ender’e maç başına 1000 lira veren karşıyaka transferde yenilik yaptı
şükrü gülesin
herkesin unuttuğu, «futbolu bıraktığını» zannettiği, hafızalardan silinmiş, eski beşiktaşlı ve altaylı ender'i, karşıyaka takımında bambaşka bir hüviyet içinde ve dipdiri bir futbol oynarken buldum. bu bizim futbolda ender rastlanan bir olaydı. kendisini ta.. beşiktaş'tan bu yana beğenen ve takip edenlerdendim. kabiliyetli ve istidatlı bir gençti.. ne yazık ki antrenman ve maçlardan sonraki disipline uyamıyor, enerjisini boş yere harcıyordu.. tembihler, ricalar fayda vermeyince altay'da oynamağa başladı. orada kendini beğendirdi, ama huylarından vazgeçemedi.
bir profesyonel futbolcu gibi karşılıklı taahhütlere giriyor, yalnız alıyor fakat karşılığını veremiyordu. bunun da nedenleri yalnız onda değil, daha çoğu profesyonel talimatnamemizin içinde yatıyordu her zaman yazdık ve her zaman da söyledik: dünyanın hiç bir yerinde hiç bir futbolcuyu hattâ pele'ye, boby charlton'a, beckenbauer'e riva'ya transfer parası peşin olarak ödenmez.. bizde sanki kanuni sultan süleyman devrini yaşıyormuşuz gibi bol keseden atar, binliklerin rengini dahi tanımayan gençlerimizin ceplerini peşin para ile doldururuz.. sonra.. sonrası malûm. misal mi arıyorsunuz: rayından çıkan bir varol, bir yusuf'a yazık olmuyor mu?..
işte ben de ender'in tekrar sahaya dönüşünü tahkik ettim. karşıyaka idarecileri «gel arkadaş buraya» demişler.. «oyna maçını hakkedersen, müsabaka başına sana 1000 lira.»
gördünüz mü?. şimdi ender 3 kişiyi önüne takıp, sağa sola saldırıp rakip defanslara duman attırıyor. ve attıracak da.. demek ki, futbolculara karşı kulüplerimiz daima borçlu durumda kalıp, futbolcudan futbolunu alıp, sonra karşılığını ödeme anlaşması içinde çok daha isabetli anlaşma örneği vermiş olurlar.. bravo karşıyaka'ya.. aferin ender'e…