b.t.u.m. aynı gün yapılacak genç mişllî maçı sebebiyle bu müsabakanın hâsılatının bloke edilmesini istedi
pazartesi günü oynayacakları millî lig maçının hazırlığına devam eden galatasaray ve beşiktaş takımları bugün de antrenman yapacaklardır.
sarı – kırmızılılar saat 15 de galatasaray lisesinin futbol sahasında çalışacaklardır. ilk idmana çıkmayan metin de bugün hususi bir antrenmana tâbi tutulacaktır.
beşiktaşın antrenmanı ise saat 14.30 da şeref stadında cereyan edecektir. siyah – beyazlıların kampa girip, girmeyeceklerine bugün toplanacak olan idare heyeti karar verecektir.
beden terbiyesi umum müdürlüğü bölge müdürlüğüne, pazartesi günü yapılacak olan türkiye – bulgaristan genç ve galatasaray – beşiktaş maçları hâsılatının bloke edilmesini bildirmiştir. beden terbiyesi maçın bütün hâsılatını aldıktan sonra galatasaray ve beşiktaş kulüplerine münasip bulduğu bir miktarda yardım yapacaktır.
millî ligin ve haftanın büyük mücadelesine 3 gün kala
galatasaray – beşiktaş cephesinde sükûnet var
sarı – kırmızılıların idmanında, metin sert hareketlerden kaçındı. siyah – beyazlı takımda ise sabahattin oynayamıyor
galatasaray, beşiktaş takımları pazartesi günü yapacakları millî lig maçı için dün de çalışmışlardır. galatasarayın galatasaray lisesi sahasında, beşiktaşın ise şeref stadında yaptıkları idmanlarda futbolcuların dikkatli ve hırslı oldukları dikkati çekmiştir.
sarı – kırmızılıların son idmanına izinli bulunan kaptan turgay hariç, metin dahil bütün futbolcular katılmışlardır. sakatlığının tedavisine çalışılan metin oktay bu antrenmanda kuvvetli şut çekmekten kaçınmış ve «herşeye rağmen kendimi beşiktaş maçına hazırlıyorum» demiştir. solaçık niyazi ise idmana ayağı aksadığı halde devam etmiş ve hafif şut denemelerinde bulunmuştur.
bağdattaki ordu takımları maçında sakatlanan beşiktaş santrahafı sabahattin galatasaray maçında oynayamayacaktır. bu futbolcu dün 18 elemanın iştirak ettiği antrenmanı bir tur koştuktan sonra terketmiş ve maça çıkacak durumda olmadığını söylemiştir. antrenör puppo sandro’nun idaresindeki çalışma, hafif ısınma turları ve kültür fizik hareketlerini müteakip forvet ve defans oyuncuları arasındaki çift kaleden sonra bitmiştir. siyah – beyazlıların bugün saat 10 da şeref stadında galatasaray maçı hazırlığını tamamlayacaklardır. bugün kampa alınacak futbolcular necmi, arif, birol, şenol, mustafa, erdoğan, güven’dir.
sarı – kırmızılılar 16 kişilik kadrosu ile kampa girdi. siyah – beyazlıların dünkü antrenmanına, oynaması imkânsız olan sabahattin katılmadı
galatasaray ve beşiktaş profesyonel futbol takımları pazartesi günü yapacakları milli lig maçı için dün son hazırlıklarını da tamamlamışlardır.
dün 16 kişilik bir kadro halinde kampa giren sarı – kırmızılı futbolcular, pazar sabahı ali sami yen stadında hafif bir çalışma yapacaklardır. bu antrenmanda futbolcular son defa denenecek, galatasarayın, beşiktaşa karşı çıkaracağı tertip belli olacaktır.
