kuzey ve güney kale arkası biletleri: 10 tl maraton tribünü: 25 tl batı a-b tribün: 50 tl vıp a-c tribün: 75 tl vıp b tribün: 100 tl misafir takım tribünü: 10 tl
mersin idmanyurdu kulüp başkanı ali kahramanlı hafta sonu gençlerbirliği ile yapacakları maçta şansızlığı yenerek 3 puan alacaklarını söyledi.
spor toto süper ligi'nin 5. haftasında sahasında gençlerbirliği'ni ağırlayacak olan mersin idmanyurdu çalışmalarını macit özcan spor tesisleri'nde sürdürdü. teknik direktör nurullah sağlam nezaretindeki çalışmaları kulüp başkanı ali kahramanlı da izledi. kahramanlı antrenman sırasında yaptığı açıklamada gençlerbiriliği ile hafta sonu kendi sahalarında karşılaşacaklarını belirtti.
geride kalan 4 haftada 2 puan toplayabildiklerini hatırlatan kahramanlı geçen hafta ise hak etmedikleri halde fenerbahçe'ye yenildiklerini kaydetti. artık önlerinde ise gençlerbirliği maçının bulunduğunu ifade eden kahramanlı, "bu maç bizim için çok önemli bizim artık bundan sonra puan almamız gerekiyor. 4 maçta iki puan toplayabilmişiz. mersin idmanyurdu güzel bir kadroya sahip. bu nedenle içeride olsun dışarıda olsun puan almak zorundayız. inanıyorum ki bu hafta bunu kıracağız. futbolcularımıza inanıyoruz" şeklinde konuştu.
tüm taraftarlara ve mersinlilere seslenen kahramanlı, "taraftarlarımız hafta sonu yine takımlarının yanında olsun. takımını desteklesin. inanıyorum ki bu hafta bu şanssızlığı kıracağız. puanlarla da buradan ayrılacağız" diye konuştu.
mersin idman yurdu sporcusu ouissem ben yahia'nın, 16.09.2012 tarihinde oynanan fenerbahçe - mersin idman yurdu maçında, müsabaka hakemine yönelik sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle tff'ce verilen ''1 resmi müsabakadan men'' cezası bu maçta uygulanacaktır.
gençlerbirliği, spor toto süper lig'de yarın karşılaşacağı mersin idmanyurdu maçının hazırlıklarını tamamladı.
beştepe ilhan cavcav tesisleri'nde teknik direktör fuat çapa yönetiminde yapılan çalışma, 75 dakika sürdü. antrenmana koşuyla başlayan kırmızı-siyahlı futbolcular, 5'e 2 top kapmaca oyununun ardından dar alanda kontrol-pas çalıştı. idman, gol vuruşu çalışmasıyla sona erdi.
başkent temsilcisinde tedavisine devam edilen mehmet sedef ve antrenman eksikliği bulunan oktay, mersin idmanyurdu maçının kadrosuna alınmadı.
kırmızı-siyahlı kafile bugün 14.30 uçağıyla adana'ya hareket edecek ve bu kentten karayoluyla mersin'e geçecek.
mersin idmanyurdu ile gençlerbirliği arasında yarın tevfik sırrı gür stadı'nda oynanacak karşılaşmayı hakem özgür yankaya yönetecek. yankaya'nın yardımcılıklarını muhittin gürses ve hakan yemişken'in yapacağı maç, saat 20.00'de başlayacak.
-''hedef galibiyet''
gençlerbirliği teknik direktörü fuat çapa, aa muhabirine ''mersin'e kazanmaya gidiyoruz'' dedi.
karşılaşmanın 2 taraf için de önemli olduğunu söyleyen çapa, 2 ekibin de geçen hafta ''kaybetmeyi hak eden bir futbol'' oynamamalarına karşın mağlup olduklarını kaydetti. karşılaşmaların ''sözle kazanılmadığını'' ifade eden çapa, skorun ve sonuç almanın önemli olduğunu, bu nedenle de tüm planlarını kazanmaya yönelik yaptıklarını dile getirdi.
