ikinci yarının başlarında gençlerbirliğinin avustralyalı oyuncusu jedinak, hilbert'ten topu söktü ve ileri aktardı. bunun ardından hilbert jedinak'a çok sert bir şekilde arkadan kayarak yere indirdi. pozisyon yan hakemin ve tribünlerdeki bizim gözlerimiz önünde cereyan etti. fakat yan hakem hiçbir şekilde oralı olmadı. orta hakem ise döndü baktı ve devam ettirdi maçı. biz orta hakem dönüp bakınca "pozisyon sonrası kart var" dedik ama orta hakem de es geçti pozisyonu.
bunlar yaşanırken yerde yatan jedinak, yavaş yavaş ayağa kalkarken yan hakeme doğru sert bir şekilde bakıyordu. ardından ayağa kalktı ve oyuna devam etti.
yaklaşık 2 sezondur türkiye'de futbol oynayan jedinak'ın o sert bakışında türkiye'deki futbolu ne kadar iyi çözdüğünü anlayabiliyordunuz. koşup kendisini de paralasa hakemler gözleri önündeki bu pozisyonu gör(e)meyeceklerdi.
birçok ülkede futbol sistemi, içinde yer alanları belirli bir düzene sokarken bizde sistem insanların düzenlerini bozuyor. bu bozulma içinde hakkı yenenler zamanla haksızlığı haklarıymış gibi görüp daha bir acımasız ve korkusuz oluyorlar. bu yüzden düşük bütçeli takımlarda oynarken "efendi" olan oyuncular büyük bütçeli takımlara kapağı atar atmaz "hırçınlaşıp agresifleşiyorlar". zira büyük bütçeli takımlarda dokunulmazlaşıyorlar...
bunun bir benzeri de türkiye'ye gelen yabancı futbolcularda yaşanıyor. yine bu maçta quaresma topsuz alanda 2 kere rakip oyuncuya hiç çekinmeden tekme atabiliyor. çünkü biliyor ki "korunacak"... oysa avrupa liglerinde oynarken buna benzer hareketlerin cezasız kalmayacağını bilerek sisteme uymak zorundaydı...