beşiktaşlılar ise bu mühim maç için dün son antrenmanlarını şeref stadında puppo sandronun nezaretinde yapmışlardır. sadece koştu. kültür fizik çalışmaları halinde geçen antrenmana sakat bulunan sabahattin yine iştirâk etmemiştir. dün de tedavisine devam edilen sabahattinin galatasaraya karşı kat’i olarak oynamıyacağı belli olmuştur. diğer taraftan izmirde sakatlanmış bulunan metin dün de tedaviye tâbi tutulmuştur. galatasaray idarecileri metinin. beşiktaş maçında oynayacağını bildirmişlerdir. beşiktaşlı 7 futbolcu dün akşam antrenör puppo sandronun riyasetinde kampa alınmıştır.
bulgaristan genç milli takımının bugün trenle şehrimize gelmesi beklenmektedir. pazartesi günü saat 15.30 da başlayacak olan bu müsabakanın biletleri saat 13.15 de yapılacak galatasaray – beşiktaş maçı sebebiyle çift tarife üzerinden numaralı 30. kapalı 15, açık 10 ve duhuliye 5 lira olarak tesbit edilmiş ve dünden itibaren kulüplere verilmiştir.
siyah – beyazlı takım farklı bir galibiyeti kaçırdı. fenerbahçe tekrar millî lig liderliğine yükseldi
golleri, mustafa ve birol attı. sahanın yıldızı muhittin’di
…. genç adam kollarının bütün kuvvetiyle kartalı havaya kaldırmıştı. heyecanlı bir sesle bağırıyordu. besbelli ki beşiktaş’ın gönüllüsü idi bu adam.
bütün gözler bir anda beton kulenin üzerinde yükselen kartala çevrildi. adam bağırıyordu: «heyyy…»
ses bir anda beşiktaşlıların oturduğu kapalı tribünlere ulaştı. oradan da gür bir tempo yükseldi: «kara kartal çok yaşa…»
hâdise büyük mücadelenin 60. dakikasına tesadüf ediyordu. genç adam. beton kulenin üzerinde kartalını havaya kaldırmak için beşiktaşın ikinci golünü beklemişti. gerçi, takımı galatasaray karşısında 1-0 galip durumda oynuyor, hem de iyi bir futbol oynuyordu. ama. lig maçıydı bu… bir aksi tesadüf. bütün gayretleri boşa çıkarır ve beşiktaş bir kazâ golüne elinde tuttuğu «maçı» veriverirdi… adam bundan korkuyordu… nihayet kartallı adamın beklediği ân gelmiş ve beşiktaş 2-0 öne fırlamıştı. bu. iyi futbolla gelen galibiyetin kilidi olacak ve beşiktaş hakkını alacaktı… artık sahada her şey, beşiktaşın sahada lâyık olduğu başarıya ulaştığını gösteriyordu. artık kartallı adam, uzun bir bekleyişten sonra kulübünün sembolü olan kartalı ortaya çıkartabilir ve hattâ bir yolunu bulabilirse kulenin üzerinde yükseltebilirdi.seyirci bu hâdiseyi heyecanla takip ediyor ve siyah – beyazın taraftarları büyük galibiyetin çocuklarını doyasıya alkışlıyorlardı. çünkü: taraflısı, tarafsızı hemen herkesin ittifakla birleştiği nokta beşiktaşın kudretli rakibi karşısında «su götürmez» bir neticeye ulaştığıydı. ve doğrusu bu ya. beşiktaşın 2-0 galip duruma geçtiği 54. dakika kartalların meydana çıkacağı zamandı…
beşiktaş oyuna giriyor
