşa konuşa yolu kısalttık ve 13:50’de kadir has stadyumunun önündeydik.
şehir merkezine uzak bir yerde bulunan stadyum, anadolu şehirlerinde diğer statlara göre oldukça “profesyonel” görünüyordu. dışarıdaki ingilizce/türkçe yönlendirmeler ve tabelalar da çok güzeldi. stadın birkaç fotosunu çektik, deplasman biletlerimizi aldık ve bir şeyler yemek ve yengemin eniştesini görmek üzere arabaya doğru ilerledik.
stadı arkamıza alıp otoparka doğru giderken çevredeki gecekonduları görüp oldukça şaşırdım. bir stada baktım, bir de etraftaki gecekondular. garipti! sanki gecekondu mahallesine uzay üssü kurulmuş gibi bir izlenimi vardı stadın.
tcdd garında hüsamettin abiyle buluştuk. bu arada hava sıcaklığı 15 dereceye yakındı ve şubat ayında yapılan bir deplasman için bulunmaz bir güzellikti bu. valiliğin ve kalenin bulunduğu şehir merkezine gittik, bir şeyler yedik, biraz laklak ettik ve ardından dönüşte götürmek için tadımlık pastırma ve sucuk aldık.
saat 15:30’da stada doğru yola koyulduk. trafikten ötürü stadın yanına geldiğimizde saat 15:50 idi ve park yerleri tamamen doluydu. heyecanlanmıştım. allahtan son anda mustafa abi kuytu bir boşluk görüp oraya girdi ve girişe doğru ilerledik.
kale arkasının tam çaprazında yer alan deplasman tribününe ilk polis aramasından sonra, yuvarlak/döner bir merdivenden çıktık. bu tarz giriş/çıkışları san siro ve santiago bernabeu’da görmüştüm. ama onlar merdivensiz/basamaksızdı ve bu yüzden daha fazla insan aynı anda ve daha hızlı bir şekilde giriş/çıkış yapabiliyorlardı. en üst kata tırmandıktan sonra ikinci bir polis araması yapıldı ve ardından biletlerimizi gösterip içeri giriş yaptık.
2 katlı stadın üst katında ve kalenin sol çaprazında yer alıyorduk. çoğu deplasman tribününe göre görüş açımız (önümüze gerilen filelere rağmen) oldukça iyiydi. kale arkasında olduğumuz için uzak kaledeki pozisyonları görmek yine zordu ama üst katta yer almak bu dezavantajı biraz olsun hafifletiyordu. içeride 100 kadar gençlerbirlikli vardı. tanıdıklarıma selam verdikten sonra koltuğumuza oturup ve stadı incelemeye başladım.
33 bin kişilik kadir has stadyumu, bugüne kadar gördüğüm anadolu takımlarına ait stadyumlarının arasında, hiç kuşkusuz en iyisi. fakat istanbul takımlarının statları ve yurtdışında gördüğüm statlarla karşılaştırınca maalesef şu ya da bu şekilde “işçilik biraz eksik” kalmış izlenimi veriyor. bunu düşünmemdeki en büyük sebeplerden biri, katların arasındaki geçişlerin ve koltukların kabalığı. bir diğeri de locaların (nedense) kötü/özensiz sunumu.
bu konuda bir dip not olarak, tribündeki koltukların rengarenk oluşu stada ilginç ve “cıvıl cıvıl” bir hava vermiş durumda.
takımlar sahaya çıktığında, fuat çapa’nın geçen hafta mersin karşısında 3-1’lik galibiyet alan kadroyu koruduğunu gördük. sadece sarı kart cezalısı olan tosic’in yerinde serkan kurtuluş vardı sahada. ilk dakikalardan itibaren baskılı oynayan ve topa sahip olan takım bizdik. fakat ceza alanında net bir pozisyon yaratamıyorduk. bu arada kayserispor bir yandan çok fazla top kaybediyor ve oldukça etkisiz bir oyun sergiliyordu. bir yandan da oyunun temposunu sürekli düşürmeye çalışarak, “beraberliğe çıkmış” izlenimini yaratıyorlardı. böyle olunca iştahımız kabarmış ve galibiyeti bekler bir duruma geçmiştik.
