galatasaray büyük bir rakibi yendi. beşiktaş büyüktü çünkü daha henüz birkaç hafta evvel o eski kudretli eski beşiktaşlılığına kavuşmuş ve ligin en önceki takımlarıyla omuz omuza gelivermişti. takım kendine inanmış, taraftarları takıma inanmış, böylece ortaya taptaze moralle dolu bir beşiktaş çıkmıştı.
fakat galatasaray da bütün bunları hissedecek kadar bir his takımı idi. beşiktaştan çekiniyordu hattâ çekiniyor değil de düpedüz korkuyordu. bu korku beşiktaşlı idarecilerin büyük konuşmağa başladıkları âna kadar devam etti. işte o zaman koru yerini «yenilmiyeceğiz biz yeneceğiz» iman ve azmine kırakıverdi. kısacası bence beşiktaşı vakitsiz «galatasarayı muhakkak yeneceğiz» böbürlenmesi yendi. bu pek büyük bir idari hatâ idi. yoksa beşiktaşlı futbolcular dün de herşeye rağmen sahada gösterdikleri futbolla kolay kolay yenilecek takım değildi.