maç trt'de canlı yayınlanmış ve maçı orhan ayhan anlatmış. maçta galatasaray 2 ve kayserispor 1 penaltı kullanmış. 3ü de golle sonuçlanmış.
ilginç bir not olarak, o sezon ligde 3 sarı-kırmızılı takım var. galatasaray, kayserispor ve malatyaspor. bu 3 takımın da ince çubuklu sarı-kırmızı formaları var. üzerlerindeki reklamlar hariç tıpatıp aynılar. en azından özetlerde öyle görünüyor... :)
ilk basımı 2004 olan islam çupi'nin "olaylar, sağbekin lahana dolmasını yemesiyle başladı" kitabından;
galatasaray'da kaybolan taşralı
mustafa denizli'nin, oyun 1-0 galatasaray'ın lehinde iken, maç 1-1 gibi çok kritik bir skorun füzesine binmişken, pistin üstünden sahanın içindeki galatasaray kalabalığına çare paketleri sunması neyi anlatıyordu?
herhalde bir antrenörün maçın birinci dakikasından doksanıncı dakikasına kadar teker teker her futbolcunun içinde yaşaması gerçeğini, ya da gerektiği. prekazi o muhteşem frikik golüne adımlarını götürdüğü anda, pistin üstünde duran mustafa'dan, hafta arası galatasaray idmanlarını o emsalsiz sol ayağı ile havai fişekli renkli bir dünya haline getiren mustafa'dan, elektriklenme ve esinleme aldığını varsaymak, fazla bir ütopya mı olur?..
* * *
bir sohbetimizde derwall'in bana sunduğu salata tarifi değil, ideal antrenör tarifi şöyle:
"galatasaray'da ben tecrübeyi, mustafa ise cesareti temsil ediyor. bir takım için en büyük talihsizlik, iki tecrübeli veya iki cesaretlinin yanyana çalışmasıdır."
maçın son 20 dakikasında kayseri mezarlığının üstüne sürülen hasan denen buldozeri yaratan ihtimal mustafa'nın cesaretidir.
önümüzdeki maçlarda erhan'ın yakasına yapışacak elin adı derwall'in tecrübesi olacak "libero oynamak demek bu kadar sorumsuzluğu oynamak demek değildir. ben stoperini bu kadar öksüz bırakan libero sevmem."
raşit'in dün maç boyunca, uğradığı kafa ve ayak sıkıntılarının tümünde neden tekti, yalnızlık.
* * *
kayserispor, genç kaleci alper ve futbolculuğu eskimiş fakat kaybolmamış branko dışında ayaklarına vurulduğunda top sesi verecek tek oyuncuya sahip değil.
maç içinde 1-1'lik gibi kimsenin düşleyemeyeceği bir sonucu yakalayan kayserispor'un beraberlikten sonra prekazi ve arifin şeytan kumandası altındaki ustalıklarını, cüneyt, yusuf ve hasan'ın oyunun kaderi üzerindeki tank gezinişlerini yakalaması mümkün olamayacak, "bir puan aldım" hayalleri, ancak 2 dakika kapıdan girip bacadan çıkan bir balayı şekline dönüşecek ve istanbul'da bir taşralı galatasaray'da kaybolacaktı.
26. dakikada g.saray’ın kazandığı penaltıyı raşit çok sert kullandı ve topu kalecinin sağından filelere gönderdi. fakat hakem ihsan türe, atıştan önce futbolcuların ceza alanına girmesi sebebiyle önce futbolculara sarı kart gösterdi ve atışı tekrarlattı. bu sefer kalecinin soluna plase bir atış kullanan raşit durumu 1-0 yaptı.
67. dakikada eskişehirsporlu hayrettin golünü topuğuyla atmıştır.
69. dakikadaki prekazi’nin golü 1988'de monaco’ya attığı golün fotokopisi gibiydi.
galatasaray: zoran simoviç, ismail demiriz, raşit çetiner, erhan önal, ahmet, yusuf altıntaş, cevad prekazi, bülent alkılınç, arif kocabıyık, mehmet cüneyt tanman, ali erdal keser
kayserispor: alper boğuşan, erol demirhan, osman güler, turgay inal, ahmet yılmaz, rıdvan çeçen ( kaptan ), branko bosnjak, orhan naci akyüz, mustafa kemal kılıç ( çetin aktaş 80 ), öner kılıç, aslan yavuz ( hayrettin altın ( hayrudin gürbüzoviç ) 60 )
galatasaray: zoran simovic, ismail demiriz, raşit çetiner, yusuf altıntaş, cüneyt tanman, ahmet ceyhan (dk. 46 halil ibrahim akçay), erhan önal, arif kocabıyık, dzevad prekazi, erdal keser (dk. 65 hasan yıldırım), bülent alkılıç
teknik direktör: jupp derwall (batı almanya)
kayserispor: alper boğuşlu, erol demirhan, osman güler, aslan yavuz (dk. 46 hajrudin dzarbozovic), ahmet yılmaz, turgay inal, kemal kılıç (dk. 46 çetin aktaş), orhan akyüz, rıdvan çeçen, branko bosnjak, öner kılıç
ölen bir akrabamızın mezarını ziyarete gitmiştik daha sonrada annemi ve babamı anlatıp bu maça gitmiştim güzel bir hava vardı maç inönü stadında oyanıyordu galatasaraylı arif kocabıyık kendisine atılan havadan ve cok uzaklardan gelen topu taç çizgisi üzerinde gögüsüyle yumuşatıp daha sonra topu önüne indirip iki kayserili futbolcunun arasından çıkmıştı fakat iki kayserilinin arasında kalan arifi kayserili futbolculardan biri formasından çekip düşürmüştü ve bütün trübünler arifi alkışlıyordu ...