geçen sezon beşiktaş fişek gibiydi. bir ara farkı 5 puana çıkarmış, şampiyonluğa gidiyordu. sonra tesadüfi haberler başladı...
federasyon beşiktaşlıydı... hakemler, beşiktaş’ın tarafını tutuyorlardı... stankoviç bir canavardı... futbolcuları eziyordu... takımın en iyi adamları metin ve fikret’in kişilikleri ile oynuyordu... beşiktaş’ta huzursuzluk almış yürümüştü... yönetim ikiye bölünmüş, stankoviç’i istemeyenlerin sayısı artmaya başlamıştı...
derken...
fenerbahçe şampiyon oldu. beşiktaş unutuldu...
bu yıl beşiktaş’a ilaveten galatasaray da bomba gibi bir düzeye geldi. bu takımı yenmenin güç olacağı artık her yerde konuşulmaya başlandı. takım iyi top oynadığı için her maçı tıklım tıklım doluyor, galatasaray tarihinde ilk kez fenerbahçe’yi hem seyirci, hem de fenerbahçe ile inönü statları arasındaki o haksız bilet ücret farkına rağmen gelirde solluyordu. galatasaray’ın şampiyonluğa gittiği görülmüştü.
sonra gene tesadüfi haberler başladı...
cevat prekazi, sezon sonunda postalanacak...
cevat ile simoviç’in arası açık... iki yugoslav konuşmuyor...
derwall, maçın bitimine 20 dakika kala noel’i ailesi ile geçirmek için uçağa yetişmesi gerektiğinden maçı terk etti... derwall, ailesini şampiyonluğa tercih ediyor.
galatasaray kulübü başkanı, ali uras, derwall’i yerin dibine sokar gibi suçladı.
erhan ve arif, gene gece kuşu oldular... arif, erhan’ı da azdırıyor...
soyunma odasında erhan, prekazi’ye saldırdı...
erdal keser, dortmund’la anlaştı... sezon sonunda gidecek...
tabii tesadüf... kimseyi itham etmiyoruz... bu haberler tesadüf... zaman zaman yoğunlaşması da tesadüf... ama merak ettiğimiz bir şey var... fenerbahçe’nin şampiyon olduğu yıllarda böylesine tesadüfler niye olmuyor ki?..