maçıın 89. dakikasında hiçbir lig maçında görmediğim bir olay yaşandı. skor 2-1 idi ve rakip sahanın sağından serbest vuruş kullanacaktık. kaleci serdar ceza alanı içine geldi. hem bunun bir lig maçı olmasından ötürü hem de daha maçın en az 2-3 dakika uzatılacağı düşünülünce garip bir görüntüydü. tüm tribünler "serdar ne yapıyor ya" diye söylenmeye başladı.
serbest vuruşun dönüşünde bir de gol gelince tribünler bayram yerine döndü. akabinde 3-3 diye tempo tutulurken şok bir gol ve karabük sahadan 3-2 galip ayrıldı...
bizim takım son 2 haftada buca (kupa), buca ve istanbul bb maçlarını kazanınca moral bulmuştu. bu maça da aslında baskılı ve hırslı başlandı bir de oyun başında gol gelince herşey güzel gidecek gibiydi ama karabük biraz dişini gösterince 3 puan karabüke gitti...
oysa bu maç alınsa aşağı tarafdan büyük ölçüde uzaklaşılıp yukarılara doğru yol alınacaktı...
profesyonel futbol disiplin kurulu'nun 24.02.2011 tarih ve 69 sayılı toplantısında almış olduğu kararlar aşağıda belirtilmiştir.
- kardemir d.ç. karabükspor kulübünün, 19.02.2011 tarihinde oynanan gençlerbirliği - kardemir d.ç. karabükspor spor toto süper lig futbol müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle takdiren 10.000.-tl para cezası ile cezalandırılmasına,
maçta gençlerbirliği'nin ikinci golü tff.org.tr de önce yasine verilmişken sonradan düzeltme yapıldı ve gol armand deumi kendi kalesine olarak değiştirildi...
gençlerbirliği – karabükspor: bir taraftarın gözünden!
ankara’da bir maçı daha yenilgiyle tamamladık. ancak bu maç diğerlerinden farklıydı. hiç bir yenilgimize bu kadar üzülmemiştim.
hikaye bir gençler taraftarı olarak bu maçı uzun süredir bekliyorum. karabük birçok anlamda bizlerin beğenisini kazandı. bir işçi takımı olması, süper lige çıktım diye hocasını değiştirmemesi ve tabi emenike başta olmak üzere güzel futbol sergilemesi. emenike’nin oynamayacak olması kafa karıştırıcı bir durumdu. sevinsek mi üzülsek mi bilemedik.
maç öncesinde alkara forumuna yazdığım yorumda “karabüklü oyuncuları davet edelim tribünlere” diye bir önerim olmuştu. ama maç içerisindeki gelişmeler ne yazık ki bu anlamda beni hayal kırıklığına uğrattı. karabük seyircisi!
öncelikle maç. takımımız bu maça da birçokları gibi iyi başladı. ve iyi de devam etti genel anlamda. yani daha 10. dakikada düşmedi tempomuz. golümüz mununga’yla geldi. ancak yediğimiz penaltı golüyle hevesimiz kursağımızda kaldı. ikinci yarı bol bol defans hatası yaptık. hem de ne acemilikler. ikinci gol çok da beklemedi bu nedenlerle. bir kaç hafta önceki gençler olsa maç burada biterdi. ama bugün sahada daha dirençli daha istekli bir gençler vardı. ikinci gol için bastırdıkça bastırdık. azofeifa’nın girişiyle iyice havaya girdik. bu yıl belki de ilk kez yenikken bir rakibimizi bu kadar bunalttık ve golümüz de geldi. ikinci golle kendimden geçtim. “işte bu işte bu” derken maçın bitimine bir kaç saniye kala inanılmaz bir gol yedik. yıkıldık. bu kadar baskının ve istekli oyunun üzerine gelen bu gol bizi yıktı. hiç bu kadar üzgün görmemiştim taraftarımızı. ve de kendimi. bu maçı alsak lig sıralamasında bir iki adım birden atacaktık. olmadı. ama sezonun en dirençli gençlerbirliği ilk 11’inin izledik diye düşünüyorum. umut!
takımda iki konu hala süper lig kalitesinin çok altında, ki ligin kalitesini siz biliyorsunuz. ilki defansif anlayış. her gelen elini kolunu sallayarak kaleye gidiyor. bugün yediğimiz golleri izlemek gerek. hepsi de aynı sıkıntının meyveleri. ikinci konu ise orta yapamayan futbolculardan oluşmuş bir takım olmamız. tehlikeli olabilecek yerlerden defalarca serbest vuruş kullandık, kornerler ve kanat ataklarından gelen ortalar. neredeyse hiçbiri hedefi bulmadı. çünkü orta yapamıyor bizim futbolcularımız. maçın sonlarına doğru oyuna giren azofeifa’yı bu durumun dışında bırakıyorum. sonuçta sıfır puan bizim oldu. umutlar haftaya ankaragücü maçına kaldı.
