maçtan sonra prag elçimiz, gene soyunma odasına geldi ve çocukları tebrik etti. hakikaten tebrike lâyık bir oyun çıkarmışlardı. takımda «kötü oynayan» tek kişi yoktu. en iyiler başta basri olmak üzere mustafa, ergun, kadri ve turgay'dı.
avusturyalı hakemler triosu maçı «kusursuz» idare etti. stadı dolduran 55 bin seyircinin centilmence hareketi ve iki takımın temiz, efendice oyunu, hakemlerin maçı rahat idaresinde müessir oldu.
çek takımında kaleci, santrfor, solbek ve solhaf en iyilerdi.
maçtan sonra konuştuğum çekoslovak federasyonu başkanı blazej « bizim takım halinde iyi idik amma türkler çok seri ve umduğumuzdan çetin çıktılar. istanbul'da maç kazanmamızın çok zor olacağını şimdiden anladık. kadri, mustafa, basri çok iyi idiler. futbolu çeklerden öğrendiğinizi söylüyordunuz. eğer böyle ise bizimle aranızda hiç fark kalmamış olduğunu itiraf edebilirim» dedi.
çek takımı antrenörü rygr de şöyle konuştu: «sahanın donmuş olmasına ve şiddetli rüzgâra rağmen oyun zevkli oldu, kalitesi çok düşük değildi. türk futbolunun seviyesi tahminimden çok yüksek. futbolu hakikaten iyi oynuyorsunuz. basri, ergun, kadri çok iyi oyuncular.»
hakem maier: «teniz bir maç idare ettiğinden memnun» olduğunu söylerken en fazla basri, turgay ve mustafa'yı beğendiğini ilâve etti. jiranek de bu maçta polonya nmçından çok daha iyi oynadığımızı belirtti.
meşhur slavya takımının eski yıldızı ve kaptanı çzabel, «türk takımının tekniği ve enerjisi mükemmel. sürâtli oynuyorlar basri çok iyi.» dedi