ligde son 10 haftaya girilirken beşiktaş ve galatasaray kıyasıya bir mücadeleye girmişler. beşiktaş kalan 10 maçın 9unu kazanıp sadece galatasaray ile 1-1 berabere kaldı.galatasaray ise son 10 maçta 7 galibiyet,3 beraberlik alınca sezon sonu namağlup olmasına rağmen beşiktaşın ardından averajla 2.oldu. galatasarayın sezon sonuna kadar 10 maçlık serisi şöyleydi:
1.g/ rizespor 0-2 galatasaray ( 30.03.1986 ) 2.g/ galatasaray 2-1 eskişehirspor ( 06.04.1986 ) 3.g/ sakaryaspor 2-4 galatasaray ( 13.04.1986 )-bu maçtayız 4.b/ galatasaray 0-0 trabzonspor ( 20.04.1986 ) 5.b/ zonguldakspor 0-0 galatasaray ( 27.04.1986 ) 6.b/ galatasaray 1-1 beşiktaş ( 04.05.1986 ) 7.g/ bursaspor 0-1 galatasaray ( 11.05.1986 ) 8.g/ galatasaray 5-2 mke ankaragücü ( 18.05.1986 ) 9.g/ kocaelispor 0-1 galatasaray ( 25.05.1986 ) 10.g/ galatasaray 1-0 sarıyer ( 01.06.1986 )
futbol federasyonu meşhur 31 mayıs toplantısını yaptı ve başından sonuna eyyamlar dolu kararlarını açıkladı. atı alan üsküdar’ı geçtikten sonra verilen kararlar bile eyyamcı... ne şiş yansın ne kebap cinsinden...
bizim federasyonun yürekli karar alması için, sahalarda kaç kişinin ölmesi gerekiyor?
sakaryaspor - galatasaray maçı ile ilgili karar yok. sanki bu maçta sahaya şişeler taşlar yağmamış... sanki bu maçta hakem oyunu üç kez durdurmamış... sanki bu maçta, oyun ancak yapılan anonslardan sonra devam etmemiş...
cevat prekazi’nin seyirciye el salladığını gören ve ceza almasını sağlayan gözlemciler, sakarya’da kış uykusuna mı yatmışlardı acaba? ya hakem? maça devam için anons isteyen hakem, olayları, maç sonu unuttu mu? federasyon üyeleri televizyon seyretmiyor, maç izlemiyor, gazete okumuyorlar mı?
kocaeli - galatasaray maçı ile ilgili karar da yok. efendim raporlar gelmemiş... külahıma anlat... kocaeli’nden ankara’ya yaya mı geliyor bu meret raporlar? hayır... tarsus iki maç ceza alınca galatasaray’a da en az bir o kadar vermek gerek... veremezler... sözüm ona uyutup, araya zaman sokup, geçiştirecekler... yaz ortasında tek sütun bir haberle iş bitirilecek...
bursa - galatasaray maçından, bursa’ya bir maç ceza... televizyonda gördük. gazetelerde boy boy resimler yayımlandı. kılıç kalkan mı oynandı o gün sahada, futbol maçı mı? böyle maç olur mu?..
ama hayır... devlet memurundan federasyon başkanı yaparsanız, işte böyle emir kulu olur. adı federasyon kupası olan bir kupayı, kendi veremeyip, bursalı bakana verdiren oflas, şimdi bu bakanının takımının sahasını hak ettiği kadar kapayabilir mi?
...ve eyyamcılığın en büyüğü... kupa statüsü gene değişti. bugüne dek alınan en ilerici karar, büyük kulüpler lehine değiştirildi.. beşinci tura kadar tek maç... beşinciden sonra çift maç... niye? beşinciden sonra büyük takımlar devreye giriyor, aman onlar kazaya uğramasın. ikinci, üçüncü lig takımları kimsenin umurunda değil. aman, fenerbahçe, beşiktaş, galatasaray kazaya gelip elenmesinler. finali her yıl üç büyükler oynasın.
ne hacet... spor yazarları turnuvasını türkiye kupası ilan edin olsun bitsin...
ingiltere, almanya, futbolu erdenay oflas ve arkadaşları kadar bilmedikleri için mi kupa burada tek maç oynanıyor? oflas hayatında maça gitti mi? kupa maçına... önceki yılın, puan ye gol hesaplı maçları ile geçen yıl, ölüm kalım maçları arasındaki heyecan ve kalite farkını görebildi mi? gördüyse, nasıl kıyabildi, federasyon kupasına, üç büyüklerin hatırı için...
üstelik, almanya’da, ingiltere’de tonla saha var, bizde ligi oynayacak saha yokken, maç sayısını artıran bu karar cinayet değil de ne?
bir yanda sayın evren’e dalkavukluk yapmak için türkiye kupasına benzersiz bir uygulama getirip ligde ki takım sayısını durmadan arttır, öte yandan kupadaki maç sayısını iki misline çıkaran kararlar al...
nerde oynanacak bu maçlar? geçen yılki gibi, futbol sahasından başka her şeye benzeyen nadasa bırakılmış tarlalarda mı?
türkiye’de futbolu bu memur kafalı federasyon yönetemez. durumu çok erken fark edip, en onurlu şekilde istifalarını veren muzaffer sipahi ve sabri dino’yu biraz gecikmiş olarak alkışlıyoruz.
yok mu geri kalanlar içinde kendisini değil bu ülkeyi düşünenler? bu emir kulluğu, bu eyyamcılıkla daha nereye kadar gidecek, daha ne kadar bu çirkinlik ve kokuşmuşluklara suç ortaklığı edeceksiniz?