bu, galatasaray için deg,ğil, beşiktaş bir imtihandı. çünkü, hiçbir kulübün profesyonel kadrosu beşiktaşınki kadar gençleşmemiş, bu derece ağır bir operasyona tabi tutulmamıştı.
yeni baştan bir takım kurup, sahaya çıkarmak ve sonra o takımı milli ligde iddialı hale getirmek... bu, hakikaten güç ve derin mesuliyeti olan bir işti.
siyah-beyazlı kulübe uzun seneler futbol sahalarında hizmetleri geçmiş eski şöhretler ne zaman «beşiktaş toparlandı mı?» sualiyle karşılaşsalar, ihtiyatı elden bıramadan şu cevabı veriyorlarıd: «daha değil, daha değil...» gerçekten de haklıydılar. kadronun futbol kudretini ölçebilmek için büyük rakiplere, büyük maçlara ihtiyacı vardı. belki beşiktaş kaybedecekti. ama bunun dahi hastalığın tedavisi bakımından faydası olacaktı. gayet iyi tarafları daha iyiye götürmek, zayıf noktaları tedavi etmek olduğuna göre... gerçi beşiktaş bu imtiyatlı beyanlara rağmen milli lige hızlı girmiş, 4-1'lik bir vefa galibiyetiyle resmi sezonu açmıştı. gençleştirilen kadro izmir ve ankaralıları kazançlı dönmüş, istanbulda karşılaşacağı rakipler karşısında vasatın üzerinde seyreden bir takım intibası bırakmıştı. kısaacsı iki beşiktaş vardı: birincisi dostluk paktında üç büyüklerin ismine hürmet edilen azası beşiktaş, ikincisi henüz endişeli devreden çıkmamış beşiktaş.
beşiktaş dün en çetin maçında galatasarayı yendi. beşktaş için, beşiktaş davası davası için mücadele edenlerindi bu galibiyet. sahaya imanla, azimle, renk aşkıyla çıkmıştı. bütün oyun boyunca galatasarayı ezici bir üstünlük altında tutan, iyi futbol oynayan, neticeye gitme hırsı içinde maçı süratlendiren beşiktaş, amatörtük devirlerimizin o «büyük takımı» beşiktaşı hatırlattı.
mücadele kuvvetini kaybetmek veya mağlûbiyete rıza göstermek... bu, sadece futbol takımlarını değil, cemiyetleri felakete sürükleyen zaafların başında gelir. türk futboluna eserler vermiş bir kulüp olarak beşiktaşın başarısını ele alıyoruz.
galatasaray karşısında elde edilen galibiyet bu cepheden tahlil edilmeli ve diğer kulüplere örnek olmalıdır. elbette beşiktaşta da profesyonellik vardır. fakat profesyonelliğin, muvaffakiyeti temin etmediğini yine dünkü galatasaray göstermiştir. daha iki sene evveline kadar «kaya» gibi sağlam ve aşılmaz bir ekip hüviyetinde görünen galatasaray, dün mücadele kudretini kazanmış bir beşiktaşa mağlûp olmuştur. halbuki galatasarayın şöhretleri fiat bakımından rakip takımdaki gençlerden çok, ama çok pahalıdır.
beşiktaşa uzun seneler hizmet etmiş eski şöhretler galatasaray maçından sonra eminiz ki şöyle bir sualle karşılaşacaklardır: «şampiyon olacağız değil mi?..» ve yine eminiz ki sual şöyle cevaplandırılacaktır: «daha değil, daha değil...»