halit kıvanç'ın 1983 basımlı "gool diye diye" kitabından;
22 haziran 1980 günü roma'nın olimpiyat stadı'nda "avrupa şampiyonu" nu belirleyecek büyük final oynanırken, tribünler yine dolmamıştı. 65 bin seyirciye organizasyon şükredidu.
ilker yasin arkadaşımla birlikte anlattığımız final, hrubesch'in golüyle açılmış ve federal almanya, belçika karşısında 1-0 öne geçmişti, sonrasında belçika 1-1 beraberliği sağlamıştı. onun ötesinde oyunun en genciyle en yaşlısının başarılı düellosu izlendi. sahada en genç, alman schuster'di. ve harikalar yaratıyordu o gün.. en yaşlı da, belçikalı van moer'di. o da harika yaratmakta schuster'den aşağı kalmıyordu. biri "akıl yaşta değli, baştadır" derken, öteki de "insan azmederse her yaşta başarablir" tezini savunuyordu. seyirci bu şahane futbol düellosunu dakikalarca, alkışlarla izledi ama kupayı getirecek gol görünürde yoktu.
maç yarım saat uzayacak görünüyordu. iste 90'ıncı dakikanın dolmasına sadece 2 dakika kalmışken... 1980lerin "altın kafa"sı hrubesch bir altın golle avrupa şampiyonluğunu almanya'ya getiriverdi. rummenigge'nin köşe vuruşuyla gelen topa öyle yükselmişti ki hrubesch... sonra da muhteşem bir kafa vurmuştu. bu golle federal almanya maçı 2-1 kazanıyor ve "1980 avrupa futbol şampiyonu" oluyordu. almanlar'ın kazanmasına şaşılmazdı, ama belçika'nın "avrupa ikincisi" olurken, turnuvada başından sonuna gösterdiği mükemmel futbol şaşırtıcı olmuştu. otoritelerin çoğu, hrubesch'in golünü "sürpriz" olarak karşılıyor, "maç uzatılsaydı, belçika müthiş fiziğiyle almanları yenerdi" görüşünü öne sürüyordu.