beşiktaş. rakibinden biraz evvel çıktı sahaya… tribünler dopdolu… biraz evvel genç milli takımın bulgarları yenişini kutlayan seyirciyi artık durduramazdınız. zirâ. başlayan kulüp renklerin mücadelesiydi. siyah – beyazlılar çıktılar. büyük tezahürat vardı… galatasaray ise taraftarlarını bekletiyordu. ve onlar da çıktılar. aynı sevgi gösterisi… ellerinde şeker kutuları vardı. sarı – kırmızılılar. turgay hariç. şekerleri beşiktaşlılara verdiler. turgay ise kutuyu beşiktaş tribünlerine hediye etti. hâsılı oyun «tatlı» başlıyordu…
beşiktaş iniverdi… güvenin şutu biraz yüksekten dışarı giderken beşiktaş bitşeyler yapacağa benziyordu. bunu galatasarayın akını takip etti. cenap ve bahri kale önünde âdeta birbirlerine girdiler. ama, beşiktaş mutlaka daha canlı. sağaçıktan ahmetin her kaçışı galatasaray kalesi için korkulu oluyordu. galatasaray ise tutuk. arzusuz… 7. dk. metinin soldan ortasına cenap yetişemedi. hani yetişse. o güzelim topu nasıl kullanacağı merak edilirdi ya… 12. dakikada mustafa ortadan topu götürüyor. metine uzattı. ceza sahası içerisinde hafif şut attı. beşiktaşta erdoğan çok çalışıyor. erdoğanın her pası ahmeti buluyor ve oradan da galatasaray ceza sahasını. 20. dakikada mustafanın pasına bahri daldı… hemen arkasından cenap’ın şutuna bahri ayak koymak istedi. bunlar. galatasarayın müsabakanın hemen başında ele geçirdiği mühim fırsatlardı. beşiktaş ise oyunu ortada toparlamağa çalışıyor ve derli toplu paslaşmalarla az. fakat tehlikeli hücum yapıyordu.
ilk gol atılıyor
ilk beşiktaş golü 25. dakikada atıldı. ahmet, beşiktaşın ahmed’ini ancak kornere topu atmakla durdurabilmişti. korneri yine ahmet çekti. güven daldı buna. sarı – kırmızılılar uzaklaştırdılar. o ne? tam ceza sahasının üzerinden beşiktaşın mustafasının. uzaklaştırıldı zannettiğimiz topa bir sol çaktığını gördük. turgay köşeye uçarken, top ellerine dokunarak ağları buldu. stad yıkılıyordu sanki. beşiktaş. taraftarı ile. futbolcusu ile coşmuş, galatasaray ise eriyivermişti iki dakika sonra yine mustafa ertan daldı, şutunu çekeceği esnada çelmelendi. düşmedi. güven kaptı topu şut! yurgay köşeye attı kendini ama… birol ve erdoğan galatasarayın gerilerindeki boşluktan sıyrılıp, devamlı fırsat hazırlıyorlar. şenol ise oyunda yok âdeta. bir müsbet hareketini daha göremedik. devre sonunda galatasarayın yine mustafadan çıkan şutunu necmi kesti. ve bu biterken de erdoğanın şutunu galatasaray direkleri önledi. siyah – beyazlılar devreyi 1-0 önde bitiriyorlardı…
galâtasaray yok…
galatasarayda ikinci devrenin forveti «cenap, ayhan, metin, bahri, mete»… sarı – kırmızılılarda ikinci devrenin başında biraz kıpırdanış vardı. 49. dakikada metinin sert frikikini necmi kurtardı. derken. ayhanın rahat pozisyondan çektiği şutu yine necmi durdurdu. işte. ikinci devrenin başında hızlı dediğimiz galatasaray bu kadardı. ne metin, sessiz, sedasız fakat büyük futbol oynayan muhittin’in markajından kaçabiliyor. ne bahri o sert ve hareketli yapısına rağmen etrafını çeviren çemberden sıyrılabiliyordu. geriye kala kala ayhan kalıyordu ki, onun da forvet hattının neresinde oynarsa oynasın «çabuk ve mücadeleci» beşiktaş defansına karşı bir başarı şansı kuvvetli gözükmüyordu. siyah – beyazlılar topu yerden paslarla