gençlerbirliği – karabükspor: bir taraftarın gözünden!
ankara’da bir maçı daha yenilgiyle tamamladık. ancak bu maç diğerlerinden farklıydı. hiç bir yenilgimize bu kadar üzülmemiştim.
hikaye bir gençler taraftarı olarak bu maçı uzun süredir bekliyorum. karabük birçok anlamda bizlerin beğenisini kazandı. bir işçi takımı olması, süper lige çıktım diye hocasını değiştirmemesi ve tabi emenike başta olmak üzere güzel futbol sergilemesi. emenike’nin oynamayacak olması kafa karıştırıcı bir durumdu. sevinsek mi üzülsek mi bilemedik.
maç öncesinde alkara forumuna yazdığım yorumda “karabüklü oyuncuları davet edelim tribünlere” diye bir önerim olmuştu. ama maç içerisindeki gelişmeler ne yazık ki bu anlamda beni hayal kırıklığına uğrattı. karabük seyircisi!
öncelikle maç. takımımız bu maça da birçokları gibi iyi başladı. ve iyi de devam etti genel anlamda. yani daha 10. dakikada düşmedi tempomuz. golümüz mununga’yla geldi. ancak yediğimiz penaltı golüyle hevesimiz kursağımızda kaldı. ikinci yarı bol bol defans hatası yaptık. hem de ne acemilikler. ikinci gol çok da beklemedi bu nedenlerle. bir kaç hafta önceki gençler olsa maç burada biterdi. ama bugün sahada daha dirençli daha istekli bir gençler vardı. ikinci gol için bastırdıkça bastırdık. azofeifa’nın girişiyle iyice havaya girdik. bu yıl belki de ilk kez yenikken bir rakibimizi bu kadar bunalttık ve golümüz de geldi. ikinci golle kendimden geçtim. “işte bu işte bu” derken maçın bitimine bir kaç saniye kala inanılmaz bir gol yedik. yıkıldık. bu kadar baskının ve istekli oyunun üzerine gelen bu gol bizi yıktı. hiç bu kadar üzgün görmemiştim taraftarımızı. ve de kendimi. bu maçı alsak lig sıralamasında bir iki adım birden atacaktık. olmadı. ama sezonun en dirençli gençlerbirliği ilk 11’inin izledik diye düşünüyorum. umut!
takımda iki konu hala süper lig kalitesinin çok altında, ki ligin kalitesini siz biliyorsunuz. ilki defansif anlayış. her gelen elini kolunu sallayarak kaleye gidiyor. bugün yediğimiz golleri izlemek gerek. hepsi de aynı sıkıntının meyveleri. ikinci konu ise orta yapamayan futbolculardan oluşmuş bir takım olmamız. tehlikeli olabilecek yerlerden defalarca serbest vuruş kullandık, kornerler ve kanat ataklarından gelen ortalar. neredeyse hiçbiri hedefi bulmadı. çünkü orta yapamıyor bizim futbolcularımız. maçın sonlarına doğru oyuna giren azofeifa’yı bu durumun dışında bırakıyorum. sonuçta sıfır puan bizim oldu. umutlar haftaya ankaragücü maçına kaldı.
maçın adamı futbol kalitesi olarak bir şey söyleyemiyorum. ancak mununga bugün istekliliği ve azmiyle gözlerden kaçmadı. ikinci golü yediğimizde koşarak kalemize gitti, topu aldı ve koşarak orta sahaya gitti. ileride baskı yaptı, kalecinin topu bir iki kez taca atmasına sebep oldu. herkes bu mentalide oynasa kesinlikle daha iyi bir yerde oluruz.
taraftarın güzelliği bugün karabük taraftarı tam bir hayal kırıklığıydı. bu sene izlediğimiz hiçbir takımın taraftarı bu kadar olumsuz değildi. maç başında karabük taraftarına hoş geldin dedik. onlar da sağ olsun alkışladılar. ancak attıkları gollerden sonra gençler aleyhine kötü tezahüratları oldukça şaşırtıcıydı. neden kötü tezahürat? son golden sonra stattaki koltukları kırmaları da inanılmazdı. tam bir hayal kırıklığı. sanırım gözümüzde büyütmüşüz.
karabük seyircisine tepki duyan küçük bir grup gençler taraftarı küfürlü bir tezahürat yapmak istese de tüm tribün tarafından susturuldu. ardından tribün emekçimiz nedim güzel bir konuşma yaptı ve sesi bizim c bloğa kadar geldi. “arkadaşlar burası gençlerbirliği tribünü. biz kimseye benzemeyiz.” oldukça etkileyiciydi.
maç çıkışı iki taraftarın isyanına da kulak misafiri oldum. - ankaragücü yenildi, gençler yenildi. kardeşim biz kimi izleyeceğiz bu şehirde yahu. - abi zor günlerinde takımlara destek olmak lazım. haftanın önerisi azofeifa tüm takımı her gün yarım saat orta çalıştırsın. hala orta yapamayanları bir ayın sonunda günde bir saat çalıştırsın ve bu böyle devam etsin.