''çok kaliteli'', ancak spor toto süper lig tecrübesi fazla olmayan bir oyuncu grubu ile çalıştığını ifade eden genç teknik adam, futbolcu kadrosuna güvenini vurgulayarak, sözlerini tamamladı.
yardımcı hakemler: muhittin gürses, hakan yemişken
mersin idman yurdu: ıbrahim sehic, josef boum, milan stepanov, ıvan de souza (dk. 60 ıbrahima yattara), mustafa keçeli, serkan yanık (dk. 59 ömer aysan barış), emmanuel culio, murat erdoğan (dk. 86 ergin keleş), hakan bayraktar, nduka ozokwo, mert nobre
ilk 11 değeri : 14.150.000 eur
yedekler: özden öngün, aydın toscalı, murat ceylan, mahmut metin
teknik direktör: nurullah sağlam
gençlerbirliği: ramazan köse, dusko tosic, aykut demir, ante kulusic, serkan kurtuluş, cem can, randall azofeifa (dk. 75 özgür ileri), radosav petrovic, hurşut meriç (dk. 68 , dejan lekic, ermin zec
ilk 11 değeri : 19.300.000 eur
yedekler: ferhat kaplan, debatik curri, mehmet kara, mustafa kayabaşı, jimmy durmaz, artun akçakın
teknik direktör: fuat çapa
gol: (0-1) dk. 44 ante kulusic (1-1) dk. 61 mert nobre
sarı kart: dk. 37 hakan bayraktar, dk. 62 ömer aysan barış (mersin idman yurdu) dk. 6 serkan kurtuluş, dk. 33 radosav petrovic, dk. 41 cem can, dk. 86 ramazan köse (gençlerbirliği)
9. dakikada nduka'nın pasıyla topla buluşan serkan yanık'ın sağ kanattan vuruşunda kaleci ramazan, meşin yuvarlağı kornere çıktı.
23. dakikada culio'nun korner atışında arka direkte topla buluşan mustafa keçeli'nin kafayla vuruşunda meşin yuvarlak kaleci ramazan'da kaldı.
34. dakikada ceza yayının önünde ıvan de souza'nın düşürülmesiyle kazanılan serbest vuruşu culio kullandı. bu futbolcunun yerden şutunda meşin yuvarlak direğin yanından auta gitti.
37. dakikada ani gelişen gençlerbirliği atağında zec'in sert şutunda top, yandan az farkla auta çıktı.
42. dakikada mustafa keçeli'nin düşürülmesiyle kazanılan serbest vuruşu nobre kullandı. nobre'nin şutunda topu kaleci ramazan kontrol etti.
44. dakikada serkan kurtuluş'un kullandığı köşe vuruşunda ceza alanı içinde topla buluşan cem, topu uygun durumdaki kulusic'e verdi. kulusic topu kontrol ettikten sonra kalecinin sağından gençlerbirliği'ni 1-0 öne geçiren golü kaydetti. karşılaşmanın ilk yarısı gençlerbirliği'nin 1-0 üstünlüğüyle tamamlandı.
56. dakikada kazanılan serbest vuruşu cluio, gençlerbirliği ceza alanına ortaladı. stepanov'un kafa vuruşunda top az farkla auta çıktı.
57. dakikada ani gelişen gençlerbirliği atağında ceza alanı içinde topla buluşan cem'in kafa vuruşunda meşin yuvarlak kaleci sehic'ten döndü. topu defans uzaklaştırdı.
