hani çok sinirlenirsiniz ama hiç ama hiçbir şey konuşmak, yazmak-çizmek istemezsiniz. çünkü sizi küplere bindiren olayın "aynı"sını daha önce defalarca görmüş/yaşamış ve bu durum hakkında uzun uzadıya konuşmuş, yazmış-çizmişsinizdir ama hiçbir sonuç elde edemediğinizden tekrar konuşmak istemezsiniz...
10 küsür yıldır tribünden gençlerbirliği maçlarını takip ediyorum. özellikle fenerbahçe, beşiktaş ve galatasaray maçlarında hakemlerin bu takımları kolladıklarını, aynı maç içinde benzer pozisyonlarda takımlara göre farklı kararlar verdiklerini, bu takımları öne geçirmek için uydurma penaltı, faul atışları sağladıklarını, bu takımlar öne geçtiklerinde oyunu sürekli durdurup soğutacak kararlar verdiklerini 100lerce kez tanık oldum...
bunları neredeyse her durumda anlatmak için çabalayıp durdum. sizin takımınızdan minumum 5-10 kat daha "değerli" takımların bir de hakem tarafından desteklenmesinin nedenini bir türlü anlayamadım. çünkü, 52 sezondur "büyük" olan bu takımların hakem olmasa da maçı kazanmaları gerekiyor...
bugünkü maçta da benzer anları yaşadık. maçın özellikle ilk yarısında hakem o kadar çok faul atışı "uydurdu" ki... baktı bunlardan bir sonuç gelmiyor ilk ceza alanı içinde "düşme" pozisyonunda penaltıyı da uydurdu...
ikinci yarıda ise biraz daha "adil" görünmeye çalıştı zira beşiktaş zaten öndeydi... quaresma 2 kere yan hakemin önünde topsuz pozisyonda gençlerli futbolcuları tekmeledi, tabata (ya da hilbert) de benzer bir pozsiyonda kendisinden topu kazanan ve ileriye aktaran jedinak'a yine topsuz alanda arkadan kaydı ve hakemler yine göremediler...
kısacası beşiktaş maçı 2-0 aldı. hakem de görsel ya da yazılı basında sadece bir iki cümle eleştiri almak dışında bundan önceki hakemler gibi kazançlı çıkan taraf olacak...
canı yanan da bir anadolu takımı olduğundan bu maçı ve maçta yaşananları da hiç kimse hatırlamayacak...
ne diyeyim helal olsun... yaşasın türk futboluz...