kullanıp, galatasarayı çalışamaz hale getirirlerken ikinci gollerini kazandılar. oyunun 54. dakikası oynanıyordu. güven ceza sahası üzerinde mustafadan söktüğü topu sola aktardı. erdoğan üzerinden atladı. birol sola kaymıştı. ve düşünerek, görerek attığı şutla topu turgayın sağından sağ köşeye indirdi. turgay gibi bir kalecinin – rakip oyuncunun ayağından çıkan şut istenildiği kadar bir düşüncenin eseri olsun– bu golde hatâsı büyüktü. siyah – beyazlılar için artık şahlandılar demek icabedecekti. zirâ, her akın galatasaray kalesini karıştırıyor, her top bir şeyler vaadediyordu. ama, beşiktaş iyi olduğu kadar da talihsiz bir günündeydi. işte. 60. dakikada şenolun şutu kaleye girerken candemir tarafından önleniyor. 70. dakikada güven’in vuruşu ağlara yönelirken yine direklere çarpıyordu. galatasaray ise bu fırtınalaşmış rakip önünde suat’ı ileri, bahri’yi ise geriye almak lüzumunu duymuştu. gerçi suat ileride çabalıyor ve onun bir şutunu necmi korkunç bir kupanışla toparlıyordu. fakat, bu ve bunun gibi birkaç hareket galatasarayı dünkü fırtınadan kurtaramayacaktı. beşiktaş bir milli lig maçı değil, bir final maçı oynuyordu. galatasaray ise bu haliyle milli lig şampiyonluğu iddiasında olan bir takım olmaktan çok, çok uzaktaydı. ve karakartal bileğinin hakkıyla maçı alıp. gidiyordu.
… kulenin üzerindeki kartallı adamın. bu yüzden, kuvvetli ve heybetli bir duruşu vardı zaten…
neticesi belli olduktan sonra değil, fakat oyundan önce de ben beşiktaşı favori görenlerdendim. çünkü siyah – beyazlılar için halledilmesi gereken bir tek problem vardı. bu da, metin’i marke etmekten ibaretti. işte dün beşiktaş bu tek problemi çok iyi şekilde hallederek şansı kendi tarafına çevirdi. hem de öyle bir çeviriş ki, beşiktaş sadece bir galibiyet almakla kalmadı. staddan çıkan herkese «siyah – beyazlılar farklı bir galibiyet kaçırdı» dedirtti.
beşiktaş cidden iyi oynadı. galatasaray ise. yanlış bir takım tertibiyle sahaya çıkmakla, peşinan mahkûm olmuştu. açık vasfını yaşımayan iki elemanı iki açığına koyan sarı – kırmızılılar, hücumlarının ortaya sıkışmasına kendileri sebebiyet verdiler. ortadaki golcü metinde, muhittin ve kaya tarafından başarıyla marke edilince, galatasarayın gol şansı kayboldu.
beşiktaş iyi oynadığı gibi, galibiyetini temin eden golleri de güzel kazandı. emektar mustafanın uzaktan şutu tesadüfi değildi. birol’un köşeyi buluşu da, ayni şekilde ustaca oldu. takım halinde iyi oynayan. galibiyeti tamamen hak eden besiktaş takımını. gösterdiği iyi futboldan dolayı da ayrıca tebrik etmek lâzım…
zevkli, heyecanlı ve hayli kaliteli bir maç sonunda, beşiktaş. galatasarayı, 2-0 yendi.
beşiktaş, galatasarayı 2-0 yenerken, böyle bir galibiyete. her vasfıyla lâyık oldu.
siyah – beyazlılar, her şeyden evvel, bu maçın kazanılması yolunda sarfı lâzım gelen enerjiyi, takım olarak, rakiplerinden daha iyi anlamışlardı.
süratli, mücadeleci ve azimkâr bir tempoyla girdikleri oyunu, sonuna kadar, ayni tempoyla götürdüler.
