halit kıvanç'ın 1983 basımlı "gool diye diye" kitabından;
1961 mart'ındaki fenerbahçe ile gençlerbirliği arasında istanbul'daki 6 gollü maçta çıkan olaylar nedeniyle fenerbahçe'nin 6 as oyuncusu cezalanıyordu. naci 3, yüksel ve kadri 2'şer, lefter, şeref, hilmi de 1'er ay ceza almıştı. ve ne tuhaf!.. fenerbahçe 6 oyuncusundan yoksun çıktığı istanbulspor maçını 6-2 kazanırken, oyunun yıldızı can bartu "her cezalı arkadaşımız için bir gol attık" diyecekti.
pazar günü şehrimizde ıstanbulspor ile karşılaşacak olan fenerbahçe futbol takımı sofya dönüşü muhtemelen kampa alınacaktır.
sarı – lâcivertli idareciler takımın uzun zamandan beri kamp yapmadığını ve umumi kaptan fikret kırcan ihtiyaç gösterdiği takdirde kampa sokacaklarını söylemişlerdir.
11 nisan 1961 tarihli milliyette çıkan spor-toto servisinin hazırladığı “maç hakkında düşünceler” bölümünde bu maçla ilgili olarak şu tahmin yapılmış;
altı oyuncusundan mahrum fenerbahçe, bu sene milli ligde bir türlü eeski kıvamına erişemeyen istanbulspor karşısında zor da olsa maçı alabilecek kudrettedir.
g. saray'ın - beykoz, fenerbahçenin - ist. spor maçları şampiyonanın kaderinde rol oynayacak
millî ligin otuz ikinci haftasında gerek istanbul gerekse izmir'de yapılacak maçlar takımlar için bir dönüm nok-tası teşkil edecektir.
haftanın ikinci kritik maçını istanbulspor ile yapacak olan fenerbahçe bugün saat 15.30 da kendi stadında çalışacaktır. lider sarı - lâcivertliler, kendilerine en yakın rakip olan galatasaray ile aralarındaki 3 puan farkını kapatmıyacaklarını ve bazı futbolcularının cezalı olmasına rağmen ıstanbulspor maçını kazanacaklarını söylemişlerdir. istanbulspor ise dün beylerbeyi sahasında yaptığı çalışmadan sonra istirahate çekilmiştir.
lider sarı – lâcivertli takım bugün sahaya 6 cezalı as’ından mahrum bir kadro ile çıkmak zorunda
millî ligin 32. haftası bu gün istanbul’da beykoz – feriköy, fenerbahçe – istanbulspor ve izmir’de karşıyaka – karagümrük, altay – kasımpaşa arasındaki maçlarla kapanacaktır.
sofyada oyn ğı balkan kupası maç’nda tam kadrosuyla levski’ye 4-0 yeniler fenerbahçenin. cezalı oyuncuların haricinde kalan elemanlarından kurulu tertibinin bugün ıstanbulspor karşısında alacağı netice merakla beklenmektedir. sarı – lâcivertliler sahaya muhtemelen «ozcan – atillâ, ısmail – akgün, osman, basri – mustafa, selçuk, can, ergun, hüseyin» şeklinde çıkacaklardır.
şampiyonluk mücadelesinin hayli çekişmeli bir safhaya girdiği bir sırada fenerbahçenin 6 as futbolcusundan mahrum bir kadro ile milli lige devam etmesi büyük bir dezavantaj sayılmaktadır. bu sebeple değisik ve genç kadro. puan almak zorunda olan istanbulsporu yenebilmek için çok uğraşacakt bununla beraber sarı – lâcivertliler müsabakanın favorisi kabul edilmektedirler.