61. dakikada yattara'nın sol kanattan arka direğe yaptığı ortada topu nduka kafayla kale önüne indirdi. meşin yuvarlakla buluşan nobre, yakın mesafeden şık bir vuruşla topu ağlarla buluşturdu: 1-1
65. dakikada nduka'nın düşürülmesiyle kazanılan serbest vuruşu yattara kullandı. yattara'nın vuruşunda top kale direğinden döndü. tekrar topla buluşan yattara'nın vuruşunda nobre'ye çarpan top filelere gitti ancak hakem ofsayt kararı verdi. karşılaşma 1-1 sona erdi.
gençlerbirliği teknik direktörü fuat çapa ise geçen hafta oynadıkları eskişehirspor maçından kendilerine yakışmayan bir skorla döndüklerini hatırlattı.
mersin idmanyurdu'nun ligin üst düzey futbolcularına sahip takımlarından biri olduğunu dile getiren çapa, şöyle devam etti:
''sonuçlar beklenilen gibi olmadığı için her iki takım da bugün biraz daha temkinli davrandı, maçı kaybetmemek için çalıştı. bakıldığı zaman oyun genelinde pozisyon olarak belki çok zengin olmadı ama cem'in özellikle çok net 2 pozisyonu vardı. biz de onları iyi değerlendiremedik. doğru zamanda golü bulduk ancak rakibimiz de doğru zamanda golü buldu.''
hava şartlarının kendilerini etkilediğini ifade eden çapa, ''hava şartları bizler için çok zordu. çünkü maç bitmesine rağmen terlemeye devam ediyoruz. göründüğü kadar kolay değil. çünkü her atmış olduğunuz adım 2-3 kat fazla efor istiyor'' diye konuştu.
gençlerbirliği futbolcularından cem can, ilk yarı istedikleri oyunu sahaya yansıttıklarını ve gol bulduklarını belirterek, ikinci yarıda basit bir gol yediklerini kaydetti. can, geçen hafta da basit bir gol yediklerini hatırlatarak, bununla ilgili idmanlarda daha fazla çalışacaklarını söyledi.
aykut demir de mersin'in her zaman zor bir deplasman olduğunu dile getirerek, ''ilk yarı iyi oynadık. ikinci yarı defansa çekildik. kalemizde gördüğümüz basit gol sonrası geri çekilme mecburiyetinde kaldık. 1 puan aldık. önümüzdeki maçlara bakacağız'' dedi.
mersin idmanyurdu teknik direktörü nurullah sağlam, ''yine daha istekli ve daha yaratıcı taraftık'' dedi.
sağlam, spor toto süper ligde 1-1 berabere biten gençlerbirliği maçının ardından düzenlenen basın toplantısında, karşılaşmanın başından sonuna kadar kontrolü elinde bulundurmaya çalışan taraf olduklarını söyledi.
istedikleri şeylerin belki de büyük bir çoğunluğunu hayata geçirebildiklerine işaret eden sağlam, ''özellikle ilk yarının sonuna doğru yine kornerden gelen topu uzaklaştırmaya çalışırken yaptığımız bir hata, geriye düşmemize neden oldu. dolayısıyla ikinci yarıda işimiz daha da zordu'' diye konuştu.
doğru zamanda buldukları golle isteklerinin arttığını bildiren sağlam, ''yine daha istekli ve daha yaratıcı taraftık. ama maalesef sonuca yansıtamadık. sahadan 1 puanla ayrılmak zorunda kaldık'' ifadesini kullandı.
futbolculardan murat erdoğan da her maçı kazanabilecek kaliteye sahip futbolculardan kurulu bir ekip olduklarını, bu yüzden öncelikle başarı için kendi hatalarını düzeltmeleri gerektiğini kaydetti.
juan emmanuel culio ise maçı kazanmayı hak eden tarafın kendileri olduğunu belirterek, özellikle 2. yarıda rakiplerine pozisyon vermediklerini ancak kendilerinin yakaladıkları pozisyonları da iyi değerlendiremedikleri için üzgün olduklarını bildirdi.
