sarı-lâcivertliler g. saray maçı arifesinde isteksiz ve dağınıktı. golleri şeref ve yüksel (2) kaydetti
fenerbahçe, dün de isteksiz, dün de dağınık ve artık ipin ucunu kaçırmaya hazır bir topluulk halindeydi.
gerçi, şekerhilâl karşısında temin edilen üç rarkıı galibiyet puan cetveli için bir kıymet ifâde ediyordu. ama, sarı – lâcivertlilerin sahadaki halinin, dev maçların ve hele bir galatasaray mücadelesinin başlayacağı şu sırada iç açıcı olduğunu söylemek g çtü.
gariptir, fenerbahçenin bu düzensizliğinden, bu nâdir rastlanan perişanlığından en fazla endişe edip rahatsızlık hissedenler galatasaray taraftarları olmuşlardı. gelenekler korkutmuştu onları. bir acelecilikle şu fenerbahçenin formunu yakalayıp şahlanmasını, ama mutlaka ve mutlaka iyi futbol oynayan takım haline dönmesini arzu etmişlerdi. dün herhangi biriniz mithatpaşadaki maçta galatasaraylı taraftarların arasına karışıp, konuştuklarına kulak verseydiniz mutlaka bu endişe ile karşılaşacaktınız. çok uzun yıllara varan bir rekabetin yarattığı bir korkuydu bu… fenerbahçenin büyük maçtan bir hafta önceki dökülüşünü hayra yoramıyorlardı. istiyorlardı ki, fenerbahçe neticede de, futbolün icaplarında da ağır basabilsin… ne gezer! fenerbahçenin bir kere vurdum duymazlığı üzerindeydi ve doğrusu bu ya ne kendi taraftarlarının, ne de galatasaraylıların arzusunu yerine getirecek takate sahip değildi.
önümüzdeki hafta, işte bu hava altında gelişen şartların getireceği bir hafta olacak ve bir fenerbahçe – galatasaray maçı daha seyredilecektir. zayıf, isteksiz, formsuz bir fenerbahçeye karşı, formunu ve ideal tertibini bulmuş, heyecanlı, ateşli ve «hava» lı bir galatasaraya… eğer, 50 küsur yaşındaki anane, gelecek hafta da futbol mantığının sırtını yerine getirmeye hazırlanıyorsa, fenerbahce ptt den sonra şekerhilâl önünde de kötü futbolünü tekrarladı ve bu kötü futbolu ile taraftarlarına parlak vaadlerde (!) bulundu diyeceğiz…
zevksiz oyun – kısır fenerbahçe
fenerbahçe dünkü rakibi karşısında da bir gün evvelki sıkıntıyı çekti… maçın ilk yarım saati dolmuş sarı – lâcivertliler şöyle alkışlanacak neviden tek bir cidde akın yapamamışlardı. şekerhilâl ise bütün gücünü geriye yığmış, sıkışık müdafaa yapıyor ve arada âni ataklarla rakibini zorluyordu.
14. dakikada sağaçık yalçın çok müsait bir pastan faydalanmakta gecikmese, oyunun ilk golünü şekerhilâl kazanmış olacaktı. bunu soliçin şütünü kesmek isteyen nacinin ters bir vuruşla yarattığı tehlike tâkip etti. top bir talih veya talihsizlik eseri şükrünün bakışları arasında kornere çıkarken fenerbahçenin yeni bir golden kurtulduğu muhakkaktı.
şekerhilâl maçın bu kısmına kadar fenerbahçe müdafaasından rahatça sıyrılıp, fırsat arayan bir takım hüviyetinde gözüktü. ama, ankaralı futbolcuların bu âni sıyrılışları neticeye bağlayacak hareketleri noksandı. kaleci selâhattin yaptığı birkaç kurtarıştan sonra fenerbahçe 38. dakikada 1-0 galip duruma yükseldi. canın bir pasından faydalanan şeref sağdan kaçarak attığı şutla takımına ilk golü kazandırmıştı. devre böyle kapandı.
ikinci devrede fenerbahçede yüksel solaçığa, lefter ise soliçe geçmişlerdi. şekerhilâl ise solaçığını ikinci bir santrhaf gibi kullanmakta israr ediyordu. bu devrede geriye hayat veren oyunculara naci ve ismailden sonra kadri de katıldığı için fenerbahçe forvet hattı biraz biraz canlanmıştı. 66. dakikada şükrü, metinin arka arkaya çektiği iki gollük şütü önledikten sonra şekerhilâl defansı fenerbahçenin süratli bir şekilde geliştirdiği hücumlara karşı eski mukavemetini kaybetti. 76. dakikada can’ın sağdan yaptığı ortayı kale ağzında yakalayan yüksel kafayla ağlara gönderdi.
2-0 öne geçen sarı – lâcivertliler bir dakika sonra yükselin ayağından son gollerini kazandılar. kaleci selâhattin, kadrinin pasından faydalanan yükselin şütünü kapadığı köşeden içeri bırakırken lik devredeki mükemmel kurtarışlarının kazandırdığı yıldızları da kaybetmek talihsizliğine uğruyordu…
fenerbahçenin parlayışı bu golle sona ermiş ve takım tekrar eski dağınıklığını bulmuştu. hücum hattında sadece hilmi ve şeref çalışıyor, lefterle, canın hayatların’n en kötü günlerini yaşadıkları görülüyordu. geride ise bir senelik bir fâsıladan sonra necdetin de vazife alışı. fenerbahçenin dışarıdan da çok kötü bir tarzda idare edildiğini gösteren küçük bir misaldi…