ilk devrenin ilk maçında güzel bir oyun çıkaran beyaz grup lideri beşiktaş, k. paşa'yı yendi: 3-1
forveti canlı ve başarılı gözüken siyah-beyazlı takımın gollerini coşkun, ahmet ve şenol attı
kahraman bapçum
bir hücum beşlisş vardı beşiktaş'ın... beşi birbirinden mücadeleci, beşi birbirinden hızlı, beşi birbirinden daha iyi pasör, beşi birbirinden daha tehlikeli şütör...
siz buna bir de kasımpaşanın ayakta top tutmağa meraklı olmayan kadrosunu, çabuk futbolunu ekleyin ..
ve şimdi düşünün, dünkü maçın ilk dakikalarındaki baş döndürücü futbol hızını.. hava iyi, saha iyi ve böylesine çabuk hareketli bir maç...
ama yazık ki bu cazibeli, bu doyurucu hareketlilik ancak yarım saat devam etti. gene de sonunu kadar oyun son zamanlarda alıştığımız «sıkıçı» lig maçı havasında değildi.
beşiktaş güzel futbolunun sonucunu nu 14 üncü dakikada aldı. hem de güzel bir golle: kasımpaşa kalesini saran siyah - beyazlılar kayanın yerden kaleye uzattığı bir pasla uzandılar. şenol tam köşe önünde yakaladı topu ve durdurmadan çevirdi, özkay kapamıştı kaleyi, kesti fakat bloke edemedi orası karışabilirdi. ancak, nereden kopup geldiğini belli etmeden dalıveren coşkun defansın yeniden müdahalesine imkan vermeden buluverdi boş kaleyi...
beşiktaş iyi idi. iyi olmasına, ama kasımpaşa da «futbol» oynuyor ve kolay baş eğmiyordu.
ikinci devre gene böyle başladı. beşiktaş hareketten örülü bir kitle halinde kasımpaşa yarı sahasına yerleşmesi devam ediyordu. eğer kasımpaşa iyi top tutabilecek iki adamı niyazi ve ahmet'i de geri çekmese belki ileride rakibini biraz oyalar, defansa nefes aldırır, hatta belki kontrataklarla birşeyler arayabilirdi. halbuki ister istemez kendi yarı sahalarında mücadeleyi kabul etmişlerdi.
ikinci devrenin beşinci dakikasında coşkunun adeta bütün sahayı çaprazlamasına geçip şenola verdiği ve ceza sahası içinde geri aldığı topla yaptığı plase direğin dibine vurup geri geliyor. 12 nci dakikada uzun zamandır bir sağdan bir soldan yüklenen siyah - beyaz forvetin son harekerini yapan ahmet'in şimşek gibi ve yakın bir şutu üst direğe vurup çıkıyordu...
nihayet bundan üç dakika sonra topun ve oyuncuların devamlı deplasmanı ile takip edilemez hale gelen beşiktaş forveti gene ortada ahmetin ayağından son sözünü söyledi. bu defa bir önceki bomba yerine akıllıca bir plase deneyen ahmet, özkayın sağından kaleyi buldu...
gol farkı 2 olmuş, kasımpaşa şansını kaybetmiş ve beşiktaş maçı garantilemişti. oyun rölantiye düşüyordu yavaş yavaş...
maçın bitmesine dokuz dakika kala şenol'un ortalarda evirip çevirip «pişirdiği» bir pozisyon, birol'a verdiği pasla olgunlaşıverdi. birol vurdu. özkay ayak koydu ve kendisi de yerde kaldı. şenol yetişti ve üçüncü golü yaptı.
oyun bitiyordu artık. skor da değişeceğebenzemiyordu. oysa yan hakemin bir gafleti... kasımpaşanın bir gayreti ve özcanın ufacık bir duraklaması kasımpaşaya tek golünü kazandırdı: ani bir kasımpaşa açıllışında erdoldan ahmete gelen topu ahmet sağa çetine verdi. çetin ofsayt idi. ama gene de özacanı mağlup eden vuruşu güzeldi.