maç oynandığı gün ntvspor'da yayınlanan yenilsen de yensen de'ye katılmak için istanbul'daydım. totem yapıp maç oynanırken skorlara bakmadım ama sonra dayanamayıp twitter'a baktığımda "goool anteee" yazısını görüp mutlu oldum. daha yavaşça eskiden yeniye twitlere bakmaya başladım ve gençlerbirliği'nin resmi twitter hesabından "dk. 60 1-0 öndeyiz'i" okudum.
hemen tanıl abiyi arayıp "nasıl gidiyor abi? öndeymişiz" dedim ve tanıl abinin sadece "1-1" dediğini duydum. "dakika ne abi? dk. 60 1-0 idi" dedim. "62. dakikada yedik mali" diye ekledi moralsiz bir sesle.
teşekkür edip kapattım ve maçın sonuna kadar sanırım sadece 1 kere skorlara baktım ve öne geçip 2 puanı bıraktığımız için üzüldüm.
bir sonraki gün kadıköy'den beşiktaş'a gidecek olan vapuru beklerken maç özetlerini izledim. ikinci yarının başında skor 1-0 iken cem can'ın çarpraz bir pozisyonda kaleciye nişanlamasını maçın kırılma noktası olarak düşündüm. ama 2-3 pozisyon dışında özetlerde net pozisyonumuz yoktu.
pazar akşamı, tribünlerden maçı izleyen ural ile konuştum ve bana "1 puana sevinmeliyiz. çok kötüydük. endişelenmeye başladım olm" diye dert yanıyordu...
maçtan hemen önceki hafta annem aradı ve maçın hemen iki gün sonrasında mersin'de göz ameliyatı olacağını söyledi. tamam dedim gelirim yanına. ısrarla gelme demesine rağmen maç da var diyince nasıl olsa geleceğimi anlayıp uzatmadı konuyu.
maç günü 11:00 sularında ahmet ile birlikte yola çıktık. ahmet en sevdiğim koltukta (şöför yanı) bira ve cipsleri götürür, bir yandan da bir sürü şey anlatırken ben ne yazık ki sadece sohbetten faydalanabiliyordum.
mersin'e altı sularında vardık. hemen sahilde bir birahaneye oturduk. orada bulunan bir kaç arkadaşa koordinat bilgilerimizi verdikten sonra ben de arabada faydalanamadığım kimi güzelliklerden faydalanmaya başlamıştım.
sahilden maça geçtikten sonra sıkıntısızca içeri girdik. tek sıkıntı alkaralar pankartımızın içeri alınmamasıydı. sebebi büyüklüğüymüş. aklıma 25 metrelik gençlerbirliği ileri pankartı geldi hemen. acaba onu getirseydik ne diyeceklerdi. neyse pankartsız bir biçimde içeri girsek de diğer tribünlerdeki devasa pankartlar da dikkatimizi çekmedi değil. demek ki bu yasak sadece deplasman tarafına imiş.
maçta öne geçtikten sonra (özellikle ikinci yarının tamamında) oldukça kötü bir oyun izledik. özyle ki maç berabere bittiğinde sevinen taraf bizdik.
mersin seyircisi için çok fazla olumlu konuşmak mümkün değil. iki ayrı grup (bildiğim kadarı ile kanlı bıçaklı iki grup) birbirinden bağımsız biçimde bağırmaya çalışsa da bir çok şehir takımı kadar takımlarına destek değillerdi. belki beraberlikten sonra toplandılar ama 15 kişi yer yer sesimizin duyulabilmiş olması ne kadar bağırdıklarını gösteriyor sanırım.
maçın güzel anlarından birisi de kimi il dışından dostlarla bu maçlarda görüşebilmek olsa gerek.
maçtan sonra pek de bekletilmeden gönderildik. ben sonrasında bir kaç gün daha mersin'de kaldım ve döndüm.
