evimizi taşıdığımızdan ilk günkü maçları izleyememiştim. ama ne olursa olsun taşınmaya ara vermeli ve bu maçı izlemeliydim. zira öyle de yaptım :)
futbolcular çıkış tünelinden sahaya girmeyi beklerlerken gözüm futbolcuların arkasındaki ufak tefek takım elbiseli adama takıldı. acaip karizma sakallar, klasik nokta küpesi ile maradona...
kupalarda ilk maçlar hep zordur. bu maçı arjantinin almasını ve bu moralle gruptan çıkıp ileriki turlarda messiyi, militoyu, tevezi, agüerayı, higuaini... arjantin'i izlemek istiyordum. oyunun hemen başında arjantin güzel bir baskı kurdu ve hemen golünü attı. fark olur diye düşünmeye başladım ama özellikle hem arjantin'in geri çekilip oyunu rolantiye alması hem de en geri sağında oynayan martin demichelis'in hataları yüzünden nijerya umutlanmaya başlamıştı.
bu arada maradona'nın etrafından atılacak olan tüm taçlarda topu "kösele" ayakkabısı ya da elleri ile futbolcular vermesi maçın bence en enteresan anlarındandı...
messinin ilk yarıda 90a doğru giden nefis plasesini kaleci parmaklarının ucu ile kornere attığında orta hakem önce aut kararı verdi. ama yan hakemin uyarısı ile hakem kornere hükmetti.
ilk yarı 1-0 bitip de arjantinliler soyunma odasına giderken nijeryalılar orta sahada takım olarak toplandılar ve çember oluşturdular. kalecileri enyeama ortalarına geçti ve bir süre konuştular. ikinci yarının başında da nijerya sahaya erken çıkıp aynı hareketleri tekrarladı.
ikinci yarının hemen başında arjantin yine baskı kurmaya çalıştı. messi nefis hareketleri ile yine kendini hayran bıraktı :) ömer üründül'ün birkaç kez "messiyi izlemek bir zevk" tarzı lafları da kendisine gıcık olmamızı sağladı :( ah be orada olmak vardı dedik...
arjantin kazanıp kupaya moralle başladı ama bu maçta arjantin defansı çok büyük hatalar yaptı. eğer rakipleri nijerya değilde ofansı güçlü olan bir takım olsa idi skor hiç de iyi olmayabilirdi...