sarı – lâcivert’lilerin 6 cezalı adsan mahrum kadrosu ist. sporu gol yağmuruna tuttu. ergun dün de sol ayağından sakatlandı
lefter, hilmi, kadri, naci, şeref ve yüksel yok… fenerbahçe ne yapacak? nasıl bir tertiple sahaya çıkacak? ilk devrede, hem de şöhretli futbolcularının takımda yer almalarına rağmen 2-2 berahere kaldığı istanbulspor’dan bu defa kurtulacak mı? aradaki puan farkı üç ama. galatasaray durgunluk devresini atlattı. metin hızlandı. beykoz’a beş gol, dile kolay bu…
taraflı tarafsız pek çok kimse haftalardır beri ayni şeyi düşünüyor ve «acaba?» sualinin cevabını arıyordu. bu suale en iyi cevabı şöhretlerden mahrum sarı-lâcivertli onbir futbolcu verdi. yerden kısa kısa paslar, topun ayaklar arasında bir dantelâ gibi örülüşü, ince çalımlar ve sonra kaleye atılan bomba gibi şutlar… ne yapacağı merak edilen fenerbahçe. dün belki de son yıllarda arzuladığı, fakat bir türlü oynıyamadıg modern futbolden örnekler verdi. can orkestranın idarecisi, osman ise müdafaada son sözü söyleyen adamdı.
baron can her hareketi ile istanbulspor müdafaasını hallaç pamuğu gibi atıyor, birer tesbih tanesi gibi karşısına çıkan bütün müdafileri sıraya diziyordu. uzattığı paslar, topa girişi şöyle bir sahada salınışı, «ben varım. ben bu memlekette istersem futbol oynarım» demekten başka bir şey değildi. ve doksan dakika baron birbirinden güzel hareketler yapacak, kendisine bu asalet ve ünvanı verenleri mahçup çıkarmıyacaktı. yanında lefterler, kadriler hilmiler olduğu zaman acaba can niçin bu kadar güzel futbol oynamazdı? hissi tarafı bir yana bırakalım ve bu suale biz cevap verelim:
«gayret dayıya düşmüştü…»
gayret gösteren yalnız can mı idi? hayır… bütün futbolcular baştan sona kadar bir makine nizamı içinde çalışarak ve herkes kendi kapasitesi nisbetinde çarkın dönüşünde faydalı oluyordu.
tereddütlü dakikalar
ilk on dakika sâkin ve sessiz geçmişti. doğrusu istenirse maçı seyredenler bunun az sonra kopacak bir fırtınanın şüphe götürmez öncüsü olacağına inanmamıştı. fakat hayret! 13 üncü dakika can bir silindir hızı ile rakiplerini dağıta dağıta ıstanbulspor müdafilerinin arasına dalıyor. yanında ergun da var. kısacık bir pas ve ergun topu yine canın önü ne yuvarlıyor. kaleye on metre ya var ya yok. bomba gibi bir şut: top filelerde. avrupai futbol anlayışına uygun düşen bu golden sonra fenerbahçe rakibini artık sarsmağa başlamıştı. 25 inci dakikada canın bir o kadar mesafeden attığı bomba gibi frikik nerdeyse direkleri sökecekti. tribünlerden bir «aah!» nidası yükseliyor. belki de dudağını ısıranlar bile var ve iki dakika sonra hüseyin, hem de kendisinden hiç ümit edilmiyecek derecede nefis bir pas veriyor erguna, ergunun ayağı raket gibi uzanıyor. top köşeden kaleye ikinci defa giriyordu. fırtınalaşan fenerbahçe artık hücum insiyatifini almış. ıstanbulspor müdafaasını sağlı sollu akınlarla çökertmeğe başlamıştı. sabih, bütün şimşeklerin üzerinde toplanmasından olacak, şaşkınlık içerisindeydi. saatlerin 35 inci dakikayı gösterdiği bir sırada, selçukun çektiği kornerden gelen topa havada hâkim olacak, fakat tuttuğu topu elinden kaçıracaktı. yetişen mikro mustafa ufacık boyuna rağmen büyük iş yaparak bir kafa şutu ile üçüncü golü kaydedecekti. ilk devre bu netice ile sona erdi.