çocukluğumun geçtiği, ilk maçlarıma ikinci ligdeyken gittiğim mersin'e bir deplasman taraftarı olarak gelmek güzeldi.umarım daha güzel maçlar izleyebileceiğimz senelerde de bu deplasman yolculukları devam eder.
bir sonraki deplasmanda da istanbul'da bir eğitimin çıkması allahın bir hikmeti olsa gerek. 19. deplasman mersin, 20. deplasman istanbul büyükşehir belediye :)
korkma hocam, biz varız 23 eylül 2012 özhan yüksel klasspor
gençlerbirliği ister bu sezonu büyük bir başarı sonucu üst sıralarda bitirsin, ister küme düşme mücadelesi versin -ve hatta küme düşsün- kırılma anı olarak bu maçı hatırlamalıyız. fuat çapa her teknik direktör gibi ve her insan gibi hatalar yapmış olsa da, tribünler onu her açıklamasında bahsettiği ve yerleştirmek istediği zihniyet sonucu çok az gençlerbirliği teknik direktörüne karşı görülmüş bir bağlılıkla sevmişlerdi. fakat dün televizyon ekranına yansıyan kadroyla beraber başlayan ve maç boyu fuat hoca'nın hamleleri sonucu büyüyüp, devasa bir yumak halini alan yanlışların nihayetinde; bu kulüple hayatlarını kesiştirmiş insanlar fuat çapa tarafından aldatılacaktı.
geçtiğimiz sezon sona ererken, gelecek sezon için, büyük ölçüde ermin zec gibi yüksek potansiyelli bir oyuncuyu kulübeden gelecek bir joker olarak kullanmak yerine, oyunun asli unsurlarından biri yapma amacıyla 4-3-3'ün geride bırakılacağı, 4-4-2'nin yeni sistem olacağı duyurulmuştu. bir yol haritası çizilmiş ve buna uygun bir sezon planı belirlenmişti. fuat hoca'dan beklenen de çizdiği bu yol haritası doğrultusunda sonuçlar üzerinden inandığı yoldan sapmaması, tutarlılık göstermesiydi. ancak, fuat hoca arzu edilen sonuçların gelmemesi ve üst üste alınacak iki yenilginin altında kalmak istememesi nedeniyle dik duramadı. daha henüz 5. haftadan sistemini değiştirerek, skor üzerine verdiği değeri kanıtlama yolunda ilk adımını attı. her ne kadar kendi ilkelerinden dönmüş olsa da, 4-3-3 bile bir inanç noksanlığı olarak görülebilir ve bir parça temkinli olma yönünde yorumlanabilir, tolere edilebilirdi. keşke öyle olmuş olsaydı. fakat orta sahanın merkezinde iki defansif oyuncuya yer vermesi, fuat çapa'nın ilerleyen dakikalarda tamamıyla görünür olacak inançsızlığına dair yavaş yavaş ipuçlarını vermeye başladı. ki o noktada bile, cem can'a daha defansif bir görev verilip, petrovic ve azofeifa'nın öndeki ikili olarak kullanılması sonucunda topta hakimiyet sağlanabilirdi. tabii fuat hoca için topa sahip olmanın bir değeri olsaydı.
artık gençlerbirliği'nin deplasman maçlarına topu rakibe teslim ederek, geriye çekilerek başlaması hiç kimseyi şaşırtmıyor. bu maç da öyle başladı, ancak dakikalar ilerledikçe oyunu dengelemesi gereken takım daha da geriye çekiliyor, topu her kullanmaya çalıştığında bilinçsiz birkaç pasın ardından oyunu kurma misyonunda rakibe rol biçiliyordu. bir ara ekrana yansıyan istatistiklerde topa mersin idman yurdu'nun %60'la sahip olduğunu görülmesi durumun da vahametini ortaya koymaktaydı. öyle ki, içinde herhangi bir hakedilmişlik bulunmaması nedeniyle kulusiç'in attığı golde, bir gençlerbirliği golünde içim rahat bir şekilde sevinemedim.