jimmy’nin ceza alanı dışında sert şutunun direğin dibinden dışarı çıkması ve 39’da serkan’ın ortasını kalecinin tek yumrukla uzaklaştırması ve hurşut’un gelişine vurduğu topun yine direk dibinden dışarı çıkmasına oldukça üzülüyorduk.
ikinci yarının hemen başında, bizim önümüzdeki kalenin solundan kayserispor’un kullandığı serbest atışın devamında salih’in attığı kafa golüyle 1-0 yenik duruma düştük ve morallerimiz bozuldu. yediğimiz golün bana göre tek ilgi çekici yanı ardından white stripes’in seven nation army melodisinin çalınmasıydı!
golden sonra fuat hoca jimmy yerine orta sahaya azo’yu ve tomic’in yerine orta kanat-ileriye zec’i oyuna aldı. böylece ileride daha fazla çoğalmayı planlıyordu. fakat her hafta görmeye alıştığımız şeyleri izlemeye başladık. ikili mücadelelerin çoğunda, önde olan takımın bir oyuncusu yerde kalıyor, hakem gelip bir süre muhabbet ediyor, ardından sedye geliyor ve oyuncunun dışarıya taşınmasını bekliyorduk. bir süre sonra bu, o kadar sık yaşanmaya ve haliyle oyun o kadar çok durmaya başladı ki, pozisyonsuz ve rezil bir maç izler olduk.
maçın son bölümlerinde ise zec’i topla buluşturmaya başladık ve tempo artmaya başladı. bunlardan ilkinde, ceza alanının sol çaprazından, yerden sert bir şut attı zec, kaleci ertuğrul zor çıkarttı. ardından röveşata ile topu filelere göndermeye çalıştı ama top direğin hemen üstünden avuta çıktı. ve sonrasında maçın dönüm anlarından ilki yaşandı. zec sağ çaprazdan bomboş içeri girdi ve sert şutu üst direkte patladı. ikinci dönüm anının kahramanı ise soldan zec’in yaptığı ortaya, nefis bir kafa vuruşu yapan vleminckx idi ama ertuğrul bunu da çok iyi çıkartıp takımının kahramanı oldu.
tribünümüz ile ilgili olarak tek negatif şey, en son fenerbahçe deplasmanında gördüğüm gibi yaşları 17-21 civarında olan ve “bedava otobüsle” gelen "çocuk taraftarların" ikinci yarıda kayseri tribünlerine el hareketleri çekmeleri idi. içimizden bazıları birkaç kez onları uyardı ama bizim gibi taraftarlar için oldukça can sıkıcı ve utanılması gereken bir durumdu.
maçtan sonra yaklaşık yarım saat polis tarafından bekletildik. bu arada saha içinde daha önce hiç tanıklık etmediğim bir hareketlilik yaşanıyordu. önce kale direkleri toplandı ve götürüldü. ardından 3 tane beyaz uzun alet sahanın bir yarısına yanlamasına dizildi. önce sulama aleti olduğunu düşündük ama sonrasında bunların çime “güneş” vermek için kullanılan aydınlatma cihazları olduğunu fark ettik.
ardından arabamıza atladık ve buruk bir şekilde dönüşe geçtik. günün özetini ömer abim yaptı: “güzel bir hava, güzel bir gezi, güzel bir stadyum, güzel pozisyonlar ama güzel olmayan bir skor!”
dip not: kadir has stadından önce gördüğüm 18 stadyum sırasıyla şunlar: ankara 19 mayıs, cebeci inönü, mudanya ilçe, beşiktaş inönü, sakarya atatürk, yenikent asaş, bursa atatürk, san siro / giuseppe meazza , santigao bernabeu “maç yoktu. stat turu ile gezdim”, konya atatürk, eskişehir atatürk, 5 ocak, ali sami yen, samsun 19 mayıs, fenerbahçe şükrü saraçoğlu, 19 eylül, istanbul atatürk olimpiyat, recep tayyip erdoğan.