ikinci yarı
fenerbahçe rahat bir tempo ile oynuyordu. can yine hale yaparcasına topa hâkim oldu. iki üç kişiyi birden üzerine çekiyor, sonra aşırtma bir pasla ergunu görüyor. ergun solaçık mevkiinde. onünde kimse yok. rahat rahat ıstanbulspor kalesine süzülüyor ve sabihin üzerinden plâse bir vuruş: dördüncü gol. fenerbahçede bir gevşeme yok. galibiyetin sigortalanmış olmasına rağmen hemen hepsi çalışıyor. fakat 56 ncı dakikada müdafaanın bir anlık tereddütü ve ozcanııı. ısmailin önünde bulunması sababi ile topu görmeyişi, bir gol yemelerine sebep oluyor. ozcan sinirli ve hattâ biraz hırçınlaşıyor. fakat iri cüsseli dev kaleci. bilhassa nedimin üstüste patlattığı bomba gibi üç muhakkak gollük şutu, yerinde hareketlerle kurtaracaklı . 60 ıncı dakika baron yine sahnede. zaten ne zaman değil ki…
ince bir çalım ve solaçıkta bekleyen hüseyini bulan derin bir pas, hüseyin talihsiz. hattâ beceriksiz demek daha doğru olacak, kaleci sabihle kar şı karşıya dokunsa gol serisinde onun da ismi bulunacak… fakat topu yine cana aktarıyor. solaçıktan müsbet işaret alamıyan can bu defa sağaçıkta bulunan mikroya çok müsait bir pas uzatıyor. mustafanın şutu sabihin elleri arasında filelere takılıyor. az sonra canın uzattığı ileri bir pası kovalayan ergun hakemin ofsayti ilân eden sert düdüğü ile aniden fren yapan bir otomobil gibi yerinde duruyor. bu zorlanış talihsiz futbolcunun adele lifinin kopmasına sebep oluyor.
ve son gol
dakika 79… şimdi sahnede selçuk var. ufak çelimsiz ve haşarı çocuk. can gibi ayak numaraları yapıyor. ust üste atılan goller onu da iştahlandırmış ve biraz da gayrete getirmiş. candan bir pas alıyor ve kendi başına bütün müd fayı çalımlayarak sabihin hemen yanından altıncı golü kaydediyor. maçın bu netice ile biteceği tahmin edildiği bir sırada güngör fener müdafaasının bir anlık tereddüdünden faydalanarak ıs nbul sporun ikinci golünü kaydediyor. ve maç da tribünlerden yükselen «altı cezalı altı gol» tezahüratı arasında sona eriyor.
fenerbahçenin yeni tertibi bugünden itibaren 3 mayıstaki beşiktaş maçı hazırlıklarına başlayacaktır.
umumi kaptan fikret kırcan ıstanbulspor karşısınd. yeni tertibin kazandığı başarıdan memnun olduğuna temasla şunları söylemiştir: «pazar günü aldığımız parlak netice onlara olan güvenimi teyid etmiştir. altı cezalı futbolcudan mahrum takımımız, bütün futbolcuların gayretiyle ilk mâniayı sıçramış ve çitayı düşürmemiştir. bu güçlük devresinde verdikleri sözü tutmuşlardır. şimdi çok değerli ve kuvvetli rakibimiz beşiktaşla yapacağımız maça hazırlanıyoruz.»
kırcan. istanbulspor karşısındaki muvaffak kadroyu bozmamak kararında olduğunu belirtmiş ve adele lifi kopan ergunun 10 güne kadar iyileşeceğini tahmin ettiğini ilâve etmiştir.
spor totonun 32. haftası bir evvelki haftaya nisbetle artış kaydetmiştir. toto idaresinden verilen bilgiye göre 32. haftanın hâsılatı 3.666.384 liradır. bunun 1.270.525.51 lirası umum müdürlük hissesi, 357.958.25 lirası bâyi ve başbâyi hissesi. 132.311.67 lirası umumî masraflar olarak çıktıktan sonra geriye kalan 1.905.705.27 lirası ikramiye olarak dağıtılacaktır. bu duruma göre dereceye isabet eden ikramiye miktarı 476.447 liradır.
spor totonun otuzikinci hafta kuponlarının son değerlendirilmesi dün yapılmış ve neticede 13 doğru tahminde bulunan bir kişi 476.447 lira ikramiye kazandığı anlaşılmıştır.
totonun diğer neticeleri şöyledir:
12 bilen 34 kişi: 14.013 lira 11 bilen 411 kişi: 1159 ar lira 10 bilen 4606 kişi: 103’er lira.