maçın adamı futbol kalitesi olarak bir şey söyleyemiyorum. ancak mununga bugün istekliliği ve azmiyle gözlerden kaçmadı. ikinci golü yediğimizde koşarak kalemize gitti, topu aldı ve koşarak orta sahaya gitti. ileride baskı yaptı, kalecinin topu bir iki kez taca atmasına sebep oldu. herkes bu mentalide oynasa kesinlikle daha iyi bir yerde oluruz.
taraftarın güzelliği bugün karabük taraftarı tam bir hayal kırıklığıydı. bu sene izlediğimiz hiçbir takımın taraftarı bu kadar olumsuz değildi. maç başında karabük taraftarına hoş geldin dedik. onlar da sağ olsun alkışladılar. ancak attıkları gollerden sonra gençler aleyhine kötü tezahüratları oldukça şaşırtıcıydı. neden kötü tezahürat? son golden sonra stattaki koltukları kırmaları da inanılmazdı. tam bir hayal kırıklığı. sanırım gözümüzde büyütmüşüz.
karabük seyircisine tepki duyan küçük bir grup gençler taraftarı küfürlü bir tezahürat yapmak istese de tüm tribün tarafından susturuldu. ardından tribün emekçimiz nedim güzel bir konuşma yaptı ve sesi bizim c bloğa kadar geldi. “arkadaşlar burası gençlerbirliği tribünü. biz kimseye benzemeyiz.” oldukça etkileyiciydi.
maç çıkışı iki taraftarın isyanına da kulak misafiri oldum. - ankaragücü yenildi, gençler yenildi. kardeşim biz kimi izleyeceğiz bu şehirde yahu. - abi zor günlerinde takımlara destek olmak lazım. haftanın önerisi azofeifa tüm takımı her gün yarım saat orta çalıştırsın. hala orta yapamayanları bir ayın sonunda günde bir saat çalıştırsın ve bu böyle devam etsin.
a pretty miserable day on saturday for ankara in general. the weather was cold and wet and our two teams both went down. from the reports below it sounds like ankaragucu deserved it... gencler did not.
genclerbirligi 2 - 3 karabukspor
there were long faces in the beer bus when little oz kanka showed up right at the end of ankaragucu's match. i don't think i've ever seen sir eski so depressed. a couple of drinks and it was time to go. for an idea of just how crap the weather was spine decided he was going to stay in the pub. oh well, little oz and myself went off to find a taxi.
just about to drive off and spine jumped in the front seat. apparently he had received a lecture from sir eski. good stuff sir!
raining away when the match started off and it took the players from both sides quite a while to get used to the ball either stopping dead or skidding off. the wet ground did mean we got to see some good slides though.
the footy wasn't great but then zec somehow got clear. for some reason he didn't have a shot when he seemed to have plenty of time. instead he passed to mununga who did have a shot, saw it rebound back and then had another go. this time it was in the back of the net. 1-0 up and mununga got a big shout out from the crowd following his first goal for the club.
time for little oz kanka to go to the loo and so i missed the penalty call against us. going by the fact that none of our lot said much i'm guessing it was only fair. 1-1 and it stayed that way till half time.
hopes were still high. gencler appeared to have been playing the better football but we were leaving some gaps at the back... and there were some wayward passes with jedinak in particular not seeming to be in form.
and then 50 minutes in they scored from a corner. arggh. plenty of time though and gencler went on the attack.
this was good stuff. we were all over them and at times we played some very attractive football. at times our finishing was rubbish, other times we just weren't getting lucky, especially when the referee refused to give us a penalty.
still hopes were high and it finally came in the last minute. we had a corner and our keeper serdar came up in an attempt to be a hero. the ball didn't go anywhere near him but a scramble in the box ended up with the ball in net. i had no idea who scored and only later learnt it was actually an own goal.
the crowd was going wild, the gencler players were estatic and then... i have no idea what happened. karabuk scored in the 93rd minute. punch in the guts... evil, evil stuff.
ankara derby this weekend. unfortunately spine and myself will be visiting the bizanslar but i'm sure the rest of the kankas will be up for it.
gençlerbirliği: serdar kulbilge, mehmet akgün, ihsan burak özsaraç, mahmut boz, murat kalkan, cem can, labinot harbuzi (dk. 77 randall azofeifa corrales), michael john jedinak (dk. 55 yasin öztekin), serkan çalık, joachim lubangwana mununga, ermin zec (dk. 55 mustafa pektemek)
yedekler: özkan karabulut, aykut demir, orhan şam, hurşut meriç