bu vasıftaki beşiktaş takımı, beri yandan. rakibinin oyunundaki hususiyetleri çok iyi anlamış ve icaplarını iyi düşünmüş göründü.
bu görünüş ve düşünüşün en bâriz tarafı, siyah – beyazlı müdafaaya, sarı – kırmızılı forvedi, ve bilhassa bu forvedin tehlikeli elemanlarını. olgun ve dolgun mânâlı bir markajla. âdetâ kilitlercesine, bağlatmak hedefi idi.
beşiktaşın müdafaa elemanlarının başta muhiddin olmak üzere hepsi, bu hedefe varmakta kusursuz çalışınca, siyah – beyazl.lar, dâvânın yarısını hallettiler.
galatasarayın, esasen âhenkle çalışamayan hücum hattı, tehlikeli olmaktan çıkmıştı.
müdafaası itibariyle bu sağlam hüviyete bürünen beşiktaş hücum hattına dahil elemanlar. hayli zamandır göremediğimiz kadar başarıyla oynayınca. rakip müdafaa, mâruz kaldığı ağır tazyike danamayarak, birçok gedik verdi. buna rağmen maçın iki farkla kapanışında, ititaf etmek lâzımdır ki, en büyük rolü, talihsizlikleri oynadı.
beşiktaş takımı, ifâdeye çalıştığımız gibi. dün, hakikaten çık iyi idi. ancak, iyi futbolcularının verimli olmasında. galatasarayın da hayli büyük rolü oldu.
sarı – kırmızılıları, dün. şampiyonluğa giden bir takımın böyle bir müsabakayı çok nüyük bir azim ve enerjiyle oynaması lüzumunu anlamış göremedik.
galatasaray müdafaası karşısındaki forvedin iş göremeyeceğine kani bir markaj lâübaliliği içinde, gol olmamasını. âdetâ allahtan bekliyordu.
– yılın ilk günü galatasaray, beşiktaşı yenmişti. bayramın son günü ise beşiktaş, galatasarayı yendi. ve böylece siyah – beyazlılar için bayram bitmemiş oldu.
– o ilk maçtan sonra hakem hakkında çok konuşulmuştu. dünün başarılı hakemi. ise seyircinin susması için sadece iyi idare gösterilmesinin yeter olduğuna canlı delildi.
– hakemler triosu için iyi not verdikten sonra, tablodaki 22 futbolcunun dünkü görünüşünü de birer, ikişer kelime ile özetleyebiliriz:
beşiktaş tam seksenbeş gün sonra fenerbahçeye yaptığı azizliği bu defa da galatasaraya tekrarlad..
25 aralık 1960 günü sarı – lâcivertlileri iki farkla yenen ve sarı – kırmızılı takımı liderliğe yükselten beşiktaş. dün de ayni farkla, fakat bu defa sarı – kırmızılı onbiri yenerek sarı – lâcivertlileri liderliğe çıkardı.
bu, meşin topun cilvesinden doğan bir azizlik değil, doğrudan doğruya beşiktaşın her zaman ve her şartta «büyük takım» hüviyetini taşımakta olduğunun bir yeni belirtisiydi. beşiktaş şampiyona üzerindeki iddiasını kaybetmiş göründüğü buhranlı devreden kurtulmuş. liderliğe ulaşmasa bile, lideri tâyin edecek kudrete bürünmüştü.
büyük maçın unutulmayacak isimlerinin başında «gol kralı» nı durduran bir muhittin, fakat hemen onun ardından galibiyet yolunu açan emektar bir mustafa ertan geliyordu. fakat siyah – beyazlıların bu galibiyetini en doğru özetleyecek ibâre. isimsiz olacaktır: «beşiktaş bütünü ile oynadı ve kazandı.»
galatasaray için, dünkü oyunu ile. hir beraberlik dahi, parlak netice olurdu. zira sarı – kırmızılı futbolcular dahi. ikinci golden sonra kadere rıza göstermiş gibiydiler.
