mersin idmanyurdu, toplamda aldığı 6 beraberliğin 4 ünü evinde oynadığı maçlarda almıştır. bu 4 beraberliğin 2 sında 0-0 lık skor alan ekip, sadece 2 maçında gol atabilmiştir.
bu maç evinde gol atıpta berabere kaldığı 2 maçtan ilkidir.
sekiz yıldır mersin idmanyurdu’nun genel kaptanlığını yapan erol tarhan dün istifa etmiştir.
dün gece saat 0.1’e kadar devam eden idare heyeti toplantısından sonra erol tarhan sadece yorgun olduğunu ileri sürereh, gerçeklerden israrla lâf açmayarak istifasının kabulünü istemiştir.
türkiye ligine bugün mersin’de mersin idmanyurdu fenerbahçe, şehrimizde beşiktaş – ptt, bursa’da bursaspor – altay, bolu’da boluspor vefa, izmir’de göztepe – istanbulspor, ankara’da ankaragücü – samsunspor maçları ile devam edilecektir.
günün en önemli maçında mersin idmanyurdu kendi sahasında fenerbahçeye puan vermemek için uğraşacaktır. t. sırrı gür stadındaki karşılaşma saat 14.15’de başlayacaktır. kırmızı – lâcivertli takımın antrenörü bülent giz galibiyet serilerine bir yenisini daha eklemek amacında olduklarını belirtmiş ve «bursaspor ile galatasarayı yendik. şimdi de fenerbahçeyi puansız göndereceğiz» demiştir.
dün, mersin’e uçakla giden fenerbahçeliler ise, mersinlilerin büyük konuştuklarını iddia etmişlerdir.
ogün’ün 3. dakikadaki golü ile 1-0 öne geçen sarı lâcivertliler, 44. dakikada alp’in golünü önleyemediler…
galatasaray'ı deviren, mersin idmanyurdu'nun, fenerbahçe'yi de yutacağını sanıyorduk...
ne gezer..
fenerbahçe, mersin'de rahat bir beraberlik aldı, bir puan kopardı gitti…
daha doğrusu erken gole kavuşan sarı - lâcivertliler, yavuz'un da hatâsından bir gol yemeseler, iki puanı götürmeleri işten bile olmayacaktı.. ancak, sezon başından beri yedekte bekleyen yavuz'un gol dışında güzel hareketler yaptığını, bir çok gollük atağı önlediğini de söylememek haksızlık olur…
fenerbahçe, beraberlik golünü yedikten sonra oyunu rölantiye aldı. ver-kaçlarla, üçgenlerle vakit öldürdü… mersin ise önce beraberliği bozmak, sonra da galibiyete ulaşmak için telâşlandı ve bu telâş onlara iyi gelmedi… kısacası sarı – lâcivertliler tecrübe üstünlüğü ile maçı uyutmasını bildiler.
gol çok erken geldi, hem de fenerbahçe’den... 3. dakikada ogün âniden kaçtı, herkes kendisini seyrederken fikret'in kapadığı köşeye bombasını savurdu... beklenmedik anda, beklenmedik bir gol yemişti mersin...
ve ondan sonra da asıl mücadele başladı… bu arada 14. dakikada ziya’nın bir şutunun direktin dönmesi, sarı – lâcivertliler hesabına şanssızlıktı. devrenin bu sonuçla biteceğini sanarken 44. dakikada kaptan alp durumu 1 - 1 yaptı... golde yavuz’un hâtâsı büyüktü…
ikinci yarıda mersin daha derli toplu idi… hakem bu arada cihat’la birbirine giren ogün’ü dışarı attı.. sarı – lâcivertliler kontrataklarla gol ararken, mersin onbiri de saldırıyordu… fakat, sonlara doğru oyunu yavaşlatan fenerbahçe, rakibini de kendisine uydurunca başka gol olmadı…
ilk devrenin başında on dakika kadar sahada söz sahibi olan takım fenerbahçe idi.. yani futbol deyimi ile topa ve sahaya hâkim olan takım... nitekim bu üstünlüğün ikinci dakikasında da akıllı bir gole kavuştular. bu gol onaltı aydır sahasında yenilmemiş, hattâ bu sezon mersin'de ağlarına top bile değmemiş kırmızı – lâcivertlilere olumsuz bir şok etkisi yaptı. artık «neye böyle oldu?», «acaba bugün kaderimiz değişecek mi?» gibi endişeler içinde katılaştıkları, sahada oynanan oyuna konsantre olamadıkları besbelli idi. ancak onuncu dakikadan itibaren «nasıl olsa olan oldu. düşünmek, üzülmek sonuç vermez kollarımızı sıvamalıyız» diyebildiler. böylece oyunu ilk önce denkleştirip sonra da rakiplerinden daha tehlikeli olmaya başladılar. bu silkinişte mustafa'nın, osman'ın, alp'in ve muhlis'in rolleri büyüktü. mersin idmanyurdu'nun kendini buluşundan, beraberliğe koşuşundan yılmayan. kırmızı – lâcivertliler. baskıya azimle karşı kovan fenerbahçeliler ise. ercan, levent. numan. ög ve özellikle nedim olarak sayılabilirdi. fakat rakiplerinin beraberlik golüne engel olamadılar.
ikinci devre artık mersin idmanyurtlular galibiyet peşinde koşuyorlardı. doğrusu fenerbahçe'nin de boyun eğen bir hali yoktu. azimle direniyorlardı. üstelik mersin sahasında ortaya koydukları futbol istanbul'da oynadıkları futboldan çok daha fazla mantık, azim ve çaba ile doluydu. ancak şu var ki. her şeye rağmen futbol her iki takımda da gerektiği akıllı taktiklere kollektif oyuna ve yapıcılığa dayanmıyordu. iyi solo olarak, en fazla da trio olarak yaşlanıyordu sahadaki futbol… ikinci devrenin başlarında ogün hakem tarafından oyun dışı edilince, mersin idmanyurdu defans - ofans dengesini ofans lehine bozdu. artık kırmızı – lâcivert akınları üst üste sahile çarpan dalgalar gibi fenerbahçe kalesini sarsıyordu. yalnız defans emniyetinden uzaklaştıkları da belli oluyordu... nitekim bu arada özellikle nedim'in baş rolü oynadığı fenerbahçe kontratakları adamakıllı tehlikeli oluyordu. bu da tehlike bakımından oyuna bir denklik getiriyordu.
maç da bu denkliğe yarasan bir sonuçla bitti.
maçın sivrilen başarılı futbolcuları, mersin idmanyurdu'ndan mustafa, erol, osman, muhlis, alp, fenerbahçe'den ise ercan, levent, numan, ogün ve nedim idiler.