ilk yarıda %60'ı bulan topla oynama oranları, ikinci yarıyla birlikte %70'lere çıktı. eğer sağ üstte ntvspor logosunu, sol üstte de barcelona'nın kısaltmasını görmüyorsanız bu biraz sıradışı olarak nitelendirilir. oyun gençlerbirliği adına topa sahip olunduğunda en fazla üç pas yapılıp geri teslim edildiği, teslim edilir edilmez de geriye yaslanmak şeklinde hayat bulduğu bir doğrultuda seyrederken, maçın ilk dakikalarından beri aksayan sağ kanattan yapılan bir ortanın sonuçlandırdığı atakta da skor üstünlüğü kaybedildi.
bu noktaya kadar gerçekleşmiş her şeyin sorumlusu olan teknik direktöre biçilecek sıfat "kötü"dür. az sonra okuyacaklarınızdan sonraki teknik direktöre biçilecek sıfat ise "korkak"tır.
topa sahip olamaması sonucu oyunda pasif duruma düşen takım gençlerbirliği değilmiş gibi azofeifa'nın yerine özgür'ün girmesi, çok az teknik direktörün sahip olabileceği "üç önliberolu takıma" sahip olma payesini fuat çapa'ya kazandırdı . oyuna sonradan giren jimmy'nin sakatlanarak kenara geldiği anda onun yerini almak için hazırlanan ismin curri olmasıysa, fuat hoca'ya dair beslenen tüm olumlu hissiyatların yerini büyük bir inanç ve saygı kaybına bıraktı. fuat hoca korkuyordu, o kadar korkuyordu ki takımını üç önlibero ve üç stoperle oynatıyordu. sanki hakkı olsa ferhat'ı kulübeden, özkan'ı da ankara'dan çağıracak ve kalenin yüzleşeceği tüm tehlikeleri bu üç isimle bertaraf edecek gibiydi.
gençlerbirliği geçtiğimiz hafta ligin kalburüstü takımlarından biri olan eskişehirspor deplasmanında oyun oynamak istemiş ve yenilgiye karşın taraftarını yarın için umutlandırmıştı. mersin maçı ise ligin en zayıf ekiplerinden birine karşı verilmiş çaresizlik ve sefillik içinde varolan bir trajediydi. maçı beraber izlediğim insanların mersin idman yurdu'ndan gelecek galibiyet golünü arzulaması ve fuat çapa'nın ortaya koyduğu bu rezilliğin cezasız kalmamasını istemesi bundandı. evet, üzgünüm ancak cumartesi akşamı yarının daha rezil olmaması için bugünden takımlarının cezalandırılmasını isteyen bir taraftar topluluğu vardı.
bu maç özetlemeye çalıştığım perspektiften yorumlanabilse işlerin ne kadar yanlış bir yönde seyrettiği farkedilebilir ve doğru adına yapılacak çözümler üzerine kafa yorulabilirdi; fakat fuat çapa seçimlerinin yanlışlığı üzerine analiz yapmak yerine, her deplasman sonrası hava şartlarını şikayet edecekse gençlerbirliği'ni bekleyenin soğuk ve kara bir kış olduğu gün gibi ortada.
fuat hoca'ya hitaben: sevgili hocam, eminim ki "mesut bakkal"ı tanıyorsunuzdur. ben tek bir cümleyle özetlemek istersem mesut bakkal zamanında gençlerbirliği takım olarak koşar, koşar ve koşardı; futbol algısı koşmaktan ibaret bir takım vardı. dün maçı izlerken pek çok insan sizin takımınız için "mesut bakkal takımına dönmüşüz" ifadesinde bulundu. elinizde bu kadar kaliteli ve derin bir kadro varken, sürekli destek beklediğiniz ankaralılar tamamen sizin arkanızdayken gelin hiç birşeyden korkmayalım hocam. biz tribünler olarak korkmuyoruz, peki ya siz fuat hocam?