mustafa “topa sâdece hızla vurdum, gol oldu… ” dedi
beşiktaşın bir bayram yerini andıran soyunma odasında en çok tebrik edilen adam menecer şeref görkey’di. görkey, siyah – beyazlı futbolcuların kazanmak için sahaya çıktıklarını ve bir lig maçından ziyade şild maçı havası içinde oynadıkları müsabakayı aldıklarından dolayı çok sevinçli olduklarını etrafındakilere anlatıyordu.
beşiktaşlı idareciler, her iki takımın da şöhretlerine lâyık temiz ve centilmence oynadığını ve bilhassa hakemin gösterdiği dürüst idareden dolayı çok memnun olduklarını söylüyorlardı.
siyah – beyazlı takımın galibiyetinde en mühim rolü oynayan ve tekrar eski formunu bulan mustafa attığı golü şu şekilde anlattı:
«galatasaray kalesine yaptığımız bir akında 18 çizgisi üzerinde duruyordum, birden topun sol ayağıma doğru geldiğini gördüm, sadece hızla topa vurdum. top turgayın ellerine çarparak kaleye girmişti. takımımın kazandığı bu galibiyetten dolayı çok memnunum.»
galatasaray soyunma odasını mutlak bir sessizlik kaplamıştı. idarecisinden futolcusuna kadar bütün herkesin yüzünden mağlûbiyetin hüznünü okumak mümkün oluyordu. sarı - kırmızılıların soyunma odasında bulunanların gözünden kaçmayan tek hareket menecer gündüz kılıç’ın, futbolcuların toplu bir halde duş aldıkları sırada içeri girip kapıyı kapaması ve bir müddet dışarı çıkmaması olmuştur.
beşiktaş mağlûbiyetini bu cümle ile izah eden gündüz kılıç, futbolculara dikkatli olmalarını bildiren birer mektup yazdı.
galatasaray teknik meneceri gündüz kılıç «icap ederse» takımda lâzım gelen tedbirleri alacağımız muhakkaktır.» demiştir.
milli ligdeki bu mücadeleyi bir maraton koşusuna benzeten kılıç sözlerine şunları da ilâve etmiştir: «nasıl ki atletler finişe gelmeden birbirlerini geçip birbirlerinden geri kalılarsa biz de bu büyük koşuda şimdilik geri kalmış bulunuyoruz. finişe vardığımız zaman sevinip sevinmiyeceğimizi göreceğiz.»
menecer gündüz kılıç profesyonel takım elemanlarının dikkatini çekmiştir. kılıç futbolculara teker teker yazdığı mektuplarda hususi hayatların kontrol altına almalarını bildirmistir.
galatasaray profesyonel takımı pazar günü adanada izmirsporla karşılaşmak için cuma günü uçakla şehrimizden ayrılacaktır. sarı – kırmızılılar cumartesi günü de adana karması ile oynıyacaklardır.
1 – türkiye genç – bulgaristan genç (1) 2 – ist. spor – kasımpaşa (0) 3 – f. bahçe – karagümrük (1) 4 – ist. spor – karagümrük (1) 5 – f. bahçe – kasımpaşa (1) 6 – beşiktaş – galatasaray (1) 7 – g. birliği – ad. demirspor (1) 8 – vefa – ptt (0) 9 – göztepe – şekerhilâl (0) 10 – vefa – şekerhilâl (0) 11 – göztepe – ptt (0) 12 – sarıyer – beyoğluspor (0) 13 – ad. sümerspor – kayseri ha. gücü (2)
28 inci haftada 3 milyon 662.584 liralık toto oynandı
ankara, hususî
spor-toto’nun 28 inci haftasında 3.662.584 liralık hasılat elde edilmiştir. bu meblâğdan bayi hisleri ve masraflar çıktıktan sonra beher dereceye 487.889 lira isabet etmektedir.