yeşil - beyazlıların galibiyetinde güzel kurtarışları ile turgut'un rolü vardı
kahraman bapçum
bir gece önce istanbul'un yediği yağmur nerede, dünkü mithatpaşa stadının şirinliği nerede? temiz, yumuşak, hafif ve bu sahada tarafların lig sonunculuğu için mücadele ettiklerine kimsenin inanamayacağı kadar sempatik bir futbol mücadelesi...
iyi çalışan, iyi çekişen, isteyerek didinen yirmi iki futbolcu seyrettik, kısacası.
sahanın en çok dikkati çeken adamları vefa kalecisi turgut ve yan hakemi zeki özcan'dı. turgut'un bütün oyun boyunca emniyetli hareketleri bir tarafa 72 nci dakikada ptt'li çetin'in ceza sahası dışından patlattığı şutu çok güç pozisyonda uçarak kornere çıkarışı âdeta maçı kurtarıyordu.
yan hakemine gelinec, ilk devrede vefa'nın, ikinci devrede ptt'nin hücumlarını ofsayt diye kesecek «her zaman» değil ama «çok defa» hatalıydı.
maçın tek golü, uzun bir maceranın sonu oldu. ikinci devrenin altıncı dakikasında k. ibrahim ortadan aldığı topla dalmış, tameri ekarte etmiş ve kaleci ile karşılaşmıştı. ceza çizgisine yakın bir noktada ibrahim'in açtığı topu kaleci zeki rahatça alabilirdi. bloke etmedi ve ayakla vurdu. top, geride bekleyen ismet'e düştü. ismet topu düzeltirken, vuruşunu da yaptı. kaleye yirmi metreden daha uzaktı. nefis vuruş zeki'nin başının üzerinden geçip üst direğe vurdu ve sahanın obur tarafına, vefa sağacığı b. ibrahim'in önüne geldi. başarısız bir gününde olan b. ibrahim'in maç boyunca yaptığı tek güzel hareket galiba bu andaki orta idi. kale ağzına dalan k. ibrahim, müdafaanın şarjına rağmen kafayı vurdu ve zeki'yi mağlûp etti.
oyunun ilk yarısında ptt daha iyi idi. ama gol şansı bu kadar az olan bir takım maç kazanabilir miydi ki? hele turgut da